Yeşeriyorum

İzmir' de Nükleer Karşıtı Paneller

0

23 NİSAN 2008 – ARİF KÜNAR / İZMİR KİTAP FUARI

Nükleer santrallerin yeni reklam sürecinde “barışçıl atom” başlığı kullanıldığına dikkat çeken Künar, nükleer santrallere neden hayır dememiz gerektiğini başlıca şu başlıklarla dile getirdi:

  • Nükleer santral pahalı bir yatırımdır. Kurulması kadar, kapatılması da maliyetlidir.
  • Nükleer kazaların sonuçları son derece tehlikelidir.
  • Uranyum yakıtının işletilmesi başlı başına bir sorundur. Uranyum, doğalgaz ve petrolden daha farklı olarak dışa bağımlılığı ortadan kaldıracak bir özelliği varmışcasına anlatılmaktadır. Oysa ki ileride uranyuma da ambargo uygulanmayacağının garantisini kim verebilir?
  • Ortadoğu ülkelerinin nükleer santrale sıcak bakmasının başlıca sebebi, atom bombası elde etmektir.
  • Atık sorunları henüz çözülmemiştir. Bu atıkların yok edilmesi için de bizim gibi ülkeler kullanılmaktadır. Almanya’ dan getirilen 1950 tonluk atık, Isparta Göltaş Çimento Fabrikası ile Konya’ daki çeşitli tesisler kullanılarak yok edilmiştir.
  • Nükleer santraller terör saldırılarına karşı savunmasızdır.
  • Nükleer santraller var oldukça büyük ya da küçük çaplı kazalar meydana gelecektir. En başta radyasyon sızıntısı olmakta ve bunlar çoğu zaman kamuoyundan saklanmaktadır.
  • Ülkemizde enerji var, yapmamız gereken tasarrufa yönelmektir. Bütün Avrupa artık yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiştir.
  • TAEK güvenilir değildir. Ülkemizdeki nükleer lobi içerisinde yer alan bilim adamları dahi TAEK’ i desteklememektedir.

    26 NİSAN 2008 / Kaçkar Kültür ve Dayanışma Derneği

    BİLGE CONTEPE

    Çernobil felaketine değinen Contepe, ülkemizde Çernobil faciasının bizzat yetkili kişilerce dikkate alınmaması sonucu Türkiye’ de bir kanser patlamasının meydana geldiğine dikkat çekti. Karadeniz’ deki çayların ve fındıkların, bedava dağıtılmasının ülkemizdeki acı gerçekler içinde yer aldığını dile getirdi.

    Ülkemizde 1970’ den bu yana Akkuyu’ da bir nükleer santral yapılma istencinin olduğunu fakat buradaki halkla süren 15 yıllık mücadele ile bu çalışmaların geri çekildiğini bildiren Bilge Hanım, bugün de yapılacak olanın aynı halk hareketinin olması gerektiğini söyledi.

    Türkiye’ de son beş yıllık gelişimin ne durumda olacağına dair bir çalışma bile var değilken, çok uluslu şirketleri zengin etmek için ülkemizin bu riske sokulmaması gerektiğine dikkat çekildi.

    Türkiye’ de bugün, hatlarda % 20 oranında bir enerji kaybımızın olduğunu söyleyen Contepe, istediğimiz kadar büyük baraj ya da santral yapsak da doğru bir enerji politikamız olmadan hep kayıplarımız olacağını dile getirdi. Kabaca bir nükleer santralin fiyatının 6 milyar dolar olduğunu, bu para ile enerji verimliliği programlarına yatırım yaparak, doğru bir enerji siyaseti uygulayarak Türkiye’ nin gelişebileceğini ve bu yüzden nükleere hayır diyoruz dedi.

THANASİS ANAPOLİTAANOS

Yunanistan’ dan katılan Anapolitaanos, nükleer santrallerin tehlikelerini dile getirdikten sonra Nükleer enerji ucuz değil, güvenilir değil, doğa dostu değil, çözüm değil, dahası büyük bir sorun olduğunu söyleyerek; çözüm konusunda kimseden bir şey beklememiz gerektiğini, iktidarları bizim seçtiğimizi ve onların fikirlerini değiştirecek güçlerin de bizde bulunduğunu dile getirdi. Bugün teknolojide en çok ilerleme kaydeden Japonya’ da dahi nükleer santrallere karşı büyük bir güvensizliğin başladığını söyleyen Anapolitaanos, Yunanistan’ da bugüne kadar nükleer santrallere halkın geçit vermediğini ama son zamanlarda kapalı kulisler ardında bu tarz çalışmaların yapıldığını söyleyerek konuşmasını şu şekilde bitirdi;

“Sonuç elde edebilecek miyiz? Yemin ederim ki size başarılı olabiliriz. Biz hareketliyiz, nükleer enerjiye karşıyız”


 

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.