Ana Sayfa Blog Sayfa 1849

Türk lirasının düşüşü durdurulamıyor: Dolar 8,34 TL’ye çıkarak rekor kırdı

Merkez Bankası’nın piyasa beklentilerinin aksine faiz seviyesini sabit tutma kararı almasıyla birlikte hafta başından bu yana önemli ölçüde değer kaybeden Türk lirası bugün de diğer para birimleri karşısında erimeye devam etti.

Gün içerisinde dalgalı bir seyir izleyen dolar, 8.3479 TL ile zirve yaptı. Serbest piyasalarda şu anda doların alışı 8,3306 TL satışı ise 8,3347 TL üzerinden işlem görüyor.

Euro ise güne 9.70 TL ile başladıktan sonra 9.74 TL’yi aştı. Euro, dün 9.7768 TL ile zirve yapmıştı. Sterlin ise iki basamaklı seviyesini koruyor. Sterlinin serbest piyasalardaki alışı 10,8151 TL’den satışı ise 10,8278 TL’den işlem görüyor.

Piyasayı etkileyen gelişmeler

Merkez Bankası bugün BIST Repo-Ters Repo Pazarı’nda bugün gecelik fonlama sağlamayacağını açıkladı. Adım ile birlikte geç likidite penceresi (GLP) kullanımının artması ve fonlama kompozisyonunun yüzde 14.75 seviyesinden yapılan kısmının fonlamanın artık büyük bölümünü oluşturması bekleniyor.

3 Kasım’da gerçekleşecek ABD seçimleri, koronavirüs salgını sebebiyle artan vakalar ve aşı çalışmalarındaki gelişmeler, Türkiye‘nin Fransa ile kötüleşen ilişkileri ve Azerbeycan ve Ermenistan arasındaki çatışma piyasanın şekillenmesinde etkili oluyor.

 

 

Türkiye’nin dış ticaret açığı beş milyar dolara dayandı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan Eylül ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri açıklandı.

Buna göre, Genel Ticaret Sistemi (GTS) kapsamında ihracat eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,8 artarak 16 milyar 9 milyon dolara, ithalat da yüzde 23 artışla 20 milyar 837 milyon dolara ulaştı.

Dış ticaret açığı Eylül’de yüzde 189,6 yükselerek 4 milyar 828 milyon doları buldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı Eylül 2019’da yüzde 90,2 iken, yüzde 76,8’e geriledi.

Ocak-eylül döneminde açık yüzde 79,5 arttı

İhracat Ocak-Eylül döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,9 azalarak 118 milyar 325 milyon dolara düştü, ithalat yüzde 1,5 artışla 156 milyar 186 milyon dolara çıktı.

Dış ticaret açığı Ocak-Eylül döneminde yüzde 79,5 artarak 21 milyar 93 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı Ocak-Eylül 2019’da yüzde 86,3 iken, bu yılın aynı döneminde yüzde 75,8’e geriledi.

Enerji ve altın hariç dış ticaret

Eylül ayında enerji ürünleri ve altın hariç ihracat yüzde 8,4, ithalat yüzde 15,5 arttı. Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, eylülde yüzde 8,4 artarak 14 milyar 335 milyon dolardan 15 milyar 541 milyon dolara yükseldi.

Eylül ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 15,5 artarak 12 milyar 784 milyon dolardan 14 milyar 769 milyon dolara çıktı.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret fazlası eylül ayında 772 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 11,8 artarak 30 milyar 311 milyon dolar oldu. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 105,2 olarak kayıtlara geçti.

Ekonomik faaliyetler incelendiğinde ihracatta, Eylül ayında imalat sanayisinin payı yüzde 94,8, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 2,9, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,8 oldu.

İhracatta ilk sıra Almanya’nın

Söz konusu ayda ihracat yapılan ülkeler arasında ilk sırayı Almanya aldı. Bu ülkeye 1 milyar 517 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi.

Almanya’yı sırasıyla 1 milyar 142 milyon dolarla Birleşik Krallık, 947 milyon dolarla ABD, 799 milyon dolarla İtalya, 798 milyon dolarla Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 32,5’ini oluşturdu.

Ocak-Eylül döneminde de ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 11 milyar 277 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 7 milyar 546 milyon dolarla Birleşik Krallık, 7 milyar 241 milyon dolarla ABD, 6 milyar 243 milyon dolarla Irak ve 5 milyar 526 milyon dolarla İtalya takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 32’sine karşılık geldi.

İthalatta ilk sıra Çin’in

Çin, geçen ay ithalatta ilk sırada yer aldı. Eylülde Çin‘den yapılan ithalat 2 milyar 161 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 2 milyar 71 milyon dolarla Almanya, 1 milyar 553 milyon dolarla Rusya, 1 milyar 122 milyon dolarla İsviçre, 1 milyar 83 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 38,3’ünü oluşturdu.

Ocak-Eylül döneminde de ithalatta ilk sırayı Çin aldı. Bu dönemde, Çin’den yapılan ithalat 16 milyar 381 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 14 milyar 714 milyon dolarla Almanya, 12 milyar 842 milyon dolarla Rusya, 8 milyar 760 milyon dolarla ABD ve 6 milyar 485 milyon dolarla Irak izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 37,9’unu kapsadı.

 

‘Yeşil Yol’ projesiyle doğal bitki örtüsü tahrip edilen alanlara çim ekilecek

Rize İl Özel İdaresi, “Yeşil Yol” projesiyle tahrip edilen Rize Çamlıhemşin yaylaları için çim ekme ihalesi açtı. İdarenin aldığı kararda, Rize ili sınırları içinde yüksek rakımlarda bulunan yaylalarda turizm amaçlı yapılan yol imalatları sonucunda doğal yapıyı değiştiren görüntüler oluştuğu belirtildi.

Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre kararda endemik bitki örtüsünün kaybolduğu aktarılarak, “Yüksek bölgelerde ortamın yeşillik açısından eski halini alması uzun yıllar süreceği gerçeği bilimsel olarak bilinmektedir” denildi.

Açıklamada “Bu olumsuz durumun çözülmesi amacıyla yüksek rakımlarda kısa sürede ortamın yeşermesini sağlayacağını düşünülen endemik çim tohumu uygulama çalışması başlatılmasına ait tarım komisyonu çalışmalarını tamamlayamadığından komisyona ek süre verilmesi kabul edildi” ifadeleri kullanıldı.

Neler yaşandı?

Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) tarafından 2013 yılında çalışmalarına başlanılan yaklaşık 2 bin 600 kilometrelik “Yeşil Yol Projesi” ile Samsun–Artvin arasındaki yaylaları birbirine bağlamayı amaçlıyordu.

Ancak bölge halkının yol çalışmalarının başlamasından itibaren başlattığı hukuk mücadelesi ve ödenek yetersizliği nedeniyle zaman zaman durma aşamasına geldi. Projeye ilişkin Danıştay, 13 Temmuz’da durdurma kararı aldı. Buna rağmen devam eden “Yeşil Yol Projesi” ile yaylaların büyük bir kısmı ranta açılarak, doğal yapıların bozulmasına yol açtı.

Uzmanlar anlatıyor: Türkiye iklim krizinden ne kadar etkilenecek?

Sanatın verdiği imkanları kullanarak iklim krizinin etkilerine dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için yola çıkan Sabancı Vakfı Kısa Film Platformu, iklim krizi hakkında en çok merak edilen soruları konuşmak üzere Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin ile bir araya geldi.

Video röportajda “Türkiye iklim krizinden ne kadar etkilenecek?”, “Karbonsuz bir ekonomi mümkün mü?” ve “Dünyada ve Türkiye’de iklim krizine karşı ne yapmamız gerekiyor?” sorularına cevap bulabilirsiniz.

Değişen iklimler değişen hayatlar

Kısa Film Platformu tarafından yapılan açıklamada “#DeğişenİklimlerDeğişenHayatlar’a dikkat çekmek, iklim krizi ile mücadele etmek için her gün bir şansımız var. Sanatın gücü ile farkındalık yaratmak için web sitemizden başvuru yapabilir, detayları öğrenmek için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirsiniz” ifadeleri kullanıldı. Platformun hesapları ise şu şekilde:

Web Sitesi: www.kisafilmuzunetki.org
Facebook: kisafilmplatformusabancivakfi
Twitter: kisafilm_sv
Instagram: kisafilmplatformusabancivakfi

Nice saldırısının faili belli oldu

Fransa‘nın Nice kentinde dün sabah meydana gelen ve üç kişinin hayatını kaybettiği bıçaklı saldırının failinin kimliği ortaya çıktı. Tunus‘tan geldiği anlaşılan Brahim Aioussaoi adlı saldırganın 20 Eylül’de gömen teknesiyle İtalya’nın Lampedusa adası üzerinden Avrupa‘ya, 9 Ekim’de ise Paris‘e geldiği belirtildi.

Polis yaralananların da olduğu saldırı sonrası 21 yaşındaki zanlıyı vurmuştu. Öldürdüğü kişilerden birinin başını kesmeye çalıştığı iddia edilen ve hastaneye kaldırılan Aioussaoi’nin durumunun ağır olduğu duyuruldu.

Macron: Teröre teslim olmayacağız

Nice’e giden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Fransa’nın değerlerinden vazgeçmeyeceğini ve teröre asla teslim olmayacağını” söylemiş, ülkede kilise ve okullar gibi halka açık yerleri korumakla görevlendirilen askerlerin sayısının 3 binden 7 bine çıkarılacağını açıklamıştı.

Fransa’da saldırı sonrası ulusal güvenlik alarm seviyesi en üst düzeye çıkarıldı.

1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde hangi etkinlikler düzenlenecek?

Türkiye’nin dört bir yanındaki vegan toplulukları ve dernekler 1 Kasım Dünya Vegan Günü‘ne özel etkinlikler düzenliyor.

Veganlığın bütün boyutlarının tartışılacağı bu etkinliklerde söyleşiler, film gösterimleri, yemek tadımları, yemek atölyeleri ve daha nicesi yer alıyor. Eğer siz de dahil olmak isterseniz sizin için derlediğimiz bu etkinliklere göz atabilirsiniz.

Abolisyonist Vegan’dan iki günlük program

Abolisyonist Vegan 31 Ekim ve 1 Kasım tarihlerinde çevrimiçi söyleşiler düzenleyecek. 31 Ekim programı saat 11.00’de Burak Yeşilyurt ve Onno Paluyan‘ın katılımıyla düzenlenecek Vegan Kahvaltı Atölyesi ile başlıyor.

Etkinlik 12.30 ve 13.30 arasında “Veganlık: Neden ve Nasıl?” başlıklı bir sunum ile devam ediyor.  Saat 14.00 ile 15.00 arasında ‘Mutlu’ Sömürü ve Hayvan Hakları” başlığıyla Ezgi Kılıççı konuşma yapacak. 

Saat 17.00 ile 19.00 arasında ise bir soru-cevap oturumu düzenlenecek. Bu oturumda isteyen herkes veganlara yöneltmek istedikleri sorularını yöneltebilecek.  19.30 ve 21.00 saatleri arasında Dr. Mutse Banzagrach‘ın katılımıyla “Veganlık ve Sağlık” başlıklı bir etkinlik gerçekleşecek. 

1 Kasım’daki etkinlik ve atölyeler

1 Kasım etkinlikleri ise 11.00’da Onno Paluyan’ı “Etkili İletişim” başlığıyla düzenlediği oturum ile başlıyor. Etkinlik 12.30’da “Hayvan Hakları Aktivizmi ve 6 İlke” konulu söyleşi ile devam ediyor.

Saat 15.30’de ise dikkat çekici bir atölye yer alıyor. İsmi ise “Vegan Darlama Atölyesi“. Burada veganların günlük hayatlarında karşılaştığı zorlayıcı sorular ve onlara verilebilecek cevaplar üzerinden bir atölye düzenlenecek.

17.00’da ise günümüzün en önemli hayvan hakları kuramcılarından Prof. Gary L. Francione’nin katılımıyla  “Hayvan Haklarına Abolisyonist Yaklaşım” başlıklı bir sunum gerçekleşecek.

Etkinlikler serisi saat 19.00’da düzenlenecek “Pandemi sürecinde vegan aktivizm ve sosyal medya” başlıklı panel ve forum ile sona erecek. Etkinliklerin hepsi youtube kanalından takip edilebilecek.

Türkiye Vegan Derneği: Neden Veganım?

Dünya Vegan Günü’nde ve Kasım ayı boyunca #NedenVeganım etiketinde buluşma çağrısı yapan Türkiye Vegan Derneği, 1 Kasım Pazar saat 14.00’ten 22.00’ye kadar belirli aralıklarla Instagram hesabı üzerinden yapılacak canlı yayınlara vegan aktivistleri, tıp doktorlarını, gazetecileri, sanatçıları ve hukukçuları konuk ediyor.

Programın 14.00’te başlayacak ilk bölümünde, farklı mecralarda etik veganlığı anlatmaya çalışan, farklı yöntemlerle vegan aktivizmi yapan ve vegan yaşama geçenler ile geçmeyi isteyenlerin hayatını kolaylaştıran isimlere yer verecek:

Işıl Karaelmas (Radyo Programcısı – Türlerin Yaşam Hakkı), Sevgi Günay Ünsal (Simply Vegan Antalya), Av. Başak Deniz (Avukat & Veganolurken) ve Onur Tekşen (Psikolojik Danışman & Vegan Aktivist).

Programın 16.00’da başlayacak ikinci bölümü ise, sanat ve hukuk yoluyla hayvan hakları ve veganlık hakkında farkındalık oluşturmaya ve mücadeleyi büyütmeye çalışan isimlerden oluşacak: Aslı Alpar (Çizer & Vegan Aktivist) ve Av. Barış Karlı (Avukat & Hayvanlara Adalet Derneği).

 

Programın üçüncü ve son bölümünde de bitki temelli beslenmenin ve vegan yaşamın sağlık, beslenme ve sportif performans açısından bilim camiasınca kanıtlanmış faydalarına değinilecek.

Veganlığı ve sporculuğuyla tanınan gazeteci Nevşin Mengü’nün 21.00’de konuk olacağı canlı yayın öncesinde Deneye Hayır Derneği’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Oğuzcan Kınıkoğlu ile dünya çapında gittikçe yaygınlaşan ve hayvan deneylerine son verebilecek bilimsel alternatif metotlar da paylaşılacak.

Ankara Vegan Platformu

1 Kasım Dünya Vegan Günü’nde Ankara Vegan Platformu ise Tünel Vegan Pub’da bir etkinlik düzenleyecek.  14.00’da düzenlenecek brunch ile bir araya gelecek veganlar ve vegan adayları “Neden Vegan Olmalıyız?” başlığıyla düzenlenecek bir sohbet gerçekleştirecek
Etkinlik 17.00’daki “Okja” filminin gösteriminin ardından film üzerine tartışmalar ile devam edecek. Etkinliğe katılmak için rezervasyon yapılması gerekiyor.

VEGvorous: Üniversiteliler toplanıyor

Üniversitelerin vegan toplulukları ise VEGvorous tarafından düzenlenen çevrimiçi etkinlikte 1 Kasım Pazar günü bir araya gelecek. Kampüste vegan aktivizminin tartışılacağı etkinliğe zoom üzerinden katılmak mümkün olacak.
Etkinlikte yer alacak üniversite toplulukları ise şu şekilde:
Acıbadem Üniversitesinden Aktivistler, Ankara Üniversitesinden Aktivistler, Atılım Üniversitesinden Aktivistler, Bilkent Vegan Topluluğu, Dokuz Eylül Vegan, Ege Vegan Topluluğu, Gazi Üniversitesinden Aktivistler, İTÜ Vegan Topluluğu, Mersin Üniversitesinden Aktivistler, ODTÜ Vegan, Pamukkale Üniversitesinden Aktivistler, Yaşar Üniversitesinden Aktivistler, YTÜ Vegan Vejateryen Topluluğu

Animal Save Ankara: Sushi ve Kokoreç

Animal Save Ankara ise 31 Ekim’de saat 18.00’de Terra Cafe‘de bir araya gelecek. “Sushi ve Kokoreç” isimli etkinliğin çağrısını yapan Animal Save Ankara “Sizinle tanışmak, vegan olmayan arkadaşlarınıza da veganize edilmiş bu iki yiyeceği tattırmak için sabırsızlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Pandemi sebebiyle katılımın sınırlı olacağı etkinlik için önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.

Veganankara’dan gün boyu süren etkinlikler

Veganankara ise Dünya Vegan Günü’nde gün boyu süren etkinlikler düzenleyecek. Etkinlikler  1 Kasım Pazar günü saat 12.00’da Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Emine Ayhan‘ın “Veganlık, Sağlık ve Etik” başlıklı konuşmasıyla başlayacak.
13.30’da Doç. Dr. Deniz Altınbaş “Toplumun Yeni ‘Zencileri’: Veganlar” başlıklı bir oturumda konuşmacı olarak yer alacak. Saat 15.00’da ise TRT spikeri Oya Eren medya ve veganlık konusunu tartışmak için canlı yayında olacak.
16.30’da ise hayvan hakları aktivisti Ayşe Deniz Kavur “Etkili Aktivizm Stratejileri” başlıklı oturumda konuşmacı olacak. Veganankara tarafından düzenlenen etkinlikler saat 18.00’de Burçak Melike Akgün‘ün eğitmenliğinde düzenlenecek “Canlı Yoga Pratiği” ile sona erecek.

Göçmenleri taşıyan gemi battı: En az 140 ölü

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), geçtiğimiz hafta 200 göçmeni taşıyan bir teknenin batması sonucu en az 140 kişinin öldüğünü duyurdu. İspanya‘nın Kanarya Adaları’na gitmek üzere, Senegal’ın Mbour kentinden yola çıkan gemide yangın çıktığı belirtildi.

Yangının, geminin yakıt varillerinde başladığı aktarıldı. Örgütten yapılan açıklamada, “2020 yılında kaydedilen en ölümcül gemi kazasında, Senegal kıyılarında bir geminin batması sonucu en az 140 kişi boğuldu” denildi ve enkazdan 59 kişinin kurtarıldığı açıklandı.

Uluslararası Göç Örgütü‘nün Senegal elçisi Bakary Doumbia, “Çaresiz gençlerden faydalanan insan ticareti ve kaçakçılık ağlarını ortadan kaldırmak için hükümetler ve uluslararası toplumu birlik olmaya çağırıyoruz” dedi.

İstanbul için sarı alarm

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden bugün yapılan, İstanbul ve çevre illeri etkisi altına alması beklenen sağanak yağışta olası su baskınları, yıldırım ve ulaşımda yaşanacak aksamalarla ilgili vatandaşlar uyarılırken birçok il için sarı ve turuncu uyarı yapıldı.

Son değerlendirmelere göre ülkenin kuzey, iç ve batı kesimlerinin parçalı ve yer yer çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu‘nun kuzeybatısı ve Batı Karadeniz ile Kırşehir, Yozgat, Amasya, Samsun, Çorum, Tunceli, Bingöl, Erzurum ve Kars çevrelerinin aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor.

Hava sıcaklığının kuzey ve iç kesimlerde iki ila dört derece azalacağı, rüzgarın genellikle güney ve güneybatı, batı kesimlerde batı ve kuzeybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Doğu Karadeniz‘in iç kesimleri ile Doğu Anadolu‘nun kuzeyinde kuvvetli olarak eseceği tahmin ediliyor.

İstanbul’da öğle saatleri itibarıyla sağanak yağış

Meteorolojiden yapılan açıklamada İstanbul’da bugün öğle saatlerinden itibaren sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışların olacağı belirtildi ve şöyle denildi:

Marmara’nın doğusu (Bursa, Yalova, Kocaeli, Sakarya, Bilecik) ile zamanla Batı Karadeniz’in kıyı kesimlerinde (Düzce, Zonguldak, Bartın) kuvvetli (21-50 kg/m2); İstanbul’un Anadolu Yakasının kuzey kesimleri ile Kocaeli‘nin Kandıra, Sakarya’nın Kaynarca ve Ferizli ilçelerinde yer yer çok kuvvetli (50-75 kg/m2) olması beklendiğinden su baskını, yıldırım, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır.

Potansiyel tehlikeli

Öte yandan Meteoroloji’nin MeteoUyarı sistemine göre Antalya, Kocaeli, Zonguldak, Yalova, Bilecik, Bursa, İstanbul, Sakarya ile Bartın için sarı, Burdur ve Isparta için de turuncu alarm verildi.

Uyarıların bugün için geçerli olduğu kaydedilirken gök gürültülü sağanak yağışın etkili olacağı ifade edildi.

Meteorolojiden yapılan açıklamada sarı alarm durumu şöyle ifade edildi:

Hava durumu potansiyel tehlikelidir: Tahmin edilen meteorolojik hadise olağandışı olmamakla birlikte, meteorolojik şartlardan etkilenebilecek faaliyetler konusunda dikkatli olunmalıdır.

Turizm gelirleri yüzde 71 düştü

Türkiye İstatistik Kurumu, bu yılın temmuz-eylül dönemine ilişkin turizm istatistiklerini açıkladı.Buna göre, turizm geliri söz konusu çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 71,2 azalarak 4 milyar 44 milyon 356 bin dolar oldu.

Turizm gelirinin (cep telefonu dolaşım ve marina hizmet harcamaları hariç) yüzde 71,6’sı yabancı ziyaretçilerden, yüzde 28,4’ü ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi.

Yılın üçüncü çeyreğinde yapılan harcamaların 3 milyar 97 milyon 691 bin doları kişisel, 946 milyon 665 bin doları ise paket tur harcamalarından oluştu.

Kişi başına ortalama harcama 722 dolar

Ziyaretçilerin kişi başına ortalama harcaması 722 dolar, yabancıların ortalama harcaması 649 dolar, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise 969 dolar olarak gerçekleşti.

Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı, söz konusu dönemde yüzde 74,1 azalarak 5 milyon 604 bin 155 kişi oldu. Bunların yüzde 79’unu (4 milyon 430 bin 53 kişi) yabancılar, yüzde 21’ini (1 milyon 174 bin 102 kişi) yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

Bu çeyrekte yabancı ziyaretçiler Türkiye’yi yüzde 74,9 ile en çok “gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler” amacıyla ziyaret etti. İkinci sırada yüzde 15,8 ile “akraba ve arkadaş ziyareti”, üçüncü sırada ise ile yüzde 3,3 ile “iş amaçlı (konferans, seminer, görev)” yer aldı. Yurt dışı ikametli vatandaşlar ise Türkiye’ye yüzde 65,4 ile en çok “akraba ve arkadaş ziyareti” amacıyla geldi.

Turizm gideri yüzde 89,8 azaldı

Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların harcamalarından oluşan turizm gideri de geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 89,8 azalarak 126 milyon 79 bin dolar olarak belirlendi. Bunun 119 milyon 604 bin dolarını kişisel, 6 milyon 476 bin dolarını ise paket tur harcamaları olarak kayıtlara geçti.

Yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 93,1 azalarak 203 bin 223 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 620 dolar olarak gerçekleşti.

Pandemiden kaçış raporu: Pandemiyi önlemek yüzleşmekten 100 kat daha az maliyetli

Dünyanın dört bir yanından 22 önde gelen uzmanın biyoçeşitlilik ve salgınlarla ilgili kapsamlı bir rapor hazırladı. Rapora göre; bulaşıcı hastalıklarla mücadeleye yönelik küresel yaklaşımda köklü bir değişiklik olmadıkça, gelecekteki salgınlar daha sık ortaya çıkacak, virüsler daha hızlı yayılarak dünya ekonomisine daha fazla zarar verecek ve Covid-19’dan daha fazla insan öldürecek.

Rapor, doğa tahribatı ile artan pandemi riski arasındaki bağlantıları incelemek üzere, Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Üzerine Hükümetlerarası Bilim ve Politika Platformu (IPBES) tarafından hazırlandı.

Analiz, Covid-19 sebebiyle kaybedilen trilyonlarca dolarla kıyaslandığında önleme politikalarına bağlı maliyetlerin cüzi olacağını ortaya koyuyor.

Covid-19 altıncı küresel pandemi

Rapora göre, Covid -19, 1918 yılındaki Büyük Grip Pandemisinden bu yana görülen en azından altıncı küresel sağlık pandemisi. Kökeni hayvanlar tarafından taşınan mikroplara dayansa da, tüm pandemiler gibi Covid-19ortaya çıkışı da tamamen insan faaliyetleri kaynaklı.

Rapordaki tahminler, şu an memelilerde ve kuşlarda 1,7 milyon kadar daha “keşfedilmemiş” virüsün bulunduğunu ve bunun 850 bin kadarının insanlara bulaşma gücüne sahip olabileceğini gösteriyor.

Daszak: Pandemilere giden yol

EcoHealth Alliance Başkanı ve IPBES çalıştay başkanı Dr. Peter Daszak konuya ilişkin “Covid-19 pandemisinin veya çağımızdaki herhangi bir pandeminin nedenine dair ortada büyük bir sır yok” ifadelerini kullandı. Ortaya çıkışları hakkında bilgi veren Daszak şunları söyledi:

İklim değişikliğine ve biyoçeşitlilik kaybına yol açan aynı insan faaliyetleri, çevremiz üzerinde oluşturdukları etkiler yoluyla pandemi riskini de arttırmaktadır. Tarımın ve sürdürülebilir olmayan ticaretin yaygınlaşması ve yoğunlaşması da dâhil olmak üzere arazi kullanma biçimimizdeki değişiklikler, bu üretim ve tüketim biçimleri doğayı altüst etmekte ve yaban hayatı, besi hayvanları, patojenler ve insanlar arasındaki teması arttırmaktadır. Pandemilere giden yol budur.

Önleme maliyeti 100 kat daha az

Temmuz 2020’da Covid -19’un küresel düzeydeki olası maliyetinin $8-16 trilyon olacağı tahmin edilmişti. Yapılan daha ileri tahminler, sadece Amerika Birleşik Devletleri’ndeki maliyetlerin 2021’in dördüncü çeyreğine gelindiğinde $16 trilyona kadar çıkabileceğini ortaya koyuyor.

Uzmanlar, pandemilerin önlenmesi amacıyla risklerin azaltılmasının maliyetinin, pandemiler ortaya çıktıktan sonra mücadele vermenin maliyetinden 100 kat daha az olacağını öngörüyor ve bunun da “dönüştürücü adımlar atılmasına yönelik önemli bir ekonomik gösterge olduğunu” vurguluyor.

Politika önerileri

Bu öngörü, 2020 yılı boyunca iklim gündemine yön veren ve gelecekte iklim krizi kaynaklı riskleri en aza indirme çabaları kapsamında yeşil ekonomik iyileştirme paketlerine duyulan gereksinimin bir kez daha altını çiziyor.

Raporun pandemi riskinin azaltılmasına ve ele alınmasına yardımcı olacak sunduğu politika seçenekleri ise şu şekilde:

  • Karar vericilere yeni ortaya çıkan hastalıklara ilişkin en iyi bilimsel verileri ve kanıtları sağlamak, yüksek riskli alanları tahmin etmek; potansiyel pandemilerin ekonomik etkilerini değerlendirmek ve araştırma boşluklarını vurgulamak amacıyla hükümetlerarası üst düzey bir salgın önleme konseyi kurulması. Bu tarz bir konsey, küresel bir takip sisteminin tasarımını da koordine edebilir.
  • Uluslararası bir anlaşma veya birlik çerçevesinde ülkelerin; insanlar, hayvanlar ve çevre için açık faydalar sağlayan karşılıklı olarak mutabık kalınan amaçlar veya hedefler belirlemesi.

Tek sağlık yaklaşımının kurumsallaştırılması

  • Pandemiye karşı hazırlıklı olma, salgın önleme programları geliştirme ve sektörler arasında salgınları araştırmak ve kontrol etmek amacıyla ulusal hükümetlerde ‘Tek Sağlık’yaklaşımının kurumsallaştırılması.
  • Biyoçeşitlilik ve sağlığa yönelik fayda ve risklerin tanınması ve açıkça hedeflenmesi amacıyla arazi kullanımı için mali yardımlara yeniden şekillendirmek ve büyük kalkınma ve arazi kullanımı projelerinde salgın ve yeni ortaya çıkan hastalıkların yaratacağı risk için sağlık etki değerlendirme çalışmalarının geliştirilmesi.
  • Pandemilerin ekonomik maliyetinin tüketim ve üretimin yanı sıra hükümet politikaları ve bütçelerine de dahil edilmesinin sağlanması.

Yerli halkların bilgisine değer vermek

  • Pandemiye yol açan tüketim biçimlerini, küreselleşen tarımsal genişlemeyi ve ticareti azaltmak için değişikliklere olanak sağlanması -bu, et tüketimi, hayvancılık üretimi ve diğer yüksek riskli pandemi faaliyetlerinin vergi veya harçlara tabi tutulmasını içerebilir.
  • Yeni bir hükümetlerarası ‘sağlık ve ticaret’ ortaklığı aracılığıyla uluslararası yaban hayatı ticaretinde zoonotik hastalık risklerinin azaltılması; yaban hayatı ticaretinde hastalık riski yüksek türlerin azaltılması veya ortadan kaldırılması; yasadışı yaban hayatı ticaretinin tüm çeşitleri için kanun yaptırımının güçlendirilmesi ve vahşi yaşam ticaretinin sağlık riskleri hakkında hastalıkların yoğun olduğu noktalarda halkın eğitilmesi.
  • Yerli halkların ve yerel toplulukların salgın önleme programlarına katılımına ve bilgisine değer verilmesi, gıda güvenliğinin daha iyi şartlarda sağlanması ve vahşi yaşama ait canlı tüketiminin azaltılması.
  • Temel risk davranışları, hastalık riskinde yasa dışı yaban hayatı ticareti ile yasal yaban hayatı ticaretinin farkı gibi kritik bilgi eksiklerinin kapatılması ve ekosistem bozunumu ve restorasyonu, peyzaj yapısı ve hastalık ortaya çıkma riski arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması.

‘Rapor yeni içgörüler sunuyor’

IPBES Yönetici Sekreteri Dr. Anne Larigauderie, çalıştay raporu hakkında “Covid-19 salgını, bilim ve uzmanlığın politika ve karar alma sürecine katkısının önemini ortaya koydu. Her ne kadar tipik IPBES hükümetlerarası değerlendirme raporlarından biri olmasa da, bu, dünyanın önde gelen bilim adamlarından bazılarının bakış açılarını en güncel kanıtlarla temsil eden ve önemli zaman kısıtlamaları altında üretilen hakemli, olağanüstü bir uzman yayınıdır” ifadelerini kullandı.

Larigauderie konuşmasının devamında “Dr. Daszak’ı ve bu çalıştay raporunun diğer yazarlarını tebrik ediyor ve pandemilerin ortaya çıkışı ve gelecekteki salgınları kontrol etme ve önleme seçeneklerine ışık tutan bu hayati katkıları için teşekkür ediyoruz. Bu rapor, karar vericilere pandemiye ilişkin riskleri azaltma ve önleme seçenekleri hakkında yeni içgörüler sunmanın yanı sıra, halihazırda devam etmekte olan bir dizi IPBES değerlendirmesine de katkı sağlayacak” dedi.