İstanbul Kuzguncuk’ta bulunan Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’ne nefret saldırısı düzenlediği için tutuklanan Mazlum S. mahkeme sürecinin ardından tahliye edildi.
İstanbul Anadolu 64’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde 14 Haziran 2020tarihinde görülen duruşmada sanık hakkında ilk olarak bir yıl hapis cezası verildi. Daha sonra ceza “Eylemin ilgili dini benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla” işlendiği kanaatiyle bir yıl dört aya çıkarıldı.
Sanık: Kalp ve şeker hastalığım var, pişmanım
Davaya Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi Vakıf Başkanı Haçadur Edvart Ayvazyan’ı temsilen katılan avukat Ezgi Kumaş, sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi. Savunmasını yapan sanık ise kalp ve şeker hastası olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
Hastalığın etkisiyle böyle davrandığımı düşünüyorum. Bir anlık bir şeydi. Yaptığım eylem nedeniyle çok pişmanım. Bu eylemin altında herhangi bir neden yoktur. Hiçbir kişi yada yapıyla bir bağım bulunmamaktadır. Ben tüm dinlere saygılıyım. Ne Ermenilerle ne de hristiyanlarla bir husumetim yoktur. Vermiş olduğum zararı karşılamaya hazırım.
Neler yaşandı?
28 Mayıs tarihinde İstanbul Kuzguncuk’ta bulunan Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’ne giden Mazlum S. kilisenin kapısındaki haçı söküp kaldırıma atmıştı.
Gözaltına alınan zanlının adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasının ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin kararına itiraz etmiş ve hakkında ikinci kez yakalama emri çıkartılan sanık tutuklanmıştı.
https://twitter.com/GaroPaylan/status/1265710178449719299?ref_src=twsrc%5Etfw%7Ctwcamp%5Etweetembed%7Ctwterm%5E1265710178449719299%7Ctwgr%5E&ref_url=https%3A%2F%2Fyesilgazete.org%2Fblog%2F2020%2F06%2F01%2Fkuzguncuk-kilisesinin-kapisindaki-haci-sokup-yere-atan-kisi-tutuklandi%2F
En’am Suresi’ne atıf
Kısa bir ara verdikten sonra kararını açıklayan mahkeme En’am Suresi’ne atıfta bulunarak “Başkalarına, onların inançlarına ve kutsal saydıkları değerlere hakaret etmek İslami edep ve ahlakla bağdaşmadığı gibi, İslam’ın izzetine de zarar getireceği, müslümanların bu durumlara imkan verecek söz ve davranışlardan kaçınmaları emredilmektedir” dedi.
Açıklamanın devamında “Ayette İslam’ın tebliğ ve davet metoduna da işaret vardır. Buna göre bizim gibi başkalarının inanç ve kanaatleri de onlara göre değerlidir. Diyalog ve ikna etmenin yolu saygı ve nezaketten geçer. Hakaret ve küfür ise sadece muhatabın düşmanlık duygularını kabartır. İnatlaşma, sertleşme ve giderek çatışmaya yol açar denildi” denildi.
‘Haçı değil bir kesimi hedef alıyor’
Sonuç olarak sanığın kilisenin dış kapısı üzerinde bulunan ve bulunduğu yerde kaynakla sabitlenmiş olan haçı söküp kaldırıma atma eyleminin sadece haça zarar vermek kastıyla yapılmadığını söylenen kararda eylemin ilgili dini inanışı benimseyen toplum kesimini tahkir maksadıyla gerçekleştirdiği kanaatine varıldığı belirtildi.