Kadınların meme ve rahim ağzı kanserine yakalanma riski artıyor

Kadınların meme ve rahim ağzı kanserine yakalanma riski tüm dünyada artıyor. Yeni bir araştırma henüz anlaşılmayan nedenler yüzünden birçok ülkede bu kanser türlerinin artmaya başladığını, artışın özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha hızlı olduğunu ortaya koyuyor.

Jessica Denton memesinde bir kütle hissettiğinde 34 yaşında ve hamileydi. Doktorları endişelenmemesi gerektiğini söyledi: “Doktorlar kütlenin hamilelikte büyümesinin kaygı verici olmayacağını söyledi. Ancak hamileliğin beşinci ayında duruma daha fazla kayıtsız kalamadım.”

Denton’un meme kanseri riskini arttıran gene sahip olduğu ortaya çıkmış ve genç kadın hamileliğinin ikinci üç aylık döneminde kemoterapiye başlamış.

Doktor Jennifer Litton gibi kanser uzmanları bu geni taşıyan kadınların, günümüzde, aynı geni taşıyan akrabalarından 6 ila 8 yıl önce kansere yakalandıklarını söylüyor: “Taramalar mı kanseri erken yakalıyor yoksa gen tamamen kendi başına mı çalışıyor tam olarak bilmiyoruz.”

Washington Üniversitesi’nin yaptığı yeni bir araştırmaya göre son 30 yılda meme kanseri vakaları en az iki kat arttı. Bu artışı nüfus artışına bağlamak ise pek mümkün değil.

2010 yılında bir buçuk milyon kadına meme kanseri teşhisi kondu. Rahim ağzı kanseriyse meme kanseri kadar hızlı olmasa da artıyor. Yeni vakaların dörtte üçüne yoksul ülkelerde rastlanıyor.

Araştırma hayatta kalma oranının arttığını da gösteriyor. Zengin ülkelerde kadınlar taramadan geçiriliyor. İlaç tedavisi ve rahim ağzı kanserini önleyici aşıya erişim mümkün. Yoksul ülkelerdeki kadınlarsa bu hizmetlerden yoksun.

Avustralya’daki Queensland Üniversitesi’nden Doktor Alan Lopez Amerika’nın Sesi’ne şunları söyledi: “Kanser taraması ve tedavinin yetersiz olduğu yoksul ülkelerde kadınlar kanserden çok daha erken yaşta hayatını kaybediyor.”

Araştırma yeni rahim kanseri vakalarının yüzde 75’ine gelişmekte olan ülkelerde rastlandığını gösteriyor.

Doktor Lopez bunun sağlık hizmetlerindeki ilerlemeden kaynaklandığını söylüyor. Doğumda ölen kadın sayısı azalıyor. Dolayısıyla bu kanserlere yakalanan kadın sayısı artıyor. Ancak araştırma en önemli soruya yanıt vermiyor: “Özellikle bu iki kanser türü tüm dünyada genç kadınlar, yani doğurganlık çağındaki kadınlar için ciddi bir sorun.”

Kimi hükümetler yoksul kadınların kanser taraması ve tedavisine erişimini arttırmak için kolları sıvıyor. Obama yönetimi ise gelişmekte olan ülkelerde meme ve rahim ağzı kanserlerini önlemek için hazırlanacak programlara 30 milyon dolar ayrılacağını bildiriyor.

(Voa)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Lancet: Sıcağa bağlı ölümler 2023’te yüzde 167 arttı, risk büyüyor

Raporun yazarları, net sıfır için gerekli kaynakların bulunduğunu, ancak hükümetlerin ve şirketlerin fosil yakıt yatırımlarına trilyonlarca dolar harcayarak 'yangına körükle gitmelerini' kınadı. 

‘Bütçe görüşmelerinin temel gündemi okul yemeği olmalı’

Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu, okullarda günde bir öğün sağlıklı yemek için kaynak ayrılmasının tercihten öte eğitim hakkının gereği olduğunu vurguladı.

Karadeniz Ereğlisi halkı, ERDEMİR’in yarattığı kirliliğe karşı sürekli eyleme başladı

Karadeniz Ereğli Çevre Platformu üyeleri, ilçede artan kanser ve solunum yolu hastalıklarından sorumlu tuttukları Erdemir'e karşı her cumartesi bir araya gelme kararı aldı.

Türkiye nüfusunun en az yüzde 92’si kirli hava soluyor

Kara Rapor-2024'e göre, Türkiye'de havası en kirli iller Hakkari, Batman ve Şırnak. Raporda ilk kez meme kanseri ile kirlilik arasındaki ilişki ortaya konuyor.

Afşin Elbistan santralinin genişletilmesi 88,4 milyar liralık sağlık maliyeti getirecek 

Temiz Hava Hakkı Platformu'nun raporuna göre, planlanan iki ek ünitenin yaratacağı hava kirliliği, 35 yıllık işletme süresi boyunca 2 bin 268 erken ölüme yol açacak

EN ÇOK OKUNANLAR