Ilısu Barajı’nın suları Hasankeyf merkezine ulaştı

Hasankeyf Koordinasyonu, Ilısu Baraj Gölü’nün sularının ulaştığı Hasankeyf için zamanın tükendiğini belirtti, acil müdahale istedi

Hasankeyf Koordinasyonu, bugüne kadar 35 köyü su altında bırakan Ilısu Baraj Gölü’nün sularının Hasankeyf ilçe merkezine ulaştığını açıkladı. Evrensel düzeyde en önemli kültürel ve doğal miras alanları arasında yer alan Hasankeyf için, bu durumun bir ‘kıyamet’ olduğu kaydedilen Koordinasyon’un açıklamasında barajın tüm eleştiri ve protestolara karşın su tutma işleminin devam ettiği vurgulandı.

Açıklamada özetle şu ifadeler kullanıldı:

“Özellikle Siirt ilinde çok sayıda insan hızla yükselen sular karşısında bazı eşyalarını alamayarak köylerinden acil şekilde çıktı.

Tamamen veya kısmen su altında kalan çok sayıda köy için Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından sadece dört yeni yerleşim yerinin yapılması sonucu on binlerce insan, aldıkları yetersiz miktarda tazminatla Siirt, Batman, Diyarbakır ve diğer büyük kentlere göç etmeye başladı. On binden fazla ‘topraksız’ insan ise hiçbir tazminat alamayarak göç etti. Bu insanlara ne DSİ ne de kayyımlı belediyeler destek veriyor.”

‘İlçe merkezine yaklaşan sular yükseliyor’

Aralık ayının son günlerinden Hasankeyf ilçe merkezine yaklaşan sular Temmuz ayından beri yükseliyor. Buna karşın 40 ailenin ,gidecek bir yerleri olmadığı için, evsiz kalmış bir halde hayvanlarıyla halen bölgede olduğu belirtilen açıklamada,  “”Günde sadece 1 saat su verilen Hasankeyf’te kalan aileler şimdi zorla çıkarılmayla karşı karşıyadır. Eski Hasankeyf’te sadece bir çayevi ve bir bakkal kalmıştır” denildi.

Açıklamada, iş makineleri ile tarihi dokunun tahrip edildiği, taşınan Hasankeyflilerin ise işsizlik ve yoksullukla karşı karşıya olduğu kaydedildi; “Hasankeyfliler hep su içinde yaşarken artık içecek su bulmakta zorlanıyorlar. İnsanlara iş olanağı yaratılmazsa ve içme suyu sorunu bu şekilde devam ederse insanlar Yeni Hasankeyf’ten de göç etmek zorunda kalacak.” İfadeleri kullanıldı.

Açıklama bir çağrıyla sona erdi:

“Neredeyse bütün bölge halkı Ilısu Projesi’nin kendileri açısından büyük bir kayıp ve zulüm olduğunu görüyor. “Dicle Vadisi’nde yaşanan kıyameti tüm yaşanan tahribatlara rağmen durdurabiliriz.

“Hasankeyf ve Dicle Nehri için hiçbir zaman geç olmadığını tekrar dile getirmekten yorulmuyoruz. Ilısu Projesi’nin neresinden dönersek dönelim bu bize ve gelecek kuşaklara kazançtır! Tepki bugünlerde tekrar güçlendirilmeli ve hükümetten Ilısu Barajı’nda su tutmanın durdurulması talep edilmelidir. Durum acildir, kaybedecek zamanımız yok.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Şirketlerin toplumsal sorumluluğu

Türk şirketleri kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik uygulamalarında batılı benzerleri kadar başarılı değil. Ancak bu sadece şirketlerden kaynaklanmıyor, 'öngörülemezlik ortamı' ve toplumsal baskının eksikliği de bunda etkili. 

‘Qou vadis-2’: Ülke nüfusu

Geleceği ile ilgili derin kaygılar duymakta olan nüfus kesimlerinin, Türkiye’nin her yerinde giderek artmakta olduğu bir ortamdayız. Ne kent nüfusu kentte kalabilecek uzun erimli bir gelecek görüyor, ne de kır nüfusu kırda kalabilecek bir durum algılıyor.

[Bir şarkının hikayesi] San Francisco/ Scott McKenzie

Scott McKenzie’nin Hippi kültürünü konu alan 'San Francisco (Saçınıza Çiçek Taktığınızdan Emin Olun)' şarkısı, Beatles’ın 'All You Need is Love'ı ile beraber, 'Summer of Love'ın belirleyici şarkılarından biri olarak kabul edilir.

Yandı Çukurova yandı

Türkiye’de tarımın geldiği yer içler acısı. Ülkenin dört bir yanındaki çiftçiler isyan halinde. Diğer taraftan en fazla artış gıda fiyatlarında. Dikkate alınması gereken ciddi bir dengesizlik var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

EN ÇOK OKUNANLAR