Köşe YazılarıManşetYazarlar

İzmirliler iki gün boyunca kanser soludu

0
izmir

Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki organize sanayi bölgesinde kurulu bulanan bir geri dönüşüm tesisinin bahçesinde depo olarak kullanılan bölümde, geçtiğimiz hafta çıkan ve iki gün süren yangında depodaki plastik ve kimyasal atıklar yandı. Bir süre sonra tesise de sıçrayan yangında tesisten yükselen siyah dumanlar, doğu-batı yönünde esen şiddetli rüzgârın da etkisi ile İzmir kent merkezinin üzerine de ulaştı. İzmirliler iki gün süre ile bu yangının neden olduğu siyah dumanı soludu.

Aslında bir süredir ülkemizde atık plastik ithali ve atık yangınları neredeyse sıradanlaştı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi’nin bu yangın nedeniyle yaptığı açıklamadan sadece 2021 yılında 122 geri dönüşüm tesisinde yangın çıktığını öğreniyoruz. ÇMO İzmir Şubesi’nin yaptığı açıklamaya göre 2022 yılı ocak-ağustos döneminde ise kamuoyunda şüphelere yol açan yangın sayısı 79 olmuş. ÇMO’nun açıklamasında da altı çizildiği gibi kamuoyunda geri dönüşüme uygun olmayan ve ithal edilen veya toplanan atık plastiklerin bu tesislerin bahçesinde bilinçli olarak yakıldığı izlenimi bulunuyor. Bu yangınların büyük çoğunluğunun hafta sonu veya tatil günlerinde meydana gelmesi de bu şüpheleri artırıyor.

Türkiye özellikle 2018 yılından itibaren başta İngiltere olmak üzere, Avrupa ülkelerinden her yıl artan miktarda atık plastik ithal ediyor. Özellikle Çin’in 2017’den atık plastik ithalini yasaklaması üzerine; geri dönüşümü pahalı ve zor olan atık plastiklerini gelişmiş ülkeler, bu konuda mevzuatı da yetersiz olan Türkiye’nin üzerine attılar. Greenpeace Türkiye’nin rakamlarına göre Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye gönderilen plastik atıkların miktarı 2004 yılından bu yana tam 196 kat arttı. Avrupa Birliği‘nin istatistik kurumu olan Eurostat verilerine göre Avrupa’nın plastik çöpünü en çok alan ülke Türkiye. Türkiye, yalnızca Avrupa’dan 2020’de 660 bin tonu aşkın plastik atık ithal etti. Bu plastik atığın yüzde 70’inden fazlası da polietilen içeriyordu.

İzmir’de hava kirliliği ölçümleri alarm verici

Manisa’da iki gün boyunca süren yangına geri dönecek olursak; bizzat Manisa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanının kamuoyunda yer alan ifadesi ile tesisin bahçesinde üç katlı bir bina yüksekliğinde 1,5 yıldır yığılmış plastik atık bulunuyordu.

Bu atıklar tutuştu ve iki gün boyunca yandı. Yangının alevleri İzmir kent merkezinden bile görülürken, iki gün süre ile İzmir’de gökyüzünü siyah duman kapladı.

23 Haziran itibarı ile İzmir’de ölçüm yapan hava kalitesi ölçüm cihazlarından alınan PM10 seviyeleri Alsancak’ta101 µg/m³, Bayraklı’da 76µg/m³, Çiğli’de 49 µg/m³, Bornova’da ise 44 µg/m³’e yükseldi.

PM2,5 ölçümü yapılan İzmir merkezindeki tek istasyon olan Konak istasyonunda ise PM2,5 seviyesi ise 43 µg/m³’ olarak belirlendi.

Türkiye’de geçerli Hava Kalitesi Değerlendirme ve Kalitesi Yönetmeliğine göre PM10 için insan sağlığı açısından 24 saatlik değerin 20 µg/m³’ü aşmaması gerekiyor.

PM2,5 seviyesi için ise yönetmeliğimizde bir sınır değer olmadığı gibi, İzmir merkezinde bu ölçüm sadece bir cihazda yapılabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün PM2,5 seviyesi için belirlediği sınır değer ise sadece 5 µg/m³.

İzmir açıklarında körfezden çekilen bir fotoğraf, Manisa’daki yangının boyutunu ve dumanların geniş bir çevrede yayıldığını gözler önüne seriyor.

Bu yangınlar neden tehlikeli?

Peki, atık plastikler yandığı zaman havaya neler karışıyor? Plastik yanması sonucu havaya karbon monoksit (CO), karbondioksit (CO2), azot oksit (NOx) ve sülfür oksit (SOx) türevi gazlar ve bu gazlara ek olarak plastiğin özelliklerine göre poliklorlu bifeniller (PCB), poliaromatik hidrokarbonlar gibi son derece zehirli ve kanserojen etki yaratan, doğada da kalıcı özellik gösteren kirleticiler ortaya çıkıyor.

Bunun yanı sıra PVC gibi klorlu ya da benzeri özellikteki plastiklerin yanması halinde dioksin ve furan denilen son derece tehlikeli gazlar da atmosfere yayılıyor.

Üstelik bu gaz ve partikül maddeler meteorolojik koşullara bağlı olarak çok kısa sürede çevreye yayılıyor. Son olayda da olduğu gibi Manisa’nın Yunusemre ilçesindeki atık tesisinde başlayan yangının yarattığı hava kirliliği dakikalar içinde 40-45 km mesafedeki İzmir’in merkez ilçelerini etkiledi.

Sağlıklı bir çevrede yaşam hakkının pazarlığından vazgeçilmeli

Bu yangın bize bir kez daha zengin merkez kapitalist ülkelerin, plastik çöplerinin çevre kapitalist ülkelerdeki çevre ve insan sağlığı açısından yaratacağı sorunları görmezlikten gelerek uluslararası antlaşmaları da hiçe sayarak bu ülkelere göndermelerinin ürkütücü sonuçlarını gösterdi. İzmirliler iki gün süre ile plastik atıkların yanmasından ortaya çıkan kanserojen gazları solumuş, 2,5 µg ve altındaki kanserojen partikül maddeler akciğerlerinden kan dolaşımlarına geçmiştir.

Sonuç olarak artık ülkemize yapılan atık plastik ithali bir an önce durdurulmalıdır. Kendi atık plastiklerimizin geri kazanım ve bertaraf yönetimi için ise ÇMO İzmir Şubesinin açıklamasında da belirttiği gibi ‘ilgili kurumlar tarafından kamusal denetimin etkin bir şekilde yürütülmesi gerektiği’ hatırlanmalıdır.

Ülkemiz insanın anayasal bir hakkı olan ‘sağlıklı bir çevrede yaşam’ hakkı para uğruna uluslararası atık lobilerine pazarlanmaktan bir an önce vazgeçilmelidir.

You may also like

Comments

Comments are closed.