Kategoriler: EnerjiManşet

Nükleer karşıtları Fukuşima’dan Akkuyu’ya uzanan nükleer tehdidine dikkat çekti

Mersin Nükleer Karşıtı Platform, bugün (18 Eylül) saat 12.30’da ‘Fukuşima’dan Akkuyu’ya’ uzanan nükleer enerji sorunlarına dikkat çekmek için basın açıklamasında bulundu.

Platforma üye nükleer karşıtları, nükleer santrallerin doğa üzerinde bıraktığı tahribata dikkat çekerek “Uyarıyoruz” dedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen deprem sonrası Fukusima Daichi Nükleer Santrali bu depremden etkilenerek ekosistemimize büyük bir felaket yaşatmış ve bu felaketin daha dehşetli aşamasına gelmiştir. UAEK ve Japon Hükümeti resmi verilere göre 1.38 milyon metreküp birikmiş ve radyoaktif izotoplarla kirlenmiş, soğutma suyunu sözüm ona filtre ederek Pasifik Okyanusuna deşarjına karar vermiştir.”

Bahsedilen filtrasyon siteminden Trityum ve Döteryum izotop bileşenleri olan radyoaktif su moleküllerinin geçeceğini ve canlılar tarafından metabolizmalarına alınarak kalıcı hasarlar bırakacağını da bildiklerini aktaran nükleer karşıtları şunları dike getirdi:

“Yarı ömrü 24 yıl olan bu hidrojen izotoplarının bileşeni olduğu su molekülleri buharlaşarak atmosfere çıkacak Dünya’nın hemen her yerinde yağış olarak yeryüzüne inecektir. Etkililiği son derece tartışmalı yetkililer, deşarjın 20 Yıl devam edeceğini söylemektedir. Yapılan dispersiyon modellemelerine göre bu kirliliğin önce Kuzey Amerika’nın batı kıyılarını sonra Atlas ve Hint okyanusunun kirleteceği ön görülmüştür.”

Mersin’de 1 Mayıs’ın gündemi yoksulluk ve Akkuyu
Akkuyu’da nükleer karşıtlarına jandarma müdahalesi
Ege’nin çevre aktivistlerinden Akkuyu’dan geri adım çağrısı

‘Uyarıyoruz: Dünya’mızı iğrenç kar hırslarınız uğruna yok etmenize izin vermeyeceğiz’

İndanların da içerisinde yaşadığı milyonlarca canlı türünün tek evi olan Dünya’nın kar hırsı uğruna yok edilmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan nükleer karşıtlarının açıklamasında ayrıca şunlara yer verildi:

“Nükleer Güç Santrallerin (NGS) büyük riskler barındırdığı kaza sonrası büyük felaketlerle karşı karşıya kaldığının örneklerini hep birlikte yaşadık. Bu da yetmezmiş gibi ülkelerin aralarındaki itilaflar sonucunda birbirleri NGS’lerini vurmakla tehdit etmekten geri durmuyor. Bu durum ortaya çıkarıyor ki; NGS’ler kurulu oldukları yerler için kitle imha silahı olarak görülüyor. Üstüne IPCC’in Mısır Şam-el Şeyh’deki toplantıda NGS’lerin sırf karbondioksit emisyonu olmadığı için yeşil enerji sınıfına alındığını utanç ve dehşet içinde izledik.”

Sinop’a da talip olan Rosatom, Akkuyu NGS’nin aynısını önerdi
Akkuyu projesi yörede tarımı bitirdi
Akkuyu nükleer santrali Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşındı

‘Nükleer programlar devlet destekli kapitalist politikalardır’

Nükleer karşıtları olarak nükleer programların başlı başına devlet politikası değil, aynı zamanda devlet destekli kapitalist politikalar olduğunu dile getirdi ve ekledi:

“Bir avuç sermayedarın kar hırsı uğruna Dünyamızı yok etmesine müsaade etmeyeceğiz.”

Mersin’de inşaatı devam eden Akkuyu NGS’ye de değinen nükleer karşıtları Akkuyu’nun da Fukusima ile benzer kaderi paylaşma olasılığının hiç de azımsanacak bir olay olmadığını ifade etti ve şunları dile getirdi:

“İnşaat yapılan hatalar, mekanik aksamda var olan hatalar bizlerin malumudur. Kaidelerine uygun yapmış olsa dahi deniz suyunun sürekli ısınması bir süre sonra soğutma suyu ihtiyacını karşılayamayacak bir noktaya gelecektir.

13 Eylül tarihinde Yeşilovacık açıklarında 11 km derinliğinde 2.6 şiddetinde bir deprem olması endişelerimizi daha da arttırmıştır. O bölgede yakın bir fay hattı olmadığını iddia eden yetkililer, bu konuda hiçbir açıklama yapmamışlardır.

14 Eylül günü ise Akkuyu NGS inşaatında çalışan yüzlerce işçi yedikleri yemekten zehirlenmiş. Yıllardır dikkat çektiğimiz iş cinayetlerine bir yenisinin eklenmesi kıl payı ile atlatılmıştır. Şurası açıktır ki; Nükleer lobi diye adlandırdığımız sermaye çevreleri ne insan ne de canlı hayatına zerrece saygı duymamaktadır.

Anlatılanlardan yola çıkarak benzer bir doğal felaketin Fukuşima’da olduğu gibi, Akkuyu’da da olmasını beklemek çok ütopik bir şey değildir.”

Isınan dünyada nükleer enerjinin ekonomi politiği
Dünya Nükleer Raporu: Nükleer, güneş ve rüzgara yeniliyor