Karadeniz kıyılarındaki kirliliği ve su kalitesini inceleyen ODTÜ Bilim-2 gemisi, denizin ciddi bir kirlilik baskısı altında olduğunu ve kıyıların ‘Marmara‘laştığını buldu.
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Karadeniz’de Dirençli Ekosistemlerde Mavi Büyüme Gelişimi için Araştırma ve İnovasyon (BRIDGE-BS: Advancing Black Sea Research and Innovation to Co-Develop Blue Growth within Resilient Ecosystems) projesi kapsamında gerçekleştirdiği seferle 10 gün boyunca sekiz kişilik bir ekiple ODTÜ Bilim-2 gemisinde Karadeniz kıyılarındaki kirliliği inceledi. ODTÜ ekibine Alemdar 2 adlı gemiyle İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü‘nden bilim insanları da katıldı.
Proje kapsamında iki sefer daha gerçekleştirilmesi planlanıyor.
30 deniz mili açıkta çalışan ekipler, Karadeniz’deki karbon döngüsü ile denizin asidite seviyesini, karbon yutma kapasitesini ve oksijen durumunu araştırdı.

Marmara Denizi gibi kirleniyor
Enstitünün müdür yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yücel, araştırma bulgularını Anadolu Ajansı‘na anlattı.
Karadeniz’in 1960-70 yıllarından beri ciddi bir kirlilik sorunu yaşadığını söyleyen Yücel, uluslararası tedbirler sayesinde 1990’larda suyun iyileştiğini ancak bu iyileşmenin yetersiz olduğunu ve denizdeki sorunların devam ettiğini söyledi.
Yücel, Karadeniz’deki kirlilik sorununu ‘Marmaralaşma’ terimiyle ifade etti: “Karadeniz’de en çok gözlemlediğimiz şey, kıyıya en yakın noktalardaki aşırı Marmaralaşma. Yani Marmara Denizi gibi çok kirli, nispeten çok düşük bir su kalitesi, maalesef kıyılarımızda sürekli mevcut durumda artık.”
Araştırmacılar özellikle Güneybatı Karadeniz’in ciddi baskı altında olduğunu ve buradaki karasal kirleticilerin kıyıları tehdit ettiğini gösterdi. Daha önce 15 metreye kadar çıkan deniz berraklığı, kıyı bölgelerde Boğaz çıkışının doğusunda ve batısında 10 metrenin altına düşüyor. Bu da kıyı kesimlerinde yoğun bir kirlilik ve biyolojik üretkenlik baskısı olduğunu gösteriyor.
‣ [İklim Masası] Marmara denizi ‘hasta’, ekolojik denge eşiği aşıldı
‣ Marmara Denizi’nde alarm çanları: Artan su sıcaklıkları ve kirlilik yükü endişe yaratıyor
‣ M. Levent Artüz: Marmara Denizi sürekli olarak bir önceki günden daha kötü!

Oksijen seviyesinde iyileşme yok
Denizdeki oksijenin belirli bir seviyede sabitlendiğini belirten Yücel, “Güneybatı Karadeniz’de kıyıya doğru yaklaştığınızda 120-130-150 metreye kadar oksijen gidiyor… Ama 30-40 mil açığa doğru gittiğinizde bu derinlik 100 metreye iniyor. Kendi sınırlarımızın uç noktasına yaklaştığımızda 60-70 metreye kadar oksijensizlik sınırının inceldiğini görüyoruz” diyerek bu değerlerde bir değişim veya iyileşme yaşanmadığını söyledi.
Deniz suyu sıcaklıkları artıyor
Deniz suyu sıcaklıklarının ise mevsim normallerinin üzerinde olduğu tespit edildi. Mevsim normalleri 24,5-25 derece civarındayken Batı Karadeniz açıklarında sıcaklıklar 27, kıyıda ise 28 dereceyi buldu.
Denizde hala kış mevsiminden kalma daha az ısınan bölgeler bulunduğuna dikkat çeken Yücel, bu bölgelerin giderek inceldiğini ve birkaç hafta içinde yok olacağını belirtti.
El Nino’nun etkisiyle sıcak geçen kış mevsimi nedeniyle yaz mevsimi de rekor sıcaklıklarla geçti. Bunun derin denizi de etkileyeceğini söyleyen Yücel, “2-3 ay sonrası için büyük bir risk var diyebiliriz. Bu yıl özellikle derin deniz kısımları çok daha hızlı ısınacak gibi görünüyor” dedi.
Sıcaklık artışı köpüklenme yapabilir
Karadeniz’in kıyı kesimlerinde İstanbul Boğazı‘nda görülen köpüklere rastlamadıklarını söyleyen Yücel, biyolojik üretkenliğin birkaç hafta öncesine göre bir miktar daha azaldığını ve köpüklenmenin denizde yaşanan tipik bir bahar sonu patlaması olduğunu belirtti.
Ancak Yücel, denizlerde beklenen ısınmanın ‘oksijen tüketimi, ötrofikasyon veya köpüklenme gibi hadiselere benzer sonuçları olacağını’ söyledi.
Güneybatı Karadeniz’deki kirlilik baskısı sürüyor ve halihazırda oksijen yoksunu olan Karadeniz’de Marmara’dan geçerek Akdeniz’den gelen sular da oksijen sağlamakta yetersiz kalıyor. Bunun sebeplerinden biri de Marmara Denizi’ndeki sorunlar olarak gösteriliyor.