Muğla’nın Muğla’nın Menteşe ve Yatağan ilçelerine bağlı Bayır ve Deştin mahallelerinin ortak sınırı olan Tekağaç mevkisinde kurulmak istenen entegre çimento fabrikasına karşı bölge halkının mücadelesi sırasında gözaltına alınan iki çocuk, yargılama sonrasında beraat etti.
Fabrika için verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporu ve Menteşe Belediyesi’nin verdiği ruhsat; köylülerin uzun süren direnişi sonucunda iptal edilmiş, Deştinliler zaferlerini bir festivalle kutlamıştı.
Doğasına sahip çıkan Deştinlilere jandarma tarafından darp ve gözaltı
Deştin’de bilirkişi raporu çıktı: Çimento fabrikası bölgeye uygun değil, rapor yetersiz
Adalet nöbetine devam eden Deştinliler çimento fabrikasına geçit vermiyor
Deştin’de doğa kazandı: Mahkeme, entegre çimento tesisinin ÇED raporunu iptal etti
Deştinliler’den festival: Çimentocuları nasıl yendiğimizi dünya görsün istedik
Mahkemenin Deştin’de çimento fabrikasına verdiği kararı Danıştay bozdu
Fabrika’yı açmak isteyen Muğla Çimento A.Ş.’nin sahibi Cemal Karakurt ve jandarma protestolar sırasında gözaltına alınan 11 kişiye karşı “çalışma hürriyetinden yoksun kılmak” ve “görevini yaptırmamak” suçlamasıyla dava açmıştı.
Yargılananlardan biri 15 diğeri 17 yaşındaki iki Deştinli çocuk, dün görülen duruşmada beraat etti.
Muğla 4. Asliye Mahkemesi kararında, Anayasa’nın 34. Maddesi uyarınca herkesin toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğü bulunduğuna ve eylemin “ölçülü” olduğuna hükmetti.
‘Davaları kaybeden şirket hala fabrikayı açmaya çalışıyor’
Kararı değerlendiren Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy, şirketin hala bölge halkının kazanımının çevresinden dolaşarak fabrikayı açmaya çalıştığını söyledi:
“Şirket, mahkemeyi köylüler ve Muğla halkı kazanmış ve ikinci ÇED raporunu da iptal ettirmiş olmasına rağmen, geçerli bir rapor varmış gibi “eksikleri tamamlayıp geleceğiz” maddesine dahil olmaya, hukuk yoluyla edindiği bu kazanımı hukuksuz Ali Cengiz oyunlarıyla elimizden almaya çalışıyor.
Bilirkişilerin ‘burada fabrika kurulması hukuksuzdur’ dediği bir raporda neyi düzelteceksin? Zeytinlikleri ortadan kaldıracaksan, o da suç. Dün bütün parababaları toplanmış ve nasıl yeşil badana yaparız, bu imkansız ve hukuksuz projeyi, davayı kaybetmemize rağmen hayata geçirebiliriz diye toplantı yapmış.”
Özsoy, şirketin şikayeti olumlu bulunup çocuklar cezalandırılsaydı olabilecekleri de şöyle anlattı:
“Çocuklara açtıkları davayı kazanmış olsalar ne kazanacaklardı? O çocuklar hapis cezası alsalar, ıslah evine gönderilseler mutlu mu olacaklardı? Evet olacaklardı ki denediler.
Süreç, son gelişmelerle birlikte romantik Yeşilçam filmlerini solda sıfır bırakacak bir hale geldi: Kötü patronlar halka zulmeder, ‘evden çık yıkıyorum’ diye kapına polis gönderir, ne mahkeme kararı dinler ne başka bir şey, hatta yeri gelince başka patronlarla da birleşip hep beraber köylülere zulmederler, hapse attırırlar…
Biz bu senaryoyu gerçekten yaşıyoruz. Ancak unutmamak lazım ki o filmlerin sonunda cefa çeken, zorlanan iyiler, direnen köylüler ve halk kazanır.”