Dış Köşe

Kusturica protestosu için geç kaldınız – Mehveş Evin

0

Dört ay önce Bursa Film Festivali’nde ballı börekli ağırlanan Emir Kusturica, şimdi tu kaka edildi! Yönetmenin Sırp kimliği, Antalya’nın misafiri olunca mı akla geldi?

Emir Kusturica, Altın Portakal’a jüri üyesi olarak davet edildi diye ortalık birbirine girdi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin meclis toplantısı, Kusturica yüzünden karıştı. Türkiye’deki Boşnaklar tepkilerini gösterirken Srebrenitsa’daki kadın dernekleri, ”Kusturica iyi bir yönetmen olabilir ama kötü bir insan” açıklaması yaptı.

Kötü insan olmak, bir film festivali jüriliğine engel teşkil etseydi, herhalde pek çok festival jürisiz kalırdı!

Ancak buradaki mesele ‘kötü insan’ olmak değil, yarası çok taze Yugoslavya Savaşı’nın ardından müslümanlıktan hıristiyanlığa geçmiş bir Sırp. Bir zamanlar Türk entelektüellerin filmleri ve müziğiyle baş tacı ettiği, hâlâ da hayranlık duyduğu Kusturica, neden şimdi tu kaka ediliyor?

Bursa’da protesto edilmedi

Müslüman laik bir ailenin -ve ateist bir babanın- çocuğu olarak Saraybosna’da doğan Kusturica, savaşta Sırp zulmüne karşı net bir tavır almamakla, hatta destek çıkmakla eleştiriliyor. Oysa 1993’te Sırbistan’ın aşırı milliyetçi lideri Seselj’i düelloya davet etmişti. İki yıl sonra, Belgrad Film Festivali’nde bir başka milliyetçi Sırp lideri yumrukladı.

Ancak 1995’ten itibaren bu tip çıkışların yerini sessizlik aldı. Büyük başarı kazanan filmi ‘Underground’ı Miloseviç’in finanse ettiği söylendi. Derken müslüman kadınlara yapılan toplu tecavüzler için “Abartmayın” dedi. 2005’te ‘asıl dini’ olduğunu söylediği hıristiyan ortodoks mezhebine döndü, bir güzel de ismini değiştirdi. Yetmezmiş gibi Sırbistan’a yerleşti. Bu nedenlerle Boşnakların Kusturica’dan nefret etmesi ve Türkiye’ye davet edilmesini kınaması gayet anlaşılır. Peki ya bizimkilere ne oluyor?

Çok değil, bundan dört ay önce aynı Kusturica Bursa Film Festivali’ne konuk olmuştu. En müslüman geçinenlerin bile aklına protesto etmek gelmedi! Aksine, Mavi Marmara’yla ilgili görüş beyan etti epey yuvarlak bir cevaptı- “Türkiye’nin çayını, ayranını içmeye geldim” dediği için pek sempatik bulundu.

Aynı Kusturica, 2008’te Mavi Jeans’in reklam filmini çektiğinde de kimsenin aklına “İyi de bu adam Müslümanlar’ın kıtır kıtır doğranmasına ses çıkarmadıydı” demek gelmedi!

Sorun kıyılarda mı?

‘Bal’ın yönetmeni Semih Kaplanoğlu mesela, şimdi yaptığı gibi Kusturica’yı protesto etmeye kalkmadı. İktidar yanlısı medya grubu, Kusturica her Türkiye’ye geldiğin-de onu, ‘Çingeneler Zamanı’nın harika yönetmenini alkışladı.          Ne iş?

Yoksa tepkinin asıl nedeni, AKP’nin son yerel seçimlerde CHP’ye kaptırdığı Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Altın Portakal’ı organize etmesi mi?

Hatırlarsanız Antalya   Belediyesi, eylülde Bira Festivali düzenlediği için bilumum STK (Anadolu Gençlik Derneği Antalya Şubesi, Antalya İmam Hatip Mezunları Derneği, Antalya Üniversiteliler Platformu, Akdeniz Kültür Eğitim Vakfı, Diyanet-Sen) tarafından protesto edilmişti. Hatta festival sonrası aşırı alkol alan gencin ölümü nedeniyle Belediye’ye suç duyurusunda bulunuldu. Sanki festivalde bira sebilmiş, gençlere zorla bira içiliyormuş ve aynı üzücü olay başka bir yerde olamayacakmış gibi. Kusturica hadisesi, Antalya’nın ‘ikinci skandalı’ sayılıyor şimdi. Hani şimdiye kadar Türkiye’de Kusturica’ya bir Allah’ın kulu sesini çıkarmış olsaydı, anlayacaktık. Hatta biz bile “Vay adi Emir” korosuna katılabilirdik.

Ama ikiyüzlülüğün bu kadarı da komik oluyor.

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.