Ana Sayfa Blog Sayfa 5199

Vicdani retçi İnan Suver cezaevinden firar etti

Saruhanlı Açık Cezaevi’nde tutuklu bulunan vicdani retçi İnan Süver bu sabah hastane sevki sırasında firar etti.

Kürt Vicdani Ret Hareketi aktivisti İnan Süver, Manisa’nın Saruhanlı İlçesi’ndeki Açık Cezaevi’nden bu sabah firar etti. Süver’in, firar ettikten sonra eşi Remziye Süver’i arayarak kaçtığını haber verdiği öğrenildi. Suver’in avukatı Hülya Üçpınar da, Süver’in firar ettiğini doğruladı. Sabah 10.00’da müvekkilini ziyarete gittiğinde olayı öğrendiğini söyleyen Üçpınar, Süver’in hastaneye sevk edildiği sırada firar ettiğini açıkladı. Avukat Üçpınar, Süver’in Eylül ayında tahliye olmasının beklendiğini, bu durumda firar nedeniyle ek ceza alabileceğini söyledi.

Ankara’da 1 Mayıs Sıhhiye’de

0

DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, Türk-İş Ankara İl Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Ankara Tabip Odası 1 Mayısı Sıhhiye Meydanı’nda kutlayacak. Tertip komitesi adına konuşan DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko, tüm Türkiye’de olduğu gibi işçi ve emekçileri alanlarda olmaya çağırdı. Beko, saat 11.00’de gar önünde bir araya gelerek, 14.00’te Sıhhiye Meydanı’nda olacaklarını kaydetti. Beko, küresel ekonomik krizin yıkıntıları altında milyonlarca çalışanın 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için alanlarda olacağını belirtti.

AKP’NİN ‘İLERİ DEMOKRASİ’SİNE KARŞI ALANLARA

Ülkede yaşanan şifre skandalları, gazeteci tutuklamaları, basılmamış kitap toplatılmaları, yıllardır süren antidemokratik seçim barajı gibi uygulamalara karşı AKP’nin ileri demokrasi söylemlerini devam ettirdiğine değinen Beko, tüm bunlara karşı koymak için alanlarda olmak gerektiğine dikkat çekti. Beko, Kürt sorunu ve inanç özgürlüğü gibi konuların iktidarın savaş çığırtkanlıklarına endekslendiğine dikkat çekerek, toplumun bütününe değil belli kesimlerine yönelik uygulamalar yapıldığına dikkat çekti. Yolsuzluğun görülmediğini, yoksulluğun ise sadaka kültürü olarak kanıksatıldığını kaydeden Beko, kamu kaynaklarının ise siyasal iktidar tarafından yandaş kesimlere dağıtıldığını vurguladı.

‘İŞÇİ VE EMEKÇİNİN HAKKI GASBEDİLİYOR’

Beko, işçi ve emekçilerin haklarının 4-b, 4-c ve 50-d gibi düzenlemelerle gasbedildiğini, çalışma yaşamının ise gittikçe daha çok güvencesizleştirildiğini belirtti. Beko, işçilerin kazanılmış haklarının torba yasada olduğu gibi yasal ama meşru olmayan yollarla çalışanlardan alındığına dikkat çekti. “Özellikle son günlerde çıkarılan ve emeğin sömürülmesini derinleştiren torba yasa ile de 52 bin belediye işçisi kendi istekleri dışında belediyelerdeki işlerinde sürgün edilecek ve başka kurumlarda çalışmaya zorlanacaktır” diyen Beko, bütün bunlara karşı işçilerin, emekçilerin, işsizlerin, öğrencilerin seslerini duyuracağını söyledi.

ÖZGÜR VE İNSANCA YAŞAM İÇİN

Beko, “Özgür bir ülkede demokratik ve insanca yaşam isteyenler, yolsuzluğa ve yoksulluğa hayır diyenler, yaşanabilir bir dünya isteyenler, her türlü ayrımcılığa ve baskıya hayır diyenler, savaş ve şiddet içinde değil barış içinde yaşamak isteyenler, ötekileştirmeye ve linç kültürüne karşı çıkanlar, grevdeki işçiler, deresini bekleyen köylüler, üniversite sınavında adalet isteyen öğrenciler, sefalet ücretine mahkum edilmek istenen kamu çalışanları, toplusözleşme ve grev hakkı isteyen kamu çalışanları, güvencesizleştirilmek isteyen işçiler, özelleştirme mağdurları, ayağa kalkacak ve 1 Mayıs alanlarını dolduracak” dedi.

EMEKÇİLERİN 1 MAYIS TALEPLERİ

1 Mayıs kutlamalarını, Türkiye genelinde ortak yapma kararı alan 8 emek ve meslek örgütü, yayınladıkları bildiride, kutlamalarda çalışanların sorunlarının yanı sıra, son dönemde Türkiye gündemini meşgul eden hemen her konuyu gündeme taşıyacak.

DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Türk-İş, Hak-İş, Memur-Sen, TEB’in ortak bildirisinde talepler şöyle sıralandı:
* İşsizliğin önlenmesini, kıdem tazminatı hakkımızın korunmasını, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimlerinden vazgeçilmesini istiyoruz. İşsizlik Sigortası Fonu’nun amacı dışında kullanılmasına karşı çıkıyoruz.
* Sağlık ve sigorta alanındaki mağduriyetlerimizin giderilmesini istiyoruz.
* Asgari ücretin insan onuruna yakışır olmasını, vergi adaletsizliğinin giderilmesini istiyoruz.
* İş cinayetlerinin önlenmesini, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin artırılmasını istiyoruz.
* Taşeronlaşma ve kayıt dışı ekonominin engellenmesini, özelleştirmelerin durdurulmasını istiyoruz.
* Kürt sorununun demokratik ve barışçıl bir şekilde çözümünü, din, vicdan ve düşünce özgürlüğünün toplumun tüm kesimlerine hakim kılınmasını istiyoruz.
* Doğal yaşamın korunmasını ve ekolojik çevrenin katline son verilmesini istiyoruz.
* Kadına yönelik şiddetin engellenmesini, istihdamda kadın emeğine daha çok yer verilmesini istiyoruz.
* Engellilerin toplumsal yaşama eşit bireyler olarak katılmasının sağlanmasını istiyoruz.
* Arap halklarının demokrasi mücadelesini destekliyor, onlara yapılan tüm antidemokratik müdahaleleri kınıyoruz.

(Evrensel)

Ne yazayım?

Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu  mu?

Hiç canım çekmiyor

Zaten bir sürü gazetede okuyabilirsiniz. Sağlam br PR’ı var artık.

Gerçi makbul medyamız yine yapmış yapacağını.  Hürriyet Tyler Farrar’ı Farrah diye yazmış.

Sormak lazım, hangi Farrah? Çarli’nin meleği olan mı, yoksa eski  İran kraliçesi mi?

 

Ne yazayım?

Ayni gün  yani 24’ünde Kadıköy’de yapılacak olan Anti- Nükleer mitingi mi?

Onunla da ilgili bir sürü yerde çağrı okuyabilirsiniz… Zaten nükleer literatürümüz almış başını gitmiş. Cahit Aral’ın içtiği çay, Tayyip Erdoğan’ın yaktığı tüpgazda demlenmekte…

 

Ne yazayım?

Yine aynı gün yapılacak son bahar klasiği Liege- Bastogne- Liege’i mi?

 

Ne yazayım?

Geçen hafta sonu yapılan Amstel Gold Race izlenimlerini mi? Yoksa Şavşat’ta yapılan dağ bisikleti yarışını mı?

 

Ne yazayım?

Şu anda açık televizyonda görünen Fleche- Wallonne’u  mu?

 

Ne yazayım?

Bir sürü arkadaşımın, internetten peşpeşe linkini yolladığı Nutella varisinin bir bisiklet kazasında öldüğü haberini mi?

Ne çok yazılacak konu var değil mi?

Ama hiçbirini yazmak gelmiyor içimden…

Biliyorum ki içimdeki tedirginliği gideremeyecek hiçbirisi.

En iyisi  sözcüklerin ve bu memleketin dar  dünyasından, çizginin geniş  evrenine açılmak galiba.

Barışmaktan başka bir yolumuz yok.

Tekerlerimiz o yol için dönsün.

www.barisicinsanat.org

Seçim 2011: ÖDP sokağa çıkıyor

YSK tarafından seçime girme hakkı elinden alınan ve eksik evrakları tamamlamasına rağmen seçime girme hakkı geri verilmeyen Özgürlük ve Dayanışma Partisi, bu kararı yarın protesto edecek. Partiden yapılan açıklama şu şekilde:

FERMAN YSK`NIN SOKAKLAR BİZİMDİR

YSK`ya yaptığımız itiraz reddedildi. Siyasi bir kararla seçim hakkımız gaspedilmektedir. YSK`nın verdiği anti-demokratik karara karşı sessiz kalmayacağız. Cuma günü akşam tüm Türkiye`de sokaklarda olacağız.

Partimiz, evraklarını tamamlamasına rağmen YSK`nin vetosu nedeniyle seçime giremiyor. Evraklarının eksik olması nedeniyle seçimden düşürülen Partimiz, evraklarını tamamlamasına rağmen YSK tarafından reddedildi. Böylece ÖDP`nin seçime girmesi engellenmiş oldu.

EYLEM ÇAĞRILARI:

ANKARA

22 Nisan Cuma
Saat:17.00
Toplanma Yeri: Yüksel Caddesi
Buradan YSK‘ya yürünecektir.

Büyük Anadolu Yürüyüşü kervanına engelleme

Anadolu’yu Vermeyeceğiz sloganıyla Türkiye’nin 7 bölgesinden başlatılan Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün Doğu Akdeniz Kervanı Mersin’in Gülnar beldesinde engellendi.

Bugün sabah 11 sularında Mersin’in Gülnar ilçesinden Mut ilçesine doğru yürüyüş halinde olan kervan, Gülnar’a bağlı Zeyne kasabasına alınmadı.

Kervan sorumlularından Sarıkeçililer Derneği Başkanı Pervin Çoban Yeşil Gazete’ye Ankara’ya doğru yürümekte olan kervanlarının Zeyne belediye başkanı Mehmet Bahar tarafından kasabaya sokulmadığını ve konaklamalarına izin verilmediğini, 16 kişinin bulunduğu gruplarının yağmur altında orman içinde gecelemek zorunda kaldığını anlattı. Develerin de bulunduğu kervanın şu anda büyük zorluklarla geceyi geçirdiğini anlatan Çoban, Zeyne belediyesinin kendilerini neden engellediğini bilmediklerini, jandarmadan da yardım istediklerini ancak onların da yardımcı olmadığını söyledi.

Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün Doğu Akdeniz Kervanı Mersin ve Antakya’dan iki kol halinde yürüyüşe başlamış ve yürüyüş kolları önceki gün birleşmişti.

(Yeşil Gazete)

YSK kendi yarattığı krizi çözdü

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 12 bağımsız milletvekili adayı için verdiği seçime giremezler kararıyla ilgili bugün Ankara’da yaptığı toplantının sonuda aldığı kararda iki gün önce kendi yarattığı krizi çözdü.

7’si BDP’nin desteklediği adaylar için YSK adaylıkların iptali kararını vermiş ancak eksik evrakların tamamlanması halinde bu kararın gözden geçirileceği söylenmişti. Bunun üzerine bağımsız adaylar mahkemeden gerekli belgeleri alarak YSK’ya ulaştırdı ve YSK sabah 10.00’da karara itirazları yeniden gözden geçirmeye başladı.

8 saat süren toplantı saat 18.15 sularında sona erdi ve YSK, Hatip Dicle, Leyla Zana, Ertuğrul Kürkçü, Gülten Kışanak, Salih Yıldız ve Sebahat Tuncel’in seçime girebileceğine karar verdi. YSK İsa Gök’ü veto kararında ise direndi.

YSK’nın veto kararının ardından başlayan protesto gösterilerinde karar darbe olarak yorumlanmıştı. YSK kararı nedeniyle yapılan gösterilerde dün Bismil’de güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucunda 1 kişi ölmüş, 2 kişi yaralanmıştı.

(NTVMSNBC, Yeşil Gazete)

Yeşil Ev’de Hes’ler ve Büyük Anadolu Yürüyüşü Söyleşisi

Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün İstanbul organizasyonunda görevli olan Güven Yüksek yürüyüşün başlangıcından bugüne gelişimi ile bu yürüyüşün temelini teşkil eden HES (Hidro Elektrik Santrali) projelerindeki hukuksuzluklar hakkında Beyoğlu Yeşil Ev’de bir sunum gerçekleştirdi.

Tekel eylemcilerine 8 yıl hapis istendi

0

Geçtiğimiz sene yapılan TEKEL işçilerine destek eylemine katılan ve aralarında Süleyman Çelebi, Erkan Baş, Sami Evren gibi isimlerin de bulunduğu 111 kişi hakkında dava açıldı. Sanıklar hakkında 8 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 1 Nisan 2010’da TEKEL işçilerinin 4/C statüsüne geçirilmelerini protesto için düzenlenen eyleme katılan 111 kişi hakkında, ”2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet ettikleri” iddiasıyla dava açtı.

Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Abdulvahap Yaren’in hazırladığı iddianamede, Tek Gıda-İş Sendikasının, TEKEL işçilerinin 4/C statüsüne geçirilmelerini protesto etmek amacıyla Ankara’da 1 Nisan 2010’da eylem organize ettiği ifade edildi.

Sendika yöneticilerinin, tüm illerden otobüsle Ankara’ya gösterici taşıdığı, ”yasadışı” gösteriye valiliğin izin vermediği, Emniyet yetkililerinin bunu belirtmesine rağmen sendika yetkililerinin gösteri yapmak konusunda ısrarcı olduğu kaydedilen iddianamede, bu amaçla sabah saatlerinden itibaren Kolej ve Kızılay civarında gruplar halinde toplanan eylemcilerin, yolları kapatmaya ve gösteri yapmaya başladıkları anlatıldı.

Bir şüphelinin evrakının, yaşının küçük olması nedeniyle ayrılarak, Çocuk Suçları Soruşturma Bürosuna gönderildiği bildirilen iddianamede, 111 kişinin, ”2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına muhalefet ettikleri” iddiasıyla 3 yıl 6’şar aydan 8’er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.

(Yeşil Gazete, sol, Ntv)

Madrid kupayı kırdı

0

İspanya Kral Kupası finalinde Barcelona’yı yenerek, 18 yıl aradan sonra kupayı kazanan Real Madrid’in kutlamaları, başkent Madrid’de sabaha kadar sürdü. Kutlamalara damga vuran olay ise, Sergio Ramos’un otobüsün üzerinden kupayı düşürmesi oldu.

İspanya Kral Kupası finalinde Barcelona’yı yenerek, 18 yıl aradan sonra kupayı kazanan Real Madrid’in kutlamaları, başkent Madrid’de sabaha kadar sürdü.

Real Madrid takımı, kazandığı her kupayı kutlamak için geleneksel olarak gittiği Madrid’deki Cibeles Meydanı’na TSİ 05.30 sıralarında ulaşabildi.

Valencia’dan Madrid’e gelen takım, üstü açık bir otobüsle şehir merkezine getirilirken, futbolcular ve teknik heyet, binlerce Real Madridli taraftarla birlikte şarkılar söyleyerek, dans ederek kutlama yaptı. Real Madrid adına kaptan İker Casillas, Cibeles heykeline çıkan isim olurken, geçmişte Raul’un da yaptığı gibi Casillas da Real Madrid amblemli İspanyol bayrağını ve takım atkısını Demeter tanrıçasının başına takarak, heykelciği öptü.

Bu arada gecede en çok konuşulan olay, kutlamalar sırasında Sergio Ramos’un otobüs üzerinden kazanılan Kral Kupası’nı düşürmesi oldu. Bir süre yerde süreklenen kupa az da olsa zarar gördü. Kupayı yapan firma tarafından verilen bilgilerde, bu tip olaylar göz önünde bulundurularak her zaman iki kupa yapıldığı ve değiştirilebileceği bildirildi.

Sergio Ramos, “kupanın durumu iyi” dese de ilk defa kaptan olarak Cibeles’e çıkan Casillas “Acemiyim, ne oldu hiçbir fikrim yok. 2 zor yıldan sonra Kral Kupası’nı kazanmak nefes aldırdı” şeklinde konuştu.

Öte yandan, sabaha kadar uyumayan Real Madridli futbolcular, ara vermeden bugün saat 17.30’da antrenmana çıkacak.

Seçim 2011: Şeffaf oy sandıkları yola çıktı

İlk kez 12 Haziran’da yapılacak milletvekili genel seçiminde halkın önüne konulacak olan şeffaf’ seçim sandıklarının yurt genelinde dağıtımına başlanıldı.

Yalova’daki bir fabrikada üretilen 200 bin adet seçim sandığının dağıtımı, karton koliler içinde PTT’ye ait tırlarla gerçekleştiriliyor. İl ve ilçe merkezlerindeki teslimatlar PTT yetkilileri ve seçim kurulu görevlilerinin gözetiminde yapılıyor.

Eni 40, boyu 55, yüksekliği 50 santimetre olan sandıklar, ısıya ve kırılmaya dayanıklı sert plastikten üretilirken, seçim kurullarına teslim edilmeden önce laboratuvarlarda dayanıklılık testlerinden geçirildi.

Dışarından görülebilecek şekilde şeffaf malzemeden üretilen sandıkların üzerinde Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) amblemi yer alıyor.

YSK’nın 200 bin şeffaf sandık için yaklaşık 20 milyon lira harcadığı öğrenildi.

(Ajanslar)