Ana Sayfa Blog Sayfa 4413

Marmara İletişim Dekanı Devran’ın öğrenci fişlediği mahkemece sabit

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Yusuf Devran hakkında suç duyurunda bulunan Azad Bedirhan hukuk müdacelesini kazandı, idare mahkemesi yapılan işlemi ‘açıkça hukuka aykırı’ buldu

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu Azad Bedirhan Halkla İlişkiler Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans yapmak için başvurduğu sırada Dekan Prof. Dr. Yusuf Devran tarafından fişlendiğini ve sınavda tehditle puanının değiştirildiğini iddia ederek suç duyurusunda bulunmuş ve yürütmenin durdurulması istemi ile idare mahkemesine başvurmuştu.

Bedirhan savcılığa giderken, “Dekan Devran, sınav sonuçlarına doğrudan müdahalede bulunarak, benim gibi birçok öğrenciyi başarısız gösterdi. Dekan Devran, benim Kürt oluşumdan ve ismimden yola çıkarak benim PKK’li olduğumu ileri sürdü. Bu bir iftiradır. Evet, Kürt’üm ancak hakkımda Dekan Devran tarafından ileri sürülen iddialar karalamadan ibarettir” sözleri ile dekanı kendisine ayrımcılık yapmakla suçlamıştı.

İstanbul 10. İdare Mahkemesi ise verdiği kararda yapılan işlemde açık bir hukuka aykırılık olduğunu belirterek yürütmeyi durdurma kararı aldı. Kararda sunulan gerekçede:

“Mahkememizin 03.12.2012 tarihinde verdiği ve sözlü sınavla ilgili olarak ayrıntılı bilgi ve belgelerin istenildiği ara kararı üzerine gönderilen bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere; yapılan sözlü sınavda sözlü sınav komisyon üyelerinin her birinin ayrı ayrı verdikleri puanların olmadığı ve tüm komisyon üyelerinin tek bir değerlendirmesinin olduğu, davacıya sözlü sınavda hangi soruların sorulduğu, bu sorulara davacı tarafından verilen yanıtlara hangi puanların verildiği gibi hususların açıklığa kavuşturulmadığı, mülakat puanlaması yapılırken hangi kriterlere göre puanlama tablosunun oluşturulduğunun belli olmadığı, davacıya verilen puanlar için veya kırılan puanlar için hiçbir açıklamanın yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda; ölçme ve değerlendirme ilkesi uyarınca idarece, sınav komisyonu tarafından sınav öncesinde hazırlanarak tutanağa bağlanmış soruların ve cevap anahtarlarının ve sınav sırasında, davacıya sorulan soru ve verilen yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun taktir edildiğinin (düşük not verilmesi durumunda gerekçeleriyle) ortaya konulmasının gerektiğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” ibareleri yer aldı.

Dekan Yusuf Devran hakkında daha önce de Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gözde Yılmaz tarafından “yüksek lisans ve doktora listesini imzalamadığım için tehdit edildiği” gerekçesi ile savcılığa şikâyet edilmişti.

(T24)

 

 

 

Adana’da nefesler tutuldu, Demirspor – Adana maçı bekleniyor

PTT 1. Lig’de Adanalı futbol severler hafta sonu oynanacak Adanaspor-Adana Demirspor derbisine odaklandı. Ligde aynı puan ve averajla 5. ve 6. sırada yer alan her iki takım için bu maç üst sıralardan kopmamak adına adeta hayati önem taşıyor.

Adanalı futbol severler hafta sonu oynanacak Adanaspor-Adana Demirspor derbisine odaklanırken, maç her iki takım için de adeta hayati önem taşıyor.

Aynı kentin iki takımının karşılaştığı futbol müsabakaları taraftarlar için ayrı bir önem taşıyor. Bu tarz rekabetin yaşandığı kentlerden biri olan Adana’da da, Adanaspor ve Adana Demirspor arasında oynanan maçlar her yönüyle ilgi çekiyor.

Her iki takımın farklı liglerde olması nedeniyle 2008 yılından bu yana ”Adana derbisi”ne hasret kalan Adanalılar, geçen sezon kentin mavi-lacivertli temsilcisi Adana Demirspor’un PTT 1. Lig’e yükselmesiyle bu heyecanı tekrar yaşama fırsatı buldu.

Ligin ilk yarısında Adana Demirspor, ev sahibi statüsüyle çıktığı maçta turuncu-beyazlı rakibini 4-2 yenerek, derbide gülen taraf oldu. İkinci yarıda ise iki Adana ekibi pazar günü saat 19.00’da 5 Ocak Stadı’nda tekrar karşılaşacak.

Maç, Süper Lig’e çıkmayı hedefleyen iki takım için de ayrı bir öneme sahip. Adana Demirspor 34 puanla ligde 5. sırada yer alırken, Adanaspor da aynı puan ve averajla 6. sırada yer alıyor. Üst sıralardan kopmamak isteyen Adana temsilcileri bu maça mutlak galibiyet parolasıyla hazırlanıyor.

Son hafta kendi sahasında lider Kayseri Erciyesspor’a 3-1 mağlup olan Adana Demirspor, hem bu maçı telafi etmek, hem de üstündeki rakipleriyle puan farkının açılmasına izin vermemek için 3 puanı hanesine yazdırmak istiyor.

Kritik maçlarda kaybettiği puanlarla daha üst sıralarda yer alma şansını kaçıran turuncu-beyazlı Adanaspor da, Süper Lig hedefine daha da yaklaşmak ve ilk yarıdaki mağlubiyeti unutturmak için galibiyet hedefliyor.

(Tribün Dergi, Ntvspor)

Trans Feminist oturum haftasonu Alman Kültür Merkezi’nde

5. Baki Koşar Nefret Suçları ile Mücadele Haftası (21-27 Şubat) kapsamında 22 Şubat’ta İzmir’de Trans Feminist oturum gerçekleştirilecek.

İzmir Alman Kültür Merkezi’nde yapılacak olan ve herkesin katılımına açık etkinliğin programı şu şekilde:

14:30

1.OTURUM
Trans Buluşma: Bölgesel Sorunlar
Deniz Rojda Solmaz “Ege Bölgesi Hak İhlalleri 2012 Raporu”
Selay Su ”Ankara’da Yaşanılan Hak İhlalleri“
Sinem Kuzucan “Türkiye’de Seks İşçilerinin Karşılaştığı Zorluklar”
Tolga Sercan “Eril Sistemde Trans Erkeklik”

16:30

2.OTURUM
Panel: Feminizm ve Seks İşçiliği
Esmeray Özadikti “Feminist Hareketin İçinde Bir Transın Deneyimleri”
Hasbiye Günaçtı “LGBT ve Feminist Mücadele”
Kemal Ördek “Seks İşçiliğine Yönelik İnkar Politikası”
Şevval Kılıç “Trans-Feminizm ve Seks İşçiliğine Bakış”
Demet Yanardağ (moderatör)

(Uçan Süpürge)

 

 

Baki Koşar Haftası yarın İzmir’de başlıyor

Bu yıl 21-27 Şubat tarihleri arasında 5.si gerçekleştirilecek olan Baki Koşar Nefret Suçlarıyla Mücadele Haftası, ana akım medya tarafından görmezden gelinen nefret suçlarını “Ana Akıma Kapılmamak”başlığı altında ele alacak.

Siyah Pembe Üçgen İzmir tarafından kurulduğu 2009 yılından bu yana her yıl Şubat ayında düzenlenen Hafta, adını ve tarihini, unutulmasına itiraz ettiği bir nefret cinayetinden alıyor. Gazeteci yazar Baki Koşar bir nefret cinayeti sonucu, ölümünden iki gün sonra 24 Şubat 2006’da Pangaltı’daki evinde ölü olarak bulunmuştu.

“Ana Nefret Bülteni” adlı enstalasyon sergisiyle başlayacak olan Hafta, trans-feminizmden medya ve aktivizm tartışmalarına, homofobi, bifobi ve transfobi karşıtı öğrenciler buluşmasından “Benim Çocuğum” film gösterimine kadar çeşitli bir programa sahip.

Nefret suçlarıyla mücadelede başarı ya da kararlılık gösteren kişi, örgüt ya da kuruluşlara verilen Baki Koşar Nefret Suçlarıyla Mücadele Ödülü, 22 Şubat Cuma günü saat 19.00’da İzmir Alman Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek törenle sahibini bulacak. Ödül için aday önerilerinizi Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği’nin sitesindeki formu doldurarak iletebilirsiniz.

Her yıl gerçekleştirilen Nefret Suçları ile Mücadele Yürüyüşü ise 23 Şubat Cumartesi günü saat 13:00’da Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ndeki Yakın Kitabevi önünden başlayacak.

Program ve ayrıntılı bilgi için siyahpembe.org/

(Kaos GL)

Haydarpaşa Gar Projesi’nin iptal talebi reddedildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kadıköy Meydanı ve Haydarpaşa Gar Projesi’nin iptali için dilekçe veren Kadıköylülerin itirazını kabul etmedi. Bu akşam kadıköylüler ve Haydarpaşa’nın otele dönüştürülmesini istemeyenler Kadıköy İskele Meydanı’nından Haydarpaşa Garı’na doğru bir yürüyüş gerçekleştirecek.

Proje, Kadıköy’deki Atatürk Anıtı’nın bulunduğu yere fuar ve panayır alanı yapılmasını, Haydarpaşa Garı’nın otel, çevresinin ise yapılaşmaya açılmasını öngörüyor.

Kadıköylüler bu projenin iptali talebiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne başvurmuştu. Ancak Belediye Meclisi, aralarında Kadıköy Belediyesi’nin de bulunduğu 5 bin 379 itiraz dilekçesini reddetme kararı aldı.

Karara tepki gösteren Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, konuyu yargıya taşıyacaklarını açıkladı.

Topbaş: “İstanbul zaman kaybetmemeli“

Başkan Topbaş, Kadıköylülerin 5 bin 379 dilekçe toplayarak itiraz ettikleri Haydarpaşa Garı ve Kadıköy Meydanı Planı konusunun Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk tarafından yargıya taşınacağı açıklamalarını da değerlendirdi. Topbaş, “ Cumhuriyet Halk Partisi’nin temayülü bu doğrultuda . Bunu gayet iyi biliyoruz. Milletimiz de biliyor. Bir şey üretmek yerine, engelliyor, yargıya götürüyor, Anayasa Mahkemesine götürüyorlar. Önümüzdeki bütün engeller bu şekilde oluşmakta ama her birini tek tek aşıyoruz. Ama bu zaman kaybından başka bir şey olmuyor “ şeklinde konuştu.

Planın yüzde 26’sının ticaret ve turizmle ilgili olduğunu söyleyen Topbaş, projenin İstanbul’a önemli katkı sağlayacağını kaydetti. Kadir Topbaş, “ burada yapılan itirazları meclisimiz değerlendirdi. Meclisimiz uygun görmediği için reddedildi. Tabii itirazlarda samimiyet olsa farkı şeyler çıkabilir ama bunu sadece engelleme adına öne geçme adına yaparsanız, bunlar tabii itibar görmez. Meclis de değerlendirmesini buna göre yaptı herhalde. Bu, yıllardan beri olan bir plan üzerinde yıllardan beri çalışılan bir plan. Üzerinde birçok uzman akademisyenin katkısı olan bir çalışma. Demokratik bir ülkedeyiz. Yargı yolu açık. CHP’nin özelliği bu yargıya taşımak ve Anayasa Mahkemesine taşımak . Milletimiz de CHP’nin bu tarzını ve tavrını gayet iyi biliyor. Burada Meclisimiz kendine düşeni yapmıştır. Tabi onlar da kendi siyasi anlayışları doğrultusundaki çalışmaları yapacaklardır. Bunun siyasi olduğunu düşünüyorum şahsen. Sonuç olarak İstanbulumuza güzellikler getirecektir ama endişem İstanbul’un zaman kaybediyor olması. İstanbul zaman kaybetmemeli “ dedi.

Haydarpaşa Gar’a yürüyoruz

İstanbul’un simgeleri arasında yer alan ve 2 yıl önceki yangında çatısı tamamen yanan Haydarpaşa Garı’ndaki bazı tren seferlerinin bir yıldır durdurulması protesto edilecek. “Haydarpaşa Gar’a yürüyoruz” sloganıyla bir araya gelecek yüzlerce kişi bugün Kadıköy’de toplanarak gara yürüyecek.

Her perşembe ve pazar günü sürdürdükleri protesto gösterilerini bugün büyük bir eylemle devam ettirmek isteyen Haydarpaşa Girişimi’nin öncülüğünde gerçekleşecek yürüyüş 18.30‘da Kadıköy İskele Meydanı’nda başlayacak. Haydarpaşa Girişimi’nin protestosuna Birleşik Taşımacılık Sendikası, Mimarlar Odası İstanbul Şubesi ve Liman-İş Sendikası da katılacak.

Avrupa’da da eylem var

Öte yandan Avrupa’nın çeşitli kentlerinde de ilk kez Haydarpaşa Gar’ı için eylemler düzenlenecek. Lüksemburg’daki Avrupa Parlamentosu önünde de Türk vatandaşları gar için toplanacak.Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu’nda çalışan Ekmel Çizmecioğlu’nun girişimiyle biraya gelecek Türkler parlamento üyelerine Haydarpaşa Garı’nın geçirdiği süreci ve yaşayacağı dönüşümü anlatacak. Almanya’nın çeşitli tren garlarında da Haydarpaşa Garı’nın anlatılacağı etkinlikler yapılacak. Bükreş’teki büyük tren istasyonunda da eyleme destek veren etkinlikler düzenlenecek.

(AA, DHA, Milliyet, Yeşil Gazete)

Yeşiller/Sol Beylikdüzü Buluşması

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, il ve ilçe örgütlerini oluşturmaya devam ediyor. Kuruluş toplantıları herkese açık konferanslar ile yapılıyor. YSGP, 17 Şubat Pazar günü Beylikdüzü’nde İstanbul Outlet Park salonunda gerçekleştirilen bir buluşma ile Beylikdüzü ilçe Yürütme Kurulunu belirledi. Buluşmada oluşturan çeşitlilik ve katılımın yüksek olması dikkat çekti.

YSGP Beylikdüzü buluşmasına katılanlar arasında ekolojistler, hayvan hakları savunucuları, vicdani retçiler, yerel örgütlerin ve sendika temsilcilerinin bir araya gelmesi, yeni bir siyaset düşüncesinin hayata geçirilmesi yolundaki beklentilerin hayal olmadığını bir kez daha gösterdi. Toplantı, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi PM üyeleri Aydın Engin ve Ümit Şahin’in konuşmaları ile başladı.

AYDIN ENGİN: “EKOLOJİST TUTUM İLE SOL SİYASET BİR ARADA”

“Eşitlik, Özgürlük, Barış, Demokrasi, Ekoloji, Doğa ve hayvan hakları, Kimlik ve tanınma adaleti için; YENİ BİR SİYASET” başlıklı toplantıda ilk konuşmayı Aydın Engin yaptı.

Aydın Engin, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin şimdiye kadar Türkiye’de ve hatta dünyada denenmemiş olan ekolojist tutum ile sol siyasetin bir araya getirilmesi fikrinden ortaya çıktığını ve bunun da oldukça özgün bir durum olduğunu belirtti.  Engin daha sonra, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı konusundaki düşüncelerini katılımcılarla paylaştı.

ÜMİT ŞAHİN: “EKOLOJİK MÜCADELE TEMEL ÖNEMDEDİR”

Ümit Şahin, şimdiye kadar bir çok siyasi parti ve çeşitli kuruluşlardaki ekoloji vurgusunun ana fikir olmaktan çok bir ek gibi algılandığını ve partilerin programlarındaki ekoloji taleplerinin en sona eklenmiş bir paragraftan öteye gitmediğini belirterek, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin bu eksikliği gideren bir siyasi yapılanma olduğu konusundaki düşüncelerini aktardı.

GÖKKUŞAĞININ RENKLERİ GİBİ

Engin ve Şahin’in sunumları ardından, buluşmanın katılımcıları arasında yer alan çeşitli kişiler bireysel ve kurumunu temsilen konuşmalar yaptılar.

Hayvan hakları savunucusu Metin Kılıç, hayvan hakları savunuculuğunu siyasal bir zeminde yürütme koşullarının Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinde bulunduğunu ifade ederek kendisinin bu parti içinde siyaset yapma gerekçelerini anlattı.
Avrupa Yeşiller hareketi içinde yer almış öğretim üyesi Rainer Bröemer, siyasete yeni bir soluk getireceğini belirttiği Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ile ilgili düşüncelerini ifade etti.

Büyükçekmece Yerel Katılımı Destekleme Derneği üyesi Şeref Canbay, bölgedeki ekolojik sorunlar hakkında bilgi vererek YSGP’nin bu sorunları ifade edecek bir zemin olmasının önemini vurguladı.

Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER) Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Şaroğlu, askeri darbelerin asker mağdurları ile ilgili bilgi vererek darbe karşıtı çalışmaları konusunda destek talebinde bulundu ve YSGP’de bu konuda bulunan duyarlığın önemine değindi.

Taraf Gazetesi yazarı ve vicdani retçi Ali Fikri Işık, günümüz koşullarında vicdani retçi bir Kürt olmanın zorluklarını anlatarak, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisinin, hiyerarşiyi reddeden yanı ile kendisine heyecan verdiğini anlattı.
Eğitim-Sen İstanbul 7 Nolu Şube Başkanı Emin Ekinci, emek hareketinin mücadelesinin geldiği yere vurgu yaptı. Emek hareketinde de yeni bir siyasetin gerekliliğine vurgu yapan Ekinci, bu nedenle yeni siyasete destek verdiklerini belirtti.

BEYLİKDÜZÜ İLÇE YÖNETİMİ OY BİRLİĞİYLE SEÇİLDİ

Daha sonra katılımcıların soruları ile devam eden buluşma toplantısı, Beylikdüzü İlçe Yürütme Kurulu listesinin oy birliği ile seçilmesiyle sona erdi.

Oldukça verimli, renkli ve üretken geçen toplantının sonucunda YSGP Beylikdüzü İlçe Yürütme Kurulu şu isimlerden oluştu:

Füsun Oğuz (Eş sözcü)
Metin Kılıç (Eş sözcü-Hayvan hakları savunucusu)
Nihal İriz
Eylem Turcu
Fatmagül Durmuş
Celal Işık
M. Bahrı Sarıhan
İlhami Tağı
Semih Akyazı

Ayrıca İlçe Yürütme Kurulunda fahri üyelere de yer verildi.

Haber: Naci Sönmez

(Yeşil Gazete)

Sırrı Süreyya Önder, CHP’li başkandan özür diledi

Sinop’ta, BDP’lilere yönelik yapılan saldırılar sonrasında, CHP’li Sinop Belediye Başkanı’nı suçlayan Sırrı Süreyya Önder, başkandan özür diledi

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Sinop’ta yaşanan olaylar sonrasında suçladığı CHP’li Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül’den özür diledi.

BDP heyeti, Sinop ve Samsun’da yaşanan olaylar nedeniyle dün Trabzon ziyaretini iptal etti. BDP’li Sırrı Süreyya Önder MHP’nin olaylarda vebali olmadığını savunurken CHP’li Sinop Belediye Başkanı’nı suçlamıştı. Belediye Başkanı Baki Ergül ise olaylarda dahlimin olduğunu ispat etsinler, değil Belediye Başkanlığı’nı, Sinop’u terk ederim” açıklamasında bulundu. Bugün TBMM’de bir basın açıklaması yapan Önder, ”Yerel gazete haberi üzerine belediye başkanını suçladık ama haberi doğrulatamadık. Sözümüzü geri alıyoruz. Özür diliyoruz” dedi

(t24)

Cepkin’in avukatı, “Tacize ve saldırıya uğrayan müvekkilimdir”

Hayko Cepkin’e yönelik ‘kadına şiddet’ suçlamasına yanıt avukatından geldi. Yapılan açıklamada, “Alkollü ve ayakta dahi duramayacak durumda olan şahısların kadın arkadaşı G.D.A adlı şahıs müvekkilimin yanına gelerek kendisine ‘Kimsin sen be, o……. çocuğu, Ermeni P…çinin elini mi sıkıyorsunuz’ dedi. Saldırıya uğrayan Hayko Cepkin ve onun kız arkadaşıdır” denildi.

Şarkıcı Hayko Cepkin’in avukatı Dilek Şahbaz Yılmaz Facebook üzerinden de duyurduğu yazılı açıklamada, müvekkili hakkında 18 Şubat’ta ve devam eden tarihlerde G.D.A adlı kişiyi darp ettiğine dair bazı haberler yayınlandığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Müvekkilim Hayko Cepkin hakkında, 18.02.2013 tarihinde ve devam eden tarihlerde G. D. A adlı şahsı darp ettiğine ve ona hakaret ettiğine ilişkin yazılı ve görsel basında, sosyal paylaşım sitelerinde çıkan tüm haberler asılsız olup gerçekleri yansıtmamaktadır.

Yapılan iş bu asılsız haberler nedeni ile kişilik hakları, meslek onur ve şerefi ihlal edilen Müvekkil Hayko Cepkin adına iş bu açıklamayı vekil sıfatı ile yapma gereği hasıl olmuştur. Şöyle ki Müvekkilim Hayko Cepkin 17/02/2013 tarihinde Beyoğlu’nda bir eğlence mekanında yapılan bir partiden arkadaşları ile birlikte çıktığı esnada yanına yaklaşan iki erkek şahıs müvekkilimle el sıkışarak sohbet etmek istemişlerdir, hayranlarını kıramayan müvekkilim onlarla sohbet ederken aşırı derecede alkollü ve ayakta dahi duramayacak durumda olan bu şahısların kadın arkadaşı G.D.A adlı şahıs müvekkilimin yanına gelerek “ Kimsin sen be, o……. çocuğu, Ermeni P…çinin elini mi sıkıyorsunuz” gibi daha bir çok ağır hakaret ve ithamlarda bulunmuş ve daha da ileri giderek şiddet uygulama kastı ve hareketi ile müvekkilin boğazına sarılarak sıkmaya çalışmış ve bir taraftan da kendisine doğru çekmiştir.

Müvekkilin yanında bulunan arkadaşları araya girerek ne olduğunu anlayamayan müvekkili söz konusu G.D.A adlı şahıstan ayırmışlardır. Bu kargaşa sırasında aşırı derecede alkollü olan şahıs yere düşmüştür. Daha sonrasında mekan görevlileri G.D.A adlı şahsı sakinleştirerek olay yerinden uzaklaştırmışlardır. Tüm bunlar Mobese kayıtları ile mevcuttur. Söz konusu olayda G.D.A adlı şahsa müvekkilim tarafından ne bir şiddet uygulanmış ne de hakaret edilmiştir. Bu olayda tek zarar gören kişi müvekkil ve müvekkilin bayan arkadaşıdır zira müvekkilin bayan arkadaşı o kargaşa sırasında hafif şekilde yaralanmıştır.

Müvekkil Hayko Cepkin, G.D.A adlı şahsın alkol nedeni ile bu şekilde davrandığını düşünerek ve de herhangi bir yaralanma olayı da söz konusu olmadığı için olay yerinden kendi arkadaşları ile birlikte ayrılmıştır. Daha sonrasında 18.02.2013 Tarihinde G.D.A adlı şahsın avukatı müvekkilin Menajeri Gürol Yılmaz’ı arayarak olayla ilgili görüşme talebinde bulunmuş iş bu talebi kabul eden Menajer Gürol Yılmaz ile Beyoğlu’nda bir mekanda buluşmuşlardır. G.D.A adlı şahsın avukatı ve kendisi Menajer Gürol Yılmaz’a bu olay nedeni ile kendilerine 50.000,00 TL para ödenmesini aksi taktirde şikayette bulunacaklarını, bu olayı basına yansıtacaklarını, konserleri protesto ettirmek için girişimde bulunacaklarını, sivil toplum kuruluşlarını da harekete geçireceklerini açıkça söylemişlerdir.

G.D.A adlı şahıs tehdit ve şantaj yolu ile hiçbir şekilde suçu olmayan müvekkilime iftiralar atarak adeta suç uydurarak müvekkilden para elde etmeye çalışmıştır. Talebi kabul edilmeyen G.D.A adlı şahıs bunun üzerine asılsız suçlamalar yaparak müvekkil hakkında haksız yere şikayette bulunmuştur. Şantaj ve tehdit fiillerini içeren talepler tarafımızdan ilgili Emniyet Müdürlüğüne bildirilmiş ve bununla ilgili olarak şikayette bulunulmuştur.

Şantaj ve tehdide yönelik görüşmenin yapıldığı mekanın kamera kayıtları ilgili Emniyet Müdürlüğü tarafından yerinde inceleme yapılarak tespit edilmiş ve iş bu kayıtlar mekandan teslim alınmıştır. G.D.A adlı şahıs hakkında şantaj, hakaret ve tehdit fiillerinden dolayı soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca Müvekkil Hayko Cepkin’ in özelikle kendi beyanı ile G.D.A adlı şahsın vekili olan avukat hakkında da yasal yollara başvurulacaktır. ”

(Agos)

Kadın istihdamında düşüş

0

Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi (KEİG) Platformu Temsilcisi ve İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi İpek İlkkaracan Ajas’ın, “Emek Piyasası’nda Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Doğru İş ve Aile Yaşamını Uzlaştırma Politikaları” adlı kitabı, kadın istihdamındaki kara tabloyu ve çalışma yaşamındaki cinsiyet eşitsizliğini 2008 yılı TÜİK rakamlarıyla gözler önüne seriyor.

Kadınların çalışma hayatında kalıcı olamamasının en önemli nedeni, aile içi yükümlülükler. Kadınların üçte birinden fazlası gerekçe olarak ailevi nedenleri gösteriyor. Eş isteği, çocuk ya da muhtaç aile bireyine bakma ve evlilik, işten ayrılma sebeplerinden bazıları. Dört kadından biri, evlilik sebebiyle iş bırakıyor.

TÜİK’in 2006 yılında ilk ve son kez yaptığı “Zaman Kullanımı Anketi” de cinsiyet eşitsizliğini belirgin şekilde ortaya koyan veriler sunuyor. Hane ve hane halkı bakımı için ücretsiz çalışma saatleri ortalamasına göre 15 yaş ve üzeri kadınlar günlük 5 saat 17 dakika, erkekler sadece 51 dakika çalışıyor. Kadın evli ise bir saat daha fazla çalışıyor. Erkekler ise evlendikleri zaman sadece 4 dakika daha fazla çalışıyorlar.

(Evrensel)

New York’a 10 bin elektrikli araba şarj istasyonu

Elektrikli arabaların kullanımını arttırmak için ABD’de şarj istasyonları yaygınlaştırılıyor. ABD’deki New York şehrinde elektrikli araba kullananların hayatı daha da kolaylaşacak.

New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg şehre 10.000 yeni elektrikli araba şarj istasyonu kuracaklarını açıkladı. Bu sayede araba sahipleri araçlarının şajrlarını yarım saat içinde doldurabilecekler. Şarj istasyonları araba otoparklarına yakın olacak. Bu sayede araç sahipleri arabalarını park edip aynı zamanda şarj da edebilecekler ve vakit kaybı yaşanmayacak.

(Ntvmsnbc)