İkizdere’de maden için köklerinden sökülüp atılmış ağaçlar böyle görüntülendi

İkizdere Çevre Derneği, taş ocağı için köklerinden sökülüp gövdeleri kesilen ağaçların İkizdere girişine atıldığını gösterdi: 'İkizdere'de yapılan doğa katliamı artık sınırları aşmış durumda. Bunun adı doğadan intikam almak!'

RİZE – İkizdere Çevre Derneği, Eskencidere Vadisi‘nde halkın yılardır süren itirazları, davalar ve bilirkişi raporuna rağmen Cengiz Holding‘in ısrarını sürdürdüğü taş ocağındaki yıkıma dair yeni görüntüler paylaştı.

Dernek, köklerinden sökülüp gövdeleri kesilerek İkizdere’nin girişine atılan ağaçları gösterdiği paylaşımında Bakanlıklara seslendi:

“İkizdere’de yapılan doğa katliamı artık sınırları aşmış durumda. Bu görüntüler bugün çekildi. Bunun adı doğadan intikam almak!Biz bu duruma başka bir isim koyamadık! Neden? Uyarıyoruz! Doğanın intikamı daha acı olur’  Yapmayın bu doğa katliamını durdurun!”

https://twitter.com/ikizdere_icder/status/1560534818743631872?s=20&t=3KOwi6gpB69xYaebIbjUlg

İkizdereliler Cengiz Holding’in taş ocağı projesine karşı yıllardır direnişini sürdürüyor.

Söz konusu projeye “Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir” kararına karşı açılan dava için hazırlanan bilirkişi raporunda projenin usulsüz olduğu ve yapımının uygun olmadığı belirtilmişti.

‣ SES Yılın Kadınları Ödülü İkizdereli kadınlara…
‣ İkizdere’de hafriyat kamyonlarının önünde oturma eylemi: Yeter!

Davaya ilişkin en son duruşma 3 Ağustos’ta görülmüş, köylüleri avukatı Yakup Okumuşoğlu doğa ve yaban hayatında tahribatlara neden olacağının belirtildiği raporun bilirkişi kök raporu olduğuna ancak daha sonra yargı sürecinde bu rapora müdahaleler yapıldığını Yeşil Gazete’ye anlatmıştı:

“Mahkeme kök raporu beğenmemiş olacak ki bilirkişilerden ek rapor alınmasını istedi. Aynı bilirkişilere ek rapora gitti.

Bu kez ek raporda bilirkişiler daha önce söylediklerinin tam tersini söyledi. Birtakım raporlar sunulmuş. O raporlara göre ‘burada yapılacak olan taş ocağı faaliyetinin herhangi bir çevresel zararı yok’. O rapor doğrultusunda da Rize İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma talebimizi reddetti ve bugün de bizi duruşmaya çağırdı.

‣ Doğa yıkımının sürdüğü İkizdere’de hafriyat kamyonunun freni patladı: İki işçi hayatını kaybetti
‣ Cengiz Holding’in İkizdere’deki yıkımı yeniden gözler önüne serildi

Bilirkişi kök raporunda bilirkişi heyeti, Cengiz Holding’in taş ocağı projesine dair daha önce şu tespitleri yapmıştı:

  • Heyelana duyarlılık ve izleme çalışmalarına ilişkin yeterli çalışma yapılmadığı; kazı çalışmalarının yamaç stabilitesini olumsuz yönde etkilemesinin olası olduğu,  beşeri heyelan olaylarının yaşanabileceği,
  • Çalışmalar dolayısıyla meydana gelen tozlanma nedeniyle köy halkının geçim kaynağı olan çay yetiştiriciliğinin olumsuz etkileneceğini,  taş ocağı bölgesinde toplam 163 adet büyükbaş ve 953 adet faal arılı kovan bulunduğunu,  tozlanma nedeni ile döllenemeyen çiçeklerde nektar miktarındaki azalma o yıl balın verimini etkileyebileceği gibi, sonraki yıllarda çiçek popülasyonlarında azalmaya neden olacağını,
  • Çok geniş bir alanda çalışma yapılacağı, her gün patlatma yapılacağı ve kamyon trafiği de göz önüne alındığında toz indirgeme sisteminin yetersiz olacağı, bu kadar fazla miktarda oluşabilecek tozun indirgenmesinin fiili durumda çok zor ve maliyetli olacağı,
  • Ne 30 metrelik dere koruma bandı ne de 6 metrelik şev üst kotu taahhütlerine uyulmadığı, dere yatağının yol çalışmaları başta çıkan hafriyat atıkları dökülerek daraltıldığı, yüzey kazısı ile yürütülecek taş ocağı faaliyetinin doğaya yeniden kazandırma planı uygulamalarına kadar bölgenin doğal görünümünü bozacağı ve özellikle üst bitkisel toprak ve yapılan kazılar sonucu zeminin su tutma kapasitesinin değişeceği ve yağış-akış-sızma dengesinin bozulacağı,
  • ocağın işletilmesi sırasında su kaynaklarının görebileceği zararlar ve bu kaynakların korunmasına yönelik alan özelinde alınacak tedbirlere değinilmediği, taşkın değerlendirmeleri yapılmadığı,
  • 20’nin üzerinde yapraklı ağaç türünün de bulunduğu yöre halkının yaşam alanı ve geçim kaynağı konumundaki  orman alanını tahrip edeceği ve bu durumun yöre halkı açısından yaşam alanları yönüyle kabul edilemez olacağı.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Sinop Boyabat Bakır Maden Sahası ihalesi ‘adresine’ teslim edildi

Sinop Boyabat'taki devasa bakır maden sahası ihalesi, Cengiz Holding'e ait Eti Bakır A.Ş.'ye verildi. İhale, sadece bu şirketin karşılayabildiği 'izabe şartıyla' yapılmıştı.

Maraş için ortak talep: Yeni santrale değil, adil dönüşüme ihtiyaç var

Afşin Elbistan Termik Santrali’ne eklenmesi planlanan 2 üniteye karşı çıkan belediye başkanları ve sivil toplum temsilcileri kömürün tek tercih olmadığını vurguladı.

Kaş’ta Likya Yolu üzerinde, orman içine tesis ihalesine isyan: Akıl tutulması

Kaş'ta Likya Yolu güzergahı ve Phellos Antik kenti yakınına 'orman parkı' adı altında turistik tesis için ihale açıldı. Halk ayakta: Mangal yasak, tesis serbest.

Batı Karadeniz ‘vahşi madenciliğe’ direniyor: Zulüm varsa direniş de var

Zonguldak'ın Alaplı, Devrek, Akçakoca ilçelerinde onlarca köyü etkileyecek altın madeni ruhsatına karşı bölge halkı direnişini sürdürürken, dava açmaya da hazırlanıyor.

AB için ‘küresel net sıfır’ yarışında Çin ve ABD hakimiyeti uyarısı

Uzmanlar, AB ülkeleri 2023'te net sıfır yatırımlarını artırsa da Çin ve ABD rekabetine yenilmemesi için Temiz Sanayi Anlaşması'nın önemine vurgu yapıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR