ManşetSağlık

Kağıt kesiği neden bu kadar can acıtıyor?

0

Tamamen zararsız görünmesine rağmen şaşırtıcı derecede can yakıcı olan kağıt kesikleri hakkında çok fazla doğrudan araştırma bulunmuyor. Bu da gayet anlaşılabilir bir durum.

Sonuçta aklı başında olan çok az katılımcı bu tür işkenceler içeren bir çalışmaya kaydolabilir. Ancak bu gene de kağıt kesiğinin neden bu kadar acı verici olduğunu anlamak için derine inemeyeceğimiz anlamına gelmiyor.

Ağrı reseptörleri

Sorun beynimize dokunma ve ağrı mesajları gönderen sinir lifleri olan elimizdeki nösiseptörlerde başlıyor. Ellerimizde; kollarımızda, bacaklarımızda ve midemizde olandan çok daha fazla ağrı resöptörü var.

Bu da ellerimizle hareketleri verimli bir şekilde yapmamızı sağlıyor ancak aynı zamanda onları ağrıya ve yaralanmaya daha yatkın hale getiriyor.

‘Diğer bölgeler bu ilgiyi hak etmiyor’

Bu aynı zamanda bizim sıcak, keskin ve acı veren şeylere dokunmamamızı sağlamanın bir yolu. Aslında, 2014 yılında yapılan bir araştırma, parmak uçlarının tüm vücudun en yüksek dokunsal uzamsal keskinliğine sahip olduğunu buldu. Dokunsal uzamsal keskinlik, ağrı dahil dokunma hissini algılama yeteneği anlamına geliyor.

Drexel Üniversitesi Tıp Fakültesi lazer ve dermatolojik cerrahi şefi Mark Abdelmalek, ABC’ye verdiği demeçte, “Ellerimiz bu kötü veya acı verici şeylere hakim olmalıdır. Uyluğunuzda bir kağıt kesiği olsaydı, o kadar acıtmazdı çünkü uyluk beynin somatosensoriyel korteksindeki tüm bu ilgiyi hak etmiyor” dedi.

Fotoğraf: Laurence Facun.

Basit bir deney

Bu aslında basit bir test yapılarak kanıtlanabilir. Bir ataç alın ve iki ucu aynı yöne bakacak şekilde açın. Bunu ellerinize veya yüzünüze sokmak için kullanırsanız, muhtemelen klibin iki sivri ucunu ayrı ayrı algılayabilirsiniz. Bu, “iki noktalı ayrımcılık” olarak adlandırılan şeydir.

Şimdi, aynı şeyi sırtınızda veya bacaklarınızda denerseniz, iki noktanın onları birbirinden ayırmadan önce gerçekten çok uzak olması gerekir. Bunun nedeni, buradaki sinir uçlarının dağılımının çok daha az yoğun olmasıdır.

Klinik araştırmacı Doç. Dr. Gabriel Neal ise The Conversation’da yazdığı makalede “Kağıt kesiği bize, kaç defa basit bir görevi yerine getirmiş olsak da kazara kendimize zarar verebileceğimizi hatırlatıyor. Bu bizi komşumuzun acılarına biraz daha sempatik ve biraz daha alçakgönüllü kılarsa, o zaman kağıt kesiği de bize biraz fayda sağlayabilir” ifadelerini kullandı.

Peki neden kağıt?

Denklemin ilk kısmına sahibiz: ellerimiz çok fazla acıtabilir. Ancak bu yine de kağıdın neden her şeyden çok bu kadar can yakabildiğini açıklamıyor.

İnternetteki pek çok insan, kağıt gözenekli olduğu için, bir tıraş bıçağı veya bıçağın temiz yüzeyinden daha iyi bakteri barındırdığını iddia ediyor. Ancak dermatologlar bu teoriyle gerçekten aynı fikirde değiller. Bakteriler uzun vadeli sorunlara neden olabilir, ancak kesilme anında acıtmasının nedeni bu değil.

Edge of paper zoomed in 100x from BeAmazed

‘Böyle bir kanıt yok’

Özel muayenehanede çalışan bir dermatolog olan Joseph Eastern, ABC’ye “Bakteriler ağrıya neden olmaz. Bir enfeksiyonla ağrı çekiyorsunuz, çünkü cildiniz iltihaplı, bakterilerle savaşmaya çalışıyor, ancak bakteriler ağrıya neden olmuyor” dedi.

Eastern, ek olarak “Kağıdın arkasında kestiğiniz her şeyden daha fazla kir ve böcek bıraktığına dair herhangi bir kanıt olduğunu bilmiyorum” ifadelerini kullandı.

Kaotik bir yıkım

Bu, kağıdın sorunun bir parçası olmadığı anlamına gelmiyor. Kağıt oldukça keskin, ancak bıçaklardan daha mat ve iğnelerden daha ince. Kağıt deriyi kestiğinde, arkasında pürüzsüz bir yırtılma yerine kaotik bir yıkım yolu bırakır. Temiz bir dilim yapmak yerine cildi yırtar ve parçalar.

Normalde kağıt oldukça yumuşak ve kolayca şekil alabilir. Ancak sabit tutulduğunda bir kağıt parçası esnekliğini yitirir ve eti kesmeye yetecek kadar yüksek basınç uygulayarak, arkasında kaba ve şaşırtıcı derecede acı veren bir kesim bırakabilir.

Bir kağıt elinizi kestiğinde elinizdeki birçok ağrı resöptörü selozik odun özü ve kimyasal olarak kaplanmış liflerin birleşimi ve bazen kağıda eklenmiş tebeşir gibi diğer katkı maddeleri tarafından tahriş edilerek sürekli olarak ateşlenir.

Dahası kağıt kesikleri genel olarak sığdır ancak çok da sığ değildir ve cildin üst katmanını geçer. Kanama, pıhtılaşma ve yarayı kabukla kapatma olasılığı çok daha düşüktür. Bu da sinirlerin havaya açık olduğu ve beyne yeni ağrı mesajları göndermeye devam ettiği anlamına gelir.

Nasıl tedavi edilir?

Ağrılı olsa da çoğu kağıt kesiği gerçekten ciddi değildir ve genel olarak herhangi bir tıbbi tedavi olmaksızın iki ila üç gün içinde iyileşirler. En azından çoğu durumda doktora acele etmeye gerek yok. Tabii ki şikayet edebilirsiniz ve buna hakkınız var.  Yara iyileşimini hızlandırmak için yapabileceğiniz şeyler ise şu şekilde:

  • Kağıt kestiği anda sabun ve su kullanarak ellerinizi yıkayın. Bu yarayı temizleyecek ve enfeksiyonu önlemeye yardımcı olacaktır. Kesik iyileşene kadar ellerinizi sık sık yıkamaya devam edin.
  • Antibiyotik merhem sürün. Bu enfeksiyon ve yara izi riskini azaltacaktır. Merhemi pamuklu çubuk yardımıyla sürebilirsiniz. Merhem sürmek için parmağınızı kullanmanız gerekiyorsa önce elinizi yıkayın.
  • Kağıt kesikleri küçükse açıkta bırakılabilir. Ancak büyük ve ağrılıysa zararlı bakterilerden korunmak için bir bandaj uygulamak akıllıca olabilir.
  • Eldiven giymek bulaşıkları yıkamak, yemek pişirmek gibi aktiviteler yaparken işe yarayabilirler. Eldiven kullanmak da enfeksiyon riskini azaltacaktır.

*Fermin Koop tarafından ZME Science için kaleme alınan bu makale Yeşil Gazete tarafından Türkçeleştirildi.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.