Ana Sayfa Blog Sayfa 5195

Çernobil nükleer kazasının 25. Yılında Fukuşima’nın tozu dünyaya yayılırken – Cüneyt Karaloğlu

Çernobil nükleer kazasında yaklaşık 25 yıl sonra 12 Mart 2011 de dünya Japonya’da bir gün önce oluşan deprem ve tsunami sonrası oluşan soğutma sorunu nedeniyle Fukuşima nükleer santralinin birinci ünitesinde bir patlama oldu. Takip eden günlerde üç ünitesininde ardı ardına patlaması ve yanması sonucu yeni bir nükleer felaketle karşı karşıya kaldı.

Bir kere daha gördük ki en gelişmiş ülkeler tüm güvenlik tedbirlerini alsalar dahi, beklenmeyen riskler gerçekleşebilir. Ve gördük ki nükleer santraller bu risklerin gerçekleşmesi ile geriye dönülmez felaketler yaratıyor ve çok tehlikeliler.

Fukuşima nükleer kazası başlangıçta söylendiğinin aksine en yakınlarını yoğun olmak üzere az ya da çok tüm dünyayı etkiledi ve etkilemeye devam ediyor.

Nükleer enerji platformu sözcüsü, “lütfen panik yapmayın panik edebiyatı yapanlara da medyada yer vermeyin” diyor. Nükleer savunucu uzmanlar aynen başbakanın tüp gaz örneği benzeri tomografi örneği ile maruz kalınan radyasyonu önemsizleştirme çabalarını sürdürüyorlar.

Ama nükleer kâbusun cilvesine bakın ki krizin başından beri gelişmeler bu uzmanların açıklamalarının ve tahminlerinin tam tersi yönde gelişti. Santralın kalbi çok sağlamdır çekirdek erimesi olmadıkça bir şey olmaz dediler ama ortaya çıkan görüntüler ve etrafa plütonyum zerrelerinin saçılmış olması maalesef en kötünün gerçekleşmiş olduğunu gösterdi ve adeta onların taraflı iyimser yorumlarını tekzip etti. Sonunda felaketin seviyesini Çernobil’in seviyesine ulaştığını Japonya resmen kabul etti.

Ancak gelişmelerin bu uzmanları sürekli yalanlamasına rağmen medyamız uluslararası alanda çıkan pek çok haberi görmemezlikte gelerek, ısrarla bu uzmanların telkinlerini canlı yayınlamaya devam etti.

Bu süreçte Dünyanın tersine hükümet ve nükleer lobinin medya üzerinde ne kadar etkili olduğunu ve haber alma özgürlüğümüzün nasıl kısıtlandığını ve kısıtlanmaya devam edildiğini kaygıyla gözlemledik.

Fukuşima nükleer kazası ile ilgili yoğun bilgi kirliliğine rağmen konu ile ilgili pek çok yeni bilgi edindik. Bunlardan biri nükleer santraların daha önce söylendiği gibi faaliyetleri sırasında bulundukları bölgeye hiç radyasyon yaymadıkları bilgisinin doğru olmadığını ve soğutmada kullanılan suyun bir bölümünün buhar olarak atmosfere salındığını fukuşima’daki kulelerinde bu işe yaradığını öğrenmiş olduk.

Bunlardan biride herkesin günümüz koşullarında yılda ortalama 2,8 milisievert radyasyona maruz kalmakta ve bu miktarın %85 i yaşadığımız ortamdan (atmosfer, binalar vs.) % 14 ü röntgen veya tomografi gibi sağlık hizmeti alırken, % 1 kadarının ise nükleer santralar ve nükleer silah denemelerinde kaynaklanıyor olduğunu öğrendik.

Yukarda görüldüğü gibi pek çok insanın yılda bir kez bile maruz kalmadığı ve bir kerede alınan, teşhis nedenli radyasyon ortalamada ciddi bir pay sahibi. (Örneğin bir göğüs röntgeni 0.2 milisievert bir tomografi 10 milisievert civarında)

Hiroşima’dan beri maruz kalınan radyoaktivitenin çeşitli kanser vakalarını artırdığı bilinmekle beraber, bu uzmanlar uygulanan veri karartmaları ışığında bu ilişkinin bilimsel verilerinin yeterli olmadığını savunmaya devam etmekteler.

Bu tezlerini desteklemek için de Çernobil nükleer kazasında resmi rakamlardaki 59 kişinin öldüğünü söyleyebilmekteler. Oysa çeşitli gözlem ve araştırmalar Çernobil kazasında ilk üç yılda 31 bin kişinin öldüğünü santrale müdahale eden yüz binlerce askerin durumunun meçhul olduğunu, bu güne kadar yüz binlerce insanın yaşam süresinin kısalmasına ve yaşam kalitelerinin bozulmasına bağlı hayatını kaybettiğini ve bu durumun hala devam ettiğini gösteriyor.

 

İzmir’de nükleer santral protestosu

Çernobil felaketinin 25. yılında İzmir’de de nükleer santral protestosu vardı. Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde müzik aletleri, sloganlar ve düdüklerle ses yükselten grup, Sevinç Pastanesi önünde basın açıklamasını okudu. Dikkat çekmek için bir süre cadde üzerinde yatan grup renkli görüntüler yarattı. Yeşiller, KEG, Greenpeace ve Dsip’li grupların bir araya geldiği protestolara çevredeki insanlar da destek verdi.

 

Arif Künar: “Rus Akkuyu nükleer santralı yapılamaz.”

0

Açık Radyo’da Ömer Madra ile birlikte hazırladığımız Açık Yeşil programının 20 Nisan 2011 tarihinde yayınlanan bölümüne katılan nükleer karşıtı elektrik mühendisi Arif Künar, TAEK’in 2008’de yaptırdığı ama kamuoyuna açıklamadığı bir araştırmaya göre Rosatom’un Akkuyu nükleer santral projesi için kullandığı deprem ivmesi tahminlerinin yanlış olduğunu söyledi.

Arif Künar’ın verdiği bilgiye göre şirketin projede kullandığı ve 1976’da hesaplanan 0,25’lik olası deprem ivmesi yeni araştırmada 0,36 ve 0,46 olarak belirtiliyor. Bu da Akkuyu’nun projede belirtilenin 2 katına yakın ivmeye sahip bir depremden zarar görebileceği, ama bunun gözardı edildiği anlamına geliyor.

Arif Künar finans kısıtlılıkları, deprem riski nedeniyle maliyet artışları ve nükleer karşıtı hareketin yükselmesi gibi çeşitli nedenlerle Fukushima felaketinden sonra Rus Akkuyu ve Sinop nükleer santrallarının yapılmasının zor bir ihtimal olduğu tahminini de yapıyor.

Programın kaydını buradan dinleyebilirsiniz.

(Yeşil Gazete)

Seçim 2011: İlk miting şoku Pamukoğlu’na

Mersin’de Hak ve Eşitlik Partisi’nin (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu’nun katılımı ile yapılması planlanan miting, yaklaşık 30 kişinin gelmesi üzerine iptal edildi.

Önümüzdeki haziran ayında yapılacak genel seçim kampanyasında HEPAR, Tevfik Sırrı Gür Stadyumu önünde ‘Milli Uyanış’ mitingi düzenledi.

13.00’te planlanan miting öncesi gelen Genel Başkan Osman Pamukoğlu, otobüsüyle şehir turu attı.

Belirtilen saatte alana geldiğinde yaklaşık 30 kişi tarafından karşılandı.

Parti otobüsünden inerek alandaki taraftarlarıyla tokalaşan Pamukoğlu, onlarla kısa süre sohbet etti.

Pamukoğlu, daha sonra parti otobüsüne binerek Mersin’de ayrıldı.

(Yeşil Gazete)

Foto-Haber: Datça nükleere karşı 25 saat uyumadı

Datça Yeşiller’i ve DAÇEV 20. yüzyılın en büyük nükleer ‘kazası’ Çernobil’in 25. yılında, 25 Nisan 2010 Pazartesi saat 09.00 ile 26 Nisan 2010 Salı saat 10.00 arası, tam 25 saat, “tüm canlılara karşı aynı ihanet bir daha yaşanmasın diye” uyumama eylemi gerçekleştirdi. Datça Cumhuriyet Meydanın’ da gerçekleştirilen eyleme yerel halk büyük ilgi gösterdi.

Datça sakinleri nükleer enerji ile ilgili bilgiler aldı ve nükleer enerji ile ilgili yapılan bu bilgilendirmeden dolayı eylemcilere teşekkür etti. Esnaf eylemcilere çay, yemek vb. gibi ikramlar yaptı. Çocuklar nükleere hayır sloganları atarak balonlarla oynadı ve güzel bir dünyayı tasvir eden resimler çizdi. Eylemciler Çernobil ve diğer nükleer felaketlerde ölenlerin anısına helva dağıttı.

Akşam saatlerinde kurulan perdede belgesel filmler ve dia gösterileri canlı müzik eşliğinde seyredildi. Gece 24.00’ e kadar dans edip eğlenen eylemciler daha sonra oturup sabaha dek keyifle sohbet etti. Sabahleyin destekçiler tarafından getirilen kahvaltılıkları çayla yiyen eylemciler saat 10.00 ‘ da meydanı temizledikten sonra alkışlarla dağıldı.

Antakya’da nükleer karşıtlarına engelleme

Çernobilde meydana gelen nükleer kazanın 25. yıldönümünde yapılmak istenen anma töreni Emniyet yetkilileri tarafından engellenice nükleer karşıtları eylemlerini tepki olarak mezarlıkta gerçekleştirdiler.

Antakya’da nükleer karşıtı bir grup  Çernobil kazasının 25 sene önce olduğu 25/ 26 Nisan gecesi “Uyumuyoruz “ eylemine katılacaklardı. Datça Yeşilleri öncülüğünde ülke çapında bir çok yerde düzenlenen “Uyumuyoruz “ eylemi  Çernobil kurbanlarını anmak ve yeni Çernobiller olmasın diye uyarı yapmak amacını taşıyordu. Ancak yetkililer  Antakya Ulus Alanında yapılması planlanan   “uyumuyoruz” etkinliğine ve gece boyu Çernobil belgeselleri gösterilmesine izin vermediler.   Bunun üzerine grup etkinlikleri bürokrasiye takıldığı için  nükleer sonlarını hatırlatmak adına ve nükleer santralle  mezarlık  eşanlam taşıdığından açıklamalarını şehir mezarlığında yapmaya karar verdiler.

Antakya Çevre Koruma Derneği adına mezarlıkta yapılan açıklamada “ Çernobil’in 25. yılında, Çernobil’i unutmadık, unutmayacağız “ denildi.

 

Grup adına yapılan açıklama şöyle :

 

 

İnsan yaşamını tehdit eden, yaşamı tehlikeye atan teknolojik harika olarak bize sunulan nükleer santralleri istemiyoruz. Simdi nükleer kazaları tüp gazla, televizyon ekranlarıyla, bilgisayar ekranlarıyla bir tutan hükümetimize sesleniyoruz: Nükleer santrallerin risklerini, tehlikelerini minimalize ederek insan yaşamını tehdit ediyor ve doğanın yok olmasına göz yumuyorsunuz.

 

25 yıl önce, Çernobil nükleer reaktörünün patlamasıyla, ilk anda 30 kişi hayatını kaybetmiş ve radyoaktif bulut çok geniş bir coğrafyaya yayılmış ve bölge boşaltılarak hayalet şehirler oluşmuştu. Trakya ve Karadeniz kıyılarında doğal radyasyon düzeylerinde yükselmeler gözlendi, Karadeniz ve Trakya bölgesinde normalin 100 katı radyasyon ölçümleri yapıldı. Karadeniz Bölgesi’nde fındık ve çay ürünleri ile ilgili gerçek radyasyon ölçümleri uzun süre vatandaştan gizlendi. Sakat doğumlar Ukrayna’da % 230, Beyaz Rusya’da % 180 arttı. Halen bir milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık 3.5 milyon insan Ukrayna’da radyasyonla kirlenmiş topraklarda doğmakta ve yaşamaktadır. Ukrayna Sağlık Bakanlığına göre kirlenmiş bölgelerdeki radyasyona bağlı hastalık oranı diğer bölgelerden % 30 fazla, sakat kalma oranı 6 kat fazladır.Çernobil’den etkilenen 380.000 kadar çocukta genetik değişikliklere rastlandı. Çernobil felaketiyle 400 bin insan zorunlu göç ettirildi, 9 milyon insan bu kazadan etkilendi ve çok büyük maddi zararlar meydana geldi. Tarihin bu en büyük nükleer felaketi unutulmadan, geçtiğimiz ay Japonya`da meydana gelen depremin ardından Fukuşima nükleer santralinin yarattığı tehlike hala geçmedi. Cernobilden kat be kat fazla radyasyon açığa çıkmış durumda. Toprak, hava, su kirlenmişken, başbakanımız ülkemizde nükleer santral kurulacağından ve sayısının artacağından söz ediyor. Yaşanan bunca felaketten sonra biz NÜKLEERDEN KORKUYORUZ VE NÜKLEER SANTRAL İSTEMIYORUZ. SİZ NÜKLEERLE YAŞAMAYA HAZIRMISINIZ?

 

Yeşil Gazete Haber Merkezi

Seçim 2011: Seçmen sayısı 50 milyonu geçti

YSK Başkanı Ali Em, ”Yurtiçi seçmen sayısı 50 milyon 189 bin 930, yurtdışı seçmen sayısı ise 2 milyon 568 bin 977” dedi.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ali Em, Kurul’da YSK üyeleri ile düzenlediği basın toplantısında, seçim çalışmaları hakkında bilgi verdi. Seçime 15 siyasi partinin katılacağını, siyasi partilerin toplam aday sayısının 7 bin 492 olduğunu söyleyen Em, yurt genelindeki bağımsız milletvekili sayısının da 203 olduğu bildirdi.

Seçim takvimine göre, yurtiçi ve yurtdışı seçmen kütüklerinin 8 Nisan’da kesinleştirildiğini hatırlatan Em, kesinleşen yurtiçi seçmen sayısının 50 milyon 189 bin 930; yurtdışı seçmen sayısının ise 2 milyon 568 bin 977; yurtdışında adresi olan seçmen sayısının ise 680 bin 412 olduğunu söyledi.

Başkan Em, seçimlerde 199 bin 207 sandık kurulacağını, bir sandıkta 300 seçmenin oy kullanacağını ifade etti. Sandık Kurulu başkan ve üyelerinin 1 milyon 394 bin 449 kişi olmasının öngörüldüğünü ifade eden Em, seçmenlerin YSK’nın internet sitesindeki ”nerede oy kullanacağım” bölümünden oy kullanacakları sandık alanı ve sandık numaralarını öğrenebileceklerini kaydetti.

Seçim takvimi doğrultusunda seçmen bilgi kağıtlarının döküm ve dağıtım işlemlerine 24 Nisan’da başlandığını anımsatan Em, dağıtımı yapılmayan seçmen bilgi kağıtlarının oy verme gününde sahiplerine verilmek üzere sandık kurulu başkanlarına teslim edileceğini söyledi. Bu seçimde bilgi kağıdının öneminin daha da arttığına işaret eden Em, kimliğinde TC kimlik numarası olmayan seçmenin seçmen bilgi kağıdı ile oy kullanabileceğini bildirdi.

Em, engelli ve 75 yaş üstü vatandaşların, sandık kurulan binaların giriş katlarında oylarını kullanabilmeleri için gerekli önlemlerin alındığını da kaydetti.

Savcı Kayasu’ya mesleğe dönüş yolu

HSYK eski savcı Sacit Kayasu hakkında ihraç kararını kaldırdı Kayasu, ‘Karar sevindirici fakat eksik’ dedi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) eski savcı Sacit Kayasu hakkında ihraç kararını kaldırdı.

Edinilen bilgiye göre, HSYK 12 Eylül darbesini gerçekleştirenlerin yargılanması gerekçesiyle hazırladığı iddianame sonucu meslekten ihraç edilen Adana eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu ile Hayati Yılmaz ve Mustafa Ufuktepe hakkındaki ihraç kararını kaldırdı.

TİB’den önleyici sansür hamlesi

Bugün Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından hosting firmalarına gönderilen ‘yasaklı sözcükler’ listesi oldukça kafa karıştırıcı.

İnternette özgürlük bakımından sicili gittikçe kötüleşen Türkiye görenleri şaşkınlığa uğratan yeni bir ‘yasaklı sözcükler’ listesiyle karşılaştı.

Bugün servis sağlayıcılara ve hosting firmalarına Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’ndan gönderilen ve gönderici hanesinde [email protected] adresinin yer aldığı tebligatta, günlük yaşamda kullanımından vazgeçilemez pek çok ‘sıradan’ sözcüğü deiçeren yasak listesi bulunuyor.

Bildirime göre, bu sözcükleri içeren alan adı tahsis edilemeyecek, kullanılamayacak, mevcut olanlara erişim de kapatılacak.

Mektupla birlikte gelen listedeki sözcükler arasında şaşkınlık verici derecede ‘sıradan’ sözcükler bulunuyor. Bunlardan en çarpıcıları şöyle:

31, Adrianne, Animal, Hayvan, Baldiz, Beat, Buyutucu, Ciplak, Citir, Escort, Etek, Fire, Girl (İngilizce’de ‘kız’ demek, Ateşli, Frikik, Free, Gey, Gay, Gizli, Got (ingilizce ‘get’ fiilinin geçmiş zaman ya da geçişli hali), Hatun, Haydar, Hikaye, Homemade (ev yapımı demek), Hot (İngilizce’de ‘sıcak’ anlamında geliyor), İtiraf, Liseli, Nefes, Nubile (?), Partner, Pic (İngilizce’de ‘picture’ın (resim, fotoğraf) kısaltmasi), Sarisin, Sicak, Sisman, Teen (İngilizce’de 13-19 yaş grubunda genç), Yasak, Yerli, Yetiskin,  Xn, XX…

Tüm liste için: http://www.scribd.com/doc/54049096/Alan-Ad%C4%B1-Yasaklar%C4%B1

Sansür listesinin etkisi, bazı ‘müstehcen’ sözcüklerin içinde geçtiği diğer sözcükleri de kapsadığından, erişim engelinin kapsamı inanılmaz boyutlara çıkacak. Örneğin içinde iki ya da üç kelimelik ‘müstehcen’ sözcüklerle çakışan harfleri içeren sözcükler de yasaktan nasibini alacak.

Tknlj.com’da sıralanan bazı ‘talihsiz’ sitelerden örnekler: Degisikmezeler.com, herkesokusundiye.com, sokmarket.com, bayramcikolotasi.com, bilgisayarakademisi.com, sanaldestekunitesi.com, forzabesiktas.com, tiklayarak.com, donanimalani.org, bakireklam.com, citirkurabiyem.com, kredikartiborcunubitir.com, burcunubil.com, globaldizayn.org, casperminishop.net, anlayarakokuma.com…

Hosting hizmeti veren Ontek firmasının sahibi Murat Deligöz, bu sansürlü sözcüklerle sınadıkları sitelerden en az 90 binin bu yeni yönetmelikle ‘hemen’ yasaklanabileceğini söyledi.

Yönetmeliğin iletildiği TİB mektubu şöyle:

“Sayın YETKİLİ,

Bilindiği üzere, 04/05/2007 tarih ve 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”a dayanılarak çıkarılan “Telekomünikasyon Kurumu Tarafından Erişim Sağlayıcılara ve Yer Sağlayıcılara Faaliyet Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”, 24 Ekim 2007 tarihli ve 26680 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

İnternete açık hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan/işleten gerçek veya tüzel kişiler yer sağlayıcıdır. Yer Sağlayıcılığı hizmetini ticari olarak yapmasa bile web sitelerini kendi sunucularında barındıran gerçek veya tüzel kişilerin Yönetmelik gereğince Yer Sağlayıcılığı Faaliyet Belgesi almaları gerekmektedir.İlgili Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında; “26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan; İntihara yönlendirme (madde 84), Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra), Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190), Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194), Müstehcenlik (madde 226), Fuhuş (madde 227), Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228) suçları ile 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar,” erişimin engellenmesi konusu olabilecek suçlar olarak katalog halinde sayılmıştır. İlgili Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise;

Yayınlar; a) İnsan onuruna, temel hak ve hürriyetlere saygılı olmalıdır. b) Gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlakî gelişimini zedeleyecek türden içeriklere yer vermemelidir. c) Ailenin huzur ve refahını sağlayan hususlara zarar verecek nitelikte olmamalıdır. ç) Kişileri, uyuşturucu madde bağımlılığı, fuhuş, müstehcenlik ve kumar gibi kötü alışkanlıklara teşvik edici olmamalıdır.

Şeklindedir.

Buna göre barındırdığınız alan adlarında İlgili kanun ve yönetmeliğe aykırı içeriklerin bulunmaması gerekmektedir. Aşağıda İlgili kanun ve yönetmeliğe aykırı içerik bağlamında değerlendirilebilecek kelime gurupları verilmiştir. Bu kelime guruplarını barındıran içeriklerin çıkarılması ile ilgili alan adlarının hizmetine son verilmesi ve son durumun mail ile tarafımıza iletilmesi gerekmektedir. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda ilgili CEZAİ müeyyideler ile karşı karşıya kalınabileceği unutulmamalıdır.

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı”

(Ntv, Yeşil Gazete)

Seçim 2011: İstanbul’da bağımsızların kurası çekildi

İstanbul İl Seçim Kurulunda, 12 Haziran’da yapılacak seçimde, bağımsız milletvekili adaylarının oy pusulasındaki yerleri kura çekilerek belirlendi.

Buna göre, BDP’nin desteklediği bağımsız adaylardan Sebahat Tuncel, İstanbul 1. Bölge 3. sırada, Sırrı Süreyya Önder, İstanbul 2. Bölge 1. sırada, Mustafa Avcı da İstanbul 3. Bölge 9. sırada yer alacak.

“Balyoz Planı” davasının tutuklu sanığı eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, İstanbul 2. Bölge 3. sırada, “Devrimci Karargah Örgütü” davası ve “Ergenekon” soruşturması kapsamında tutuklu bulunan eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, İstanbul 3. Bölge 8. sırada ve ikinci ’Ergenekon” davasının tutuklu sanığı gazeteci Tuncay Özkan da İstanbul 1. Bölge 5. sırada yer aldı.

Oy pusulasında yer alacak İstanbul’daki 30 bağımsız milletvekili adayının sıralaması şöyle:

İSTANBUL 1. BÖLGE BAĞIMSIZ ADAY LİSTESİ:
1- Sadun Muhlis Altuncuoğlu
2- İbrahim Çiçek
3- Sebahat Tuncel
4- Namık Kurnaz
5- Ahmet Tuncay Özkan
6- Fatma Benal Yazgan
7- Turgut Öker
8- Tamer Aydemir
9- Bülent Bozkurt
10- Ertuğrul Korkut Erenkul
11- Tufan Sevim
12- Muhammet Gulamoğlu

İSTANBUL 2. BÖLGE BAĞIMSIZ ADAY LİSTESİ:
1- Sırrı Süreyya Önder
2- Refik Özmen
3- Çetin Doğan
4- Fatma Ragibe Kanıkuru Loğoğlu
5- Cemal Şenol
6- Ekrem Şit
7- Abdurrahim Göze
8- Sedat Çetintaş

İSTANBUL 3. BÖLGE BAĞIMSIZ ADAY LİSTESİ:
1- Teoman Aydan
2- Hasan Özbey
3- İsa Karaduman
4- Cafer Özsoy
5- Ümit Ülgen
6- Abdullah Levent Tüzel
7- Ömer Coşkun
8- Hanefi Avcı
9- Mustafa Avcı
10- Güneş Öztanrısever