Dünyanın sahip olduğu bir yıllık kaynakların tüketildiği gün olarak bilinen Küresel Limit Aşım Günü, geçen seneye göre bir gün daha erken yaşanarak 1 Ağustos tarihine denk geliyor.
Yani yarından itibaren kullanılan kaynaklar, gelecek yıllardan ve gelecek nesillerden ödünç alınarak kullanılacak.
‣ Bu yıl limitimizi bir gün daha erken aşıyoruz
‣ Türkiye 12 aylık kaynağını 7 ayda tüketerek limitini aştı
Küresel Ayak İzi Ağı (GNF) hem ülkelerin hem de dünyanın ekolojik ayak izini ve biyokapasitesini ölçen verileri baz alarak 1971 yılından beri her yıl Küresel Limit Aşım Günü’nü hesaplıyor.
İlk kez hesaplandığı 1971 yılında limit aşımı, 25 Aralık tarihine denk geliyordu. Bu tarih, birkaç istisna dışında 2024 yılına kadar her geçen yıl daha da erkene çekildi.
Olimpiyatlardaki kararlılığı çevre için de gösterebilir miyiz?
Bu yılki limit aşımının 2024 Yaz Olimpiyat Oyunları‘na denk geldiğine dikkat çeken GNF, barışçıl iş birliği ve adaletin hem olimpiyatların hem de limit aşım gününün odak noktası olduğunu söyledi.
‣ [İklim Masası] Sözde ‘yeşil’ Paris Olimpiyatları en sürdürülebilir olamadı
GNF, sporcuların odaklanma, yenilik ve çabayla atılımlar elde etmesi gibi insanlığın da aşırı tüketimi sona erdirmek için harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
“Dick Fosbury, insanlığın sadece 0,9 dünya kullandığı 1968 yılında Meksika Olimpiyatları‘nda yüksek atlamada devrim yarattı. 1988 yılında olimpiyatçı Lawrence Lemieux ise iki devrilen yarışmacıyı kurtarmak için yarışın ortasında durduğunda insanlığın doğaya olan talebi 1,3 dünyaya çıktı. Usain Bolt‘un ilk olimpiyat rekorunu kırdığı 2008 yılında ise bu sayı 1,6 dünyaya yükseldi” diyen GNF, “Ekolojik aşırılığımızı tersine çevirmek için aynı kararlığı gösterebilir miyiz?” diye soruyor.
‘Artık büyümek zorunda değiliz’
WWF-Türkiye ise bu durumu ‘doğal kaynak tüketimi bir spor olsa, insanlık olimpiyat rekoru kırardı’ şeklinde değerlendiriyor.
Limit aşım günü üzerine konuşan WWF-Türkiye Genel Müdürü Ömür Kula, “Sürekli daha fazla tüketmeye dayalı düzenin gezegenimize zararı ortada. Tek bir dünyamız olmasına rağmen sanki 1.75 dünyamız varmış gibi tüketiyoruz” diyerek artık gidişatı tersine çevirerek tüketim, büyüme ve kaynak tüketimiyle övünmeyi bırakmamız gerektiğine dikkat çekti.
Kula “Artık büyümek zorunda değiliz. Durabilmeli ve kaynakların restorasyonuna odaklanmalıyız. Gezegende büyüyecek yer kalmadı. Limitimizi çoktan aştık. Bu kazanma hırsını sporculara bırakalım; gezegeni iyileştirmek, yaşamı sürdürmek ve doğal kaynakları restore etmek için hırslanalım” diyerek büyüme zihniyetinden uzaklaşma çağrısı yaptı.