Fotoğraf: MA
Hatay‘ın Antakya ilçesine bağlı olan Dikmece Mahallesi’nde zeytinlik alana yapılması planlanan TOKİ konutlarına karşı Dikmece halkının direnişi 20 gündür sürüyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Hatay Şubesi, Dikmece’de yaşananlara hazırladığı raporda, depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarının tarım arazileri, zeytinlik ve mera alanlarının dışında yapılması gerektiği vurgusunu yaptı.
Mezopotamya Ajansı‘nın aktardığına göre, insan hakları savunucularının katılımıyla Köprübaşı‘nda yapılan basın açıklamada Dikmece Raporu kamuoyuyla paylaşıldı.
Dikmece sakinleri ile yapılan görüşmeler ile mahallede yapılan tespit ile gözlemlerin yer aldığı raporu okuyan İHD Hatay Şubesi Eşbaşkanı Mürsel Tonguç Salmanoğlu, Dikmece’de yaşananlara dair Hatay Valiliği‘nde randevu talep edilmiş ancak valiliğin kendilerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne yönlendirdiğine işaret etti.
Dikmece sakinleri ile birebir ve toplu görüşmelerde köy sakinlerinin tamamına yakınının tarım ve hayvancılık faaliyetleri ile geçimlerini sağladıklarını, başka bir geçim kaynaklarının olmadığının belirten Salmanoğlu, sakinlerin “acele kamulaştırma” kararı ile depremzedeler için yapılması planlanan TOKİ konutlarına karşı olmadıklarını fakat TOKİ konutlarının geçim kaynakları olan birinci sınıf tarım arazilerine, mera alanlarına ve asırlık zeytin ağaçlarının olduğu alanlara tekabül ettiğini, hatta bir kısım köy halkının konutlarının yıkılmasına neden olduğuna değindi.
Salmanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu yüzden de mağduriyetlerinin çok büyük olduğunu, ellerinde geçimlerini sağladıkları tarım arazilerinin alınması sonucu işsiz kalacaklarını, çiftçilik dışında başka bir mesleklerinin olmadığını, yüzyıllardır hem atalarından kalan hem de alınteri ile satın alıp çocuklarımız gibi baktık dedikleri topraklarını terk etmek istemediklerini, yüzlerce yıldır tüm toplumlar gibi yaşadıkları topraklarda dinleri, dilleri, inançları ve yaşam tarzları ile oluşturdukları kültürlerinden topraklarının alınması ile koparılmış olacaklarını, bu yüzdende alınan bu kararın kamu yararını gözetmediğini, aksine kamunun zararına olduğunu çünkü topraklarının, doğanın, geçim kaynaklarının, kültürlerinin yok edileceğini, kendi ülkelerinde mülteci konumuna düşeceklerini, bunların dışında acele kamulaştırılan arazileri ile ilgili hiçbir şekilde devlet yetkileri tarafından bilgilendirilmedikleri , e-devlet üzerinden tapu kayıtlarının düşürülmüş olduğunu dile getirmişlerdir.”
Açıklamada konuşan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları da, Dikmece direnişini sahiplenmeye çağırdı.
Salmanoğlu tespit ve önerilerini ise şu şekilde sıraladı:
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…