Ana Sayfa Blog Sayfa 5123

Altındaki yükseliş sürüyor

Altın 1671,39 dolarla rekorunu yeniledi; çeyrek altının fiyatı 150 lirayı aştı. Merkez bankaları değer kaybeden para cinsleri ve dolara karşı rezerv çeşitlendirmek için altına rağbet ediyor.

Uluslararası piyasalarda altının ons fiyatı 1671,39 dolarla yeni bir rekor kırdı.

ABD’li Wall Street Journal’e göre, merkez bankaları değer kaybeden para cinsleri ve dolara karşı rezerv çeşitlendirmek için altına rağbet ediyor.

Güney Kore Merkez Bankası son 10 yılı aşkın süredir ilk kez altın aldığını açıkladı. 25 tonluk alımla altın rezervini 2 katından fazla artırarak 39 tona çıkardı. Meksika, Rusya ve Tayland da altını tercih eden merkez bankaları arasında öne çıkıyor.

Bu yıl hükümetlerin net altın alımları 3’e katlandı ve geçen yılki 76 tonluk artıştan 203,5 tona yükseldi.

Altının ons fiyatının yükselmesi sonrasında iç piyasada altının gramı 90 liraya yaklaştı. Çeyrek altın da 150 lirayı aştı. (Ntv)

Türkiye’de yasak, Berivan Cannes’da

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bandrol vermediği ve Türkiye’de dağıtımı yasaklanan “Berivan/Bir Başkaldırı Destanı” adlı belgesel film, Cannes Film Festivali’nde sergilendi.


“Berivan/Bir Başkaldırı Destanı”, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “tarihi olayları çarpıtma, Türk milleti arasında kin ve nefrete teşvik ve PKK propagandası” gibi gerekçelerle yasaklanmıştı.

Bu ay içinde gösterime girmesi beklenirken yasaklanan filmin 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin yanı sıra Avrupa’nın 10’dan fazla ülkesinde gösterildiği belirtildi.

Aydın Orak’ın yönettiği, 1992’de Şırnak’ın Cizre ilçesinde gerçekleşen Nevruz kutlamalarından gerçek görüntülerle kurgulanan film 17 yaşındaki Berivan adlı bir gençin öyküsünü beyaz perdeye aktarıyor.

Radikal

Wariner Daegu’da yok

0

400 metrede Olimpiyat ve dünya şampiyonu atlet Jeremy Wariner bu ay sonu başlayacak olan dünya şampiyonasına ayağındaki sakatlık nedeniyle katılamayacak.

Temmuz ayındaki antrenmanlar sırasında sol ayağının ikinci parmağındaki bağları yırtılan 27 yaşındaki sporcunun ameliyat olması gerekmiyor ancak iyileşme sürecinin 8-12 hafta arasında olduğu belirtildi.

27 Ağustos’ta Güney Kore’nin Daegu kentinde başlayacak şampiyonada 400 metre ve 4×400 bayrak yarışlarında mücadele etmesi beklenen Wariner, “Daegu’da dünya şampiyonluğumu tekrar elde edemeyecek olmaktan dolayı çok üzgünüm” şeklinde konuştu. ABD’li atletin yerine bayrak takımına Jamaal Torrance’ın alınması bekleniyor.

“Trans cinayetleri politiktir”

Öldürülen trans birey Didem Soral’ın yaşadığı Fındıkzade Karakoyunlu sokakta LGBTT örgütleri anma düzenledi. Soral’ın yaşadığı evin önüne karanfiller bırakıldı ve mum yakıldı. Anmaya, İstanbul LGBTT, Kadın Kapısı, Lambdaistanbul Dayanışma Derneği, Kaos GL, Pembe Hayat Dayanışma Derneği, Cinsiyetçiliğe Karşı Dayanışma Ağı ve Anarşist Kadınlar katıldı.

Yapılan basın açıklamasında, trans bireylerin cinayetlerinin gazeteler tarafından ele alınış biçimi eleştirildi. Açıklama, gazetelerin Didem’in nüfus kağıdında geçen erkek ismine yer verirken erkek zanlının isminin saklanmasını “katillerle empati kurmak, kurbanı dinlememek” olarak değerlendirdi.

Anmada, “erkek vuruyor, devlet koruyor”, “trans cinayetleri politiktir”, öldürülenler burada, katilleri nerede” sloganları atıldı. Nefret cinayetlerinin ve linç girişimlerinin kınanmasının ardından, nefret cinayetlerini işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını vurgulayan sloganlar da atıldı. (Bia)

Amerikan mutfaklı, otomatik kapılı külliye

Her yıl yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret ettiği Eskişehir’deki Seyyid Battal Gazi Külliyesi’nde restorasyon rezaleti yaşanıyor. 800 yıllık külliyenin artık Amerikan mutfağı ve otomatik kapıları var.

Kültür ve inanç turizmi çerçevesinde yılda yaklaşık 100 bin kişinin ziyaret ettiği Eskişehir kent merkezine 40 kilometre uzaklıktaki Seyyid Battal Gazi Külliyesi kaderine terk edilmiş durumda.

Seyyid Battal Gazi Külliyesi 1954 ve 1957 yıllarında iki kez restore edildi. 2007 yılında Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü, müteahhit firma aracılığıyla restorasyon çalışması başlattı.

1 milyon 200 bin liraya mal olması planlan onarım işlemleri, 2 yıl önce durdu. Müteahhit kullandığı elektrik parası ödemedi. Külliyenin elektriği 2 yıl önce kesilirken, borç 12 bin 900 liraya yükseldi.

Selçuklu Sultanı 1’inci Alaaddin Keykubat’ın annesi Ümmühan Hatun tarafından 1207 yılında yaptırılan Seyyid Battal Gazi Külliyesi’nin restorasyon çalışmaları sırasında tarihi dokusunun büyük ölçüde zarar gördüğü öne sürüldü.

Külliye içerisine Amerikan tarzı mutfak ve tuvaletler yaptırıldı. Aydınlatma yapılacağı gerekçesiyle spot lamba ve aydınlatma malzemeleri duvarlara çakılarak bağlandı. İddialara göre külliyenin daha önce mermer olan sütunları yerine beton sütunlar konuldu. Külliyenin türbe kısmının girişine cam bölmeler yapılıp, duvara monte edildi. Ziyaretçiler türbenin iç kısımlarını karanlık ortamda ziyaret edebiliyor.

Seyitgazi Belediye Başkanı Adnan Yalçın Şen, restorasyon çalışmalarının tarihi dokuya uygun olarak yapılması gerektiğini söyledi. (Ajanslar)

Hüsnü Mübarek yargılanıyor

Devrik Mısır cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, hakim karşısına çıkmak üzere Kahire’deki duruşma salonundaki yerini aldı.

Mısır’da halk ayaklanması ile başlayan ve askeri darbe ile sonlanan olaylar sonunda devrilen Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in yargılanmasına bugün başlanıldı.

Hüsnü Mübarek, 11 Şubat’ta istifasından bu yana ilk kez, büyük bir demir kafesin içinde sedyede yatar vaziyette halkın karşısına çıktı.

Mübarek ile birlikte oğulları Alaa ve Cemal ile eski İçişleri Bakanı Habib El Adli ve 6 üst düzey polis yetkilisi göstericilerin öldürülmesi ve yolsuzluk suçlarından yargılanıyor.

Mübarek, gösterilerin gerçekleştiği 18 gün boyunca protestocuların öldürülmesiyle suçlanıyor.

Mübarek’in yargılandığı polis akademisinin önünde, Mübarek yanlılarıyla karşıtları arasında çatışma çıktı. Görgü tanıkları, olayda yaralananlar olduğunu söylediler. Bu arada, zaman zaman Mısır polisinin göstericilere müdahale ettiği gözleniyor. Polis, muhaliflerin Mübarek yanlılarıyla temas etmesini engellemeye çalışıyor.

(Yeşil Gazete, Guardian, BBC)

Yörük Geronimo – Güven Eken

Beyaz Adam Sarıkeçili yörüklerden ne istiyor?

 

Toroslar’da her yıl birkaç yüz çadır kurulur. Bunlar kışı Mersin Aydıncık’ta, yazı Konya Seydişehir yaylalarında geçiren Sankeçili yörüklerinin kıl çadırlarıdır. Bu zamanda göçmek de neymiş, neden durmak varken yürünürmüş diyenler… Mesele sandığınızdan karışık.

 

Sankeçili yörükleri, keçileri ve kıl çadırları dışında hiçbir malı olmayan insanlar. Mülkiyet duygusu, binlerce yıldır bu insanların hamuruna girememiş. Sankeçililer, mülkiyet yerine hürriyeti seçmiş. Onların inanışına göre dünya tüm canlıların ortak evi. Göç ise tüm engellere rağmen izlenmesi gereken en doğru yol.

 

Sankeçili masal dedesi Cemal Candan doğanın düzenini şöyle tasvir ediyor: “Bu dünyada tüm canlılar ötekinin rızkıdır. Keçiler otlar için dua etmezse, şu dağlarda tek bir ot bitmez. Otlar, yağmur için dua etmezse, gökten bir damla su düşmez.”

 

* * *

 

Keçi, Sarı keçililerin maddi ve manevi varlığının ayrılmaz bir parçası. Bu nedenle ne kadar kalabalık olursa olsun her sürüdeki keçilerin tek tek isimi var. Keçinin bir yanı yaralanırsa, tüm aile yaralanmış gibi herkes yardımına koşuyor. Yeni bir oğlak doğduğunda, genişleyen aile için tüm oba seviniyor.

 

Gelin görün ki yörüğün hayatında bir de ‘beyaz adam’ var. Yakın zamana kadar ‘orman kanunu’ gerekçe gösterilerek Sankeçililere keçi otlattıkları için ceza kesiliyordu. Keçisiz bir Sankeçili! Ne kadar dahice bir fikir. Tıpkı suyu akmayan akarsu, kumsalsız kıyı projeleri gibi, bugünün Türkiye’sine yakışan bir vizyon.

 

Ne var ki, Sankeçili’nin derdi bununla bitmiyor. Beyaz adam, Sankeçili’nin göçtüğü yolun üzerine baraj ve HES’ler kuruyor. Dinlendiği ormanı parsel parsel kesiyor, maden ocaktan açıyor. Merasındaki suyu şirketlere satıyor. Adeta Sankeçili’nin canını istiyor.

 

Sankeçili masal dedesi Cemal Candan’ı dinlerken aklıma Kızılderili lideri Geronimo’nun duvarları süsleyen “Birgün paranın yenmeyeceğini anlayacaksınız” sözü geliyor. Bu söz, duvar süsünden başka bir işe yaramıyor olmalı ki, Anadolu’daki Geronimo’lar bugün acımasızca yok ediliyor.

 

* * *

 

Benim kuşağım Amerika ve Avrupa’nın ne kadar gelişmiş, adil ve güçlü ülkeler olduğu efsaneleriyle büyüdü. Büyüdükçe anladık ki, en sıkı savaş taciri yine bu ülkelermiş. Dünya insanlarına en çok haksızlık yapan, doğayı yok eden, çocukları açlıktan öldüren de yine beyaz adammış. Şimdi benzer sıfatlar Türkiye için söyleniyor.

 

Hızlı kalkınan, lider ve dünyaya adalet dağıtan modern Türkiye. Üreperek görüyorum ki, para uğruna yörüğünü, kültürünü, doğasını ve tüm köklerini yakıp yıkan da yine aynı Türkiye. Diğer ülkeleri sömürme planlan yapan da o Türkiye. Olsun varsın! Nasıl olsa Toroslar’daki son Geronimo da öldüğünde, paranın yenmeyeceğini hatırlatacak hiç kimse kalmayacak. İşte o zaman Türkiye’nin ruhunu yabancı bir his saracak.

Paranın buruk lezzeti…

 

Radikal

48. Uluslararası Troia Festivali; “Doğa ile barış”

Çanakkale Belediyesi’nce bu yıl 48’incisi düzenlenen Uluslararası Troia Festivali’nin, Kaz Dağları’ndaki altın arama faaliyetlerine dikkati çekmek amacıyla geri dönüşümlü kağıtlardan hazırlanan tanıtım broşürleri, yüzde 100 organik malzemelerden üretilen filelerle dağıtılmaya başladı.

Festival görevlileri, filelere konulan broşürleri, Saat Kulesi önünde vatandaşlara dağıttı.

Festivalin komite üyesi ve Çanakkale Belediyesi Kültür Birimi görevlisi Süleyman Kutlu Dara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, festivalin her yıl ”Barış Kültürümüz Olsun” temasıyla düzenlendiğini, bu yıl ise Kaz Dağları’ndaki altın arama faaliyetlerine dikkati çekmek amacıyla ”Havada Siyanür Kokusu, İzin Verme Doğa ile Barış” temasının da ilave edildiğini söyledi.

Dara, festival programının yer aldığı broşürleri tamamen geri dönüşümden elde edilen malzemelerle bastırdıklarını belirterek, ”Naylon poşet kullanımının önüne geçmek için programın yer aldığı broşürleri, fileyle Çanakkale halkına dağıtıyoruz. Bu fileler yüzde 100 organik ve doğal malzemelerden üretilmiştir. Doğaya zarar veren bir yapıda değildir. Festivalde kullanılan diğer malzemelerin çoğunda da geri dönüşüm ürünleri kullanıldı” dedi.

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kaz Dağları’ndaki altın arama ve işletmeye karşı yoğun bir çaba içinde olduklarını, bu nedenle bu yıl ki festivalle çevre vurgusu yaptıklarını belirterek, “Bu sloganın yanı sıra, Kaz Dağları’nın yeşilini simgeleyen, köknarı sembolize eden yeşil bir yaprağı da festivalin logosuyla bütünleştirdik. Festival programımızın yer aldığı broşürleri tamamen geri dönüşümden elde edilen malzemelerle bastırdık. Ayrıca naylon poşet kullanımının önüne geçmek için programın yer aldığı broşürleri fileyle Çanakkale halkına dağıtacağız. Böylelikle bir çok çevre mesajını festival sayesinde vermiş olacağız” dedi.

Kaz Dağları’ndaki altın arama çalışmaları konusunda mücadele başlattıklarını, artık işletmeye geçilmemesi için mücadele verdiklerini anlatan Gökhan, şöyle konuştu:

“Şu anda Simav’da, o bölgedeki çalışan arkadaşların, emekçilerin vücutlarındaki ağır metallerden, siyanür ve arsenik kalıntılarından bahsediliyor. Bu şaka değil. Bu işin ihmali olmaz. Bunun parayla bir değeri de olmaz. Bu bilimsel olarak ve somut örnekleriyle önümüzde. Sularımıza ve havamıza karışacak olan siyanürün bizi ve geleceğimizi ne kadar tehlike altına alacağını bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bunu benim takıntım olarak algılamayın. Benim ne madencilerle ne de altıncılarla sorunum var. Ama gençlerin bu konuyu dikkatle izlemesi gerekir. Bu geri dönüşü olmayan bir süreç. Vücuda giren o tehlikeli atıkların dışarıya çıkışı mümkün değil. Sonucu ölüm. Onun için bununla ilgili mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyım. ”

Vatandaşlar ise uygulamadan ve Çanakkale Belediyesinin Kaz Dağları’ndaki altın arama faaliyetlerine karşı gösterdiği duyarlılıktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.

Uluslararası Troia Festivali’nde Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü tiyatro oyuncusu Ayla Algan’a verilecek.

Ülgür Gökhan, Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülünü bu yıl tiyatro sanatçısı Ayla Algan’a vereceklerini ifade ederek, gerekçesini şöyle açıkladı:

“Ayla Algan ve geçen yıl aramızdan ayrılan eşi Beklan Algan sahip oldukları Tiyatro Araştırma Laboratuvarı tarafından sahnelenen ‘Troyalı Kadınlar’ adlı oyunla sanata ve barışa katkı sunmuşlardır. Ayla Algan’a ödülünü 10 Ağustos akşamı Troia Antik Kenti’ndeki resmi açılış töreninde vereceğiz. Aynı zamanda

‘Troyalı Kadınlar’ oyunu 11 Ağustos’ta Amfi Tiyatro’da sahnelenecek. ”

Festival programı için tıklayınız…

Akşam – Yeşil Gazete

Sokak köpekleri için fotoğraf yarışması

HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu ve Koza Yönetim ve Servis A.Ş. sokak köpeklerine dikkat çekmek amacıyla fotoğraf yarışması düzenliyor…

Sokakta yaşayan köpeklere dikkat çekmek amacıyla HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu ve Koza Yönetim işbirliğiyle hayata geçen ‘Sokak Köpekleri’ konulu fotoğraf yarışması 09 Eylül’e kadar her yaştan amatör ve profesyonelin başvurularını bekliyor. Yarışmada dereceye giren 12 fotoğraf, 2012 takviminde yer alacak ve takvimin satışından elde edilen gelir HAYTAP’ın sokak hayvanları için geliştireceği projelerde kullanılacak. Sokak hayvanlarının sorunlarına dikkat çeken sinema eleştirmeni Ömür Gedik’in de yer aldığı jüri kararını 30 Eylül’de açıklayacak, ödül töreni ve sergi Dünya Hayvanları Koruma Günü olan 4 Ekim’de Koza Plaza’da yapılacak.
HAYTAP Hayvan Hakları Federasyonu, Koza Yönetim ile başlattığı işbirliğiyle fotoğraf yarışması düzenliyor. Sokak hayvanlarının insanlar kadar yaşam hakkı olduğunu toplumla paylaşma amacıyla düzenlenen yarışma, sokak köpekleri fotoğrafları ile toplumsal farkındalığı artırmayı amaçlıyor.
Her yaş grubundan amatör ve profesyonellere açık olan yarışmaya başvurular 1 Ağustos – 09 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Birincinin bin 500 TL, ikincinin bin TL, üçüncünün 500 TL kazanacağı yarışmada 4 ve 12. sıraları paylaşan katılımcılar 250 TL ile ödüllendirilecek.
Jüri kararını Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde açıklanacak
Jüri, hayvan hakları için yaptığı çalışmalarla dikkat çeken sinema eleştirmeni Ömür Gedik, fotoğraf sanatçıları Ömer Burhanoğlu, Bülent Kahraman ve Yılmaz Bulut,  Akademi İstanbul Grafik Bölümü Öğretim Görevlisi Deniz Şensöz,  Koza Yönetim Genel Müdürü Levent Alatlı, HAYTAP Yönetim Kurulu Başkanı Av. Ahmet Kemal Şenpolat ile İletişim ve Yönetim Danışmanı Can Çağdaş’tan oluşuyor.
Yarışmaya katılmak isteyenler fotoğraflarını Koza Yönetim ve Servis A.Ş. Tekstilkent Koza Plaza, B Blok Asma Kat 34235 Esenler / İstanbul adresine posta ile veya elden teslim edebilir.

‘En güzel mesajların fotoğraf yoluyla verileceğine inandık”

‘Sokak köpekleri’ fotoğraflarıyla sokak hayvanları ile ilgili farkındalığı artırmayı amaçladıklarını söyleyen Koza Yönetim Genel Müdürü Levent Alatlı, “Sokak köpeklerinin de onuru var. Sokak köpeklerinin bir kısmı terk edilmiş ev hayvanlarından oluşuyor. Tüm sokak köpeklerinin de insanlar kadar yaşam hakkı olduğunu toplumla paylaşmak ve sokak köpeklerinin estetiğini ön plana çıkarmak bu yılki amacımız” dedi. Alatlı, HAYTAP ile başlayan işbirliğinin sadece yarışma ile sınırlı kalmayacağının altını çizdi.

Milliyet

Köylüler ağaçlara kendini zincirledi

Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Ömeraltı köyünün sakinleri, bir maden ocağının ormanlarındaki ağaçları kesmesini engellemek amacıyla kendilerini ağaçlara zincirledi.

Özel bir şirkete ait krom maden ocağının, ayrıştırma tesisi yapmak istediği ormanlık alandaki ağaçları kesmesi, bölge halkının tepkisine yol açtı.

“Ömeraltı köylüleri ağaçlarından vazgeçmeyecek”, “Uzay zaten siyah, bırakın dünya yeşil kalsın”, “Kurt yürüdü izi kaldı, artık kurt da evsiz kaldı” yazılı pankartlarla ormana gelen köylüler, kendilerini ağaçlara zincirledi.

Uzun bir süre bu şekilde kalan köylüler, kendilerini çözdükten sonra yürüyüşe geçti. Köylüler, ormanlık alanda “Orman bizimdir bizim kalacak”, “Ormanına sahip çık” sloganlarıyla yürüyerek, eylemi sonlandırdı.

Ağaçların kesilmesine tepki gösteren bazı köylüler, ormanda çıkan yangınları kendilerinin söndürdüğünü, canlarını tehlikeye attıklarını belirtti, gözyaşlarına hakim olamadı.

Köylüler adına açıklama yapan Yoldaş Seki, ağaçların kesilmesini istemediklerini ifade ederek, “Bizler köyümüzü ve ormanları korumakta kararlıyız. Bunun için gereken yasal, hukuksal ve eylemsel girişimlerimizi her gün daha da artan azim ve kararlılıkla sürdüreceğimizi duyururuz” dedi.

Ormanda yaşayan ayı, kurt gibi yabani hayvanların ineklerine saldırıp zarar vermesine rağmen yaşadıkları ortama zarar verilmesine ellerinden geldiğince engel olacaklarını anlatan Seki, kurulacak tesisi istemediklerini kaydetti.

Köy muhtarı Mehmet Kurt da kesilmek istenen bin civarındaki ağacın 300 yaş üstü ağaçlardan oluştuğunu, olaydan sorumlu tuttukları ilgililer hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. (Ajanslar)