Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nu mu?
Hiç canım çekmiyor
Zaten bir sürü gazetede okuyabilirsiniz. Sağlam br PR’ı var artık.
Gerçi makbul medyamız yine yapmış yapacağını. Hürriyet Tyler Farrar’ı Farrah diye yazmış.
Sormak lazım, hangi Farrah? Çarli’nin meleği olan mı, yoksa eski İran kraliçesi mi?
Ne yazayım?
Ayni gün yani 24’ünde Kadıköy’de yapılacak olan Anti- Nükleer mitingi mi?
Onunla da ilgili bir sürü yerde çağrı okuyabilirsiniz… Zaten nükleer literatürümüz almış başını gitmiş. Cahit Aral’ın içtiği çay, Tayyip Erdoğan’ın yaktığı tüpgazda demlenmekte…
Ne yazayım?
Yine aynı gün yapılacak son bahar klasiği Liege- Bastogne- Liege’i mi?
Ne yazayım?
Geçen hafta sonu yapılan Amstel Gold Race izlenimlerini mi? Yoksa Şavşat’ta yapılan dağ bisikleti yarışını mı?
Ne yazayım?
Şu anda açık televizyonda görünen Fleche- Wallonne’u mu?
Ne yazayım?
Bir sürü arkadaşımın, internetten peşpeşe linkini yolladığı Nutella varisinin bir bisiklet kazasında öldüğü haberini mi?
Ne çok yazılacak konu var değil mi?
Ama hiçbirini yazmak gelmiyor içimden…
Biliyorum ki içimdeki tedirginliği gideremeyecek hiçbirisi.
En iyisi sözcüklerin ve bu memleketin dar dünyasından, çizginin geniş evrenine açılmak galiba.
Barışmaktan başka bir yolumuz yok.
Tekerlerimiz o yol için dönsün.