Marmara Hukuk Fakültesi’nde Hukukta Kadın Şenliği’nin “Kadın Olmak” başlıklı panel gerçekleşti.Marmara Hukuk İnsan Hakları ve Anayasa Çalışmaları Kulübü (İHAK)’ın düzenlediği kadın haftasında, bugün Kadın Olmak” panelinde kadına karşı şiddet, kadın emeği ve kadın cinayetleri olmak üzere üç oturumda yapıldı.
Kadın cinayetlerinin konuşulduğu oturumda; kadın cinayetlerinin önlenebileceği vurgusu yapıldı. Konuşmacı olarak katılan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Av. Gökçesu Özgül ve Av. Rezan Epözdemir, yeni kanunda eski kanuna nazaran düzenlemelerin daha olumlu sonuçlar getireceğini, bu yolda kazanımlar elde edildiğini söyledi.
Av. Gökçesu Özgül, kadın cinayetlerinin durdurulabileceğini vurguladı, yasal düzenlemelerin uygulanmasının önemli bir adım olduğuna dikkat çeken Özgül, bunun da yeterli olmayacağını belirterek politik mücadele verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Gökçesu Özgül, kadın cinayetlerinin nedenlerinin temel sebebininkadınların kendi hayatlarına dair kararları kendilerinin vermek istemesi olduğunu belirtti.
Av. RezanEpdemir ise, kamuoyunun bilinçlenmesinde, reaktif tepki oluşturulmasında ve davaların toplumsallaşmasında basının önemli bir rolü olduğunu ancak bu amaca hizmet edilebilmesi için haberlerde öz-biçimin dengeli kurulması gerektiğinden söz etti.
Epözdemir, yeni kanunda şiddetin yalnızca fiziksel şiddet olarak tanımlanmasından çıkılarak, psikolojik, ekonomik, cinsel şiddetin de yer alacağı şekilde genişletilmesi gerektiğini belirtti. Epözdemir, haksız tahrik ve şartla salıverilme konusunda uygulamada çok büyük sorunlar yaşandığını ifade etti.
Kadına Karşı Şiddet oturumu
“Kadına Karşı Şiddet” oturumunda, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Hatice Yıldız, şiddetin çok boyutlu ve toplumsal bir sorun olduğunu belirtti. Şiddetin toplumda kanıksanmış, uygulanması gereken bir durum olarak algılandığını vurgulayan Yıldız bunun da şiddetin normal gözüktüğü için sürecin devam ettiğini söyledi.
Cinsel suçlarda hukuki süreci ele alan İstanbul Feminist Kolektif’ten Av. Funda Ekin, eşitlik maddelerin uluslararası sözleşmelerdeki ve mevcut hukuk sistemindeki tanımlar hakkında bilgi verdi. Şiddet biçimlerine yeni dahil olan digital şiddette, digital görüntülerin yayılması tehdidinin yoğun olarak yaşandığını ifade etti.
Kadın Emeği oturumu
“Kadın Emeği” oturumunda Kadın Emeği ve İstihdamı Girişimi’nden(KEİG) Serap Güre, çalışma hayatında dolaylı, dolaysız şekilde ayrımcılığa uğrayan kadının, hukuki yollarla hakkını arayabileceğini ancak varolan işini kaybetme endişesi taşıyarak buna başvurulmadığını belirtti.
Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi hakkında bilgi veren panelist Ceylan Begüm Yıldız, Cedaw komitesinin kararlarından örnekler de verdi; sosyal politikaları etkilemesi açısında oldukça önemli olduğunu söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin(AİHM) ayrımcılıkla ilgili maddesinin kapsamının dar olduğunu vurguladı.
Araştırmacı Esen Özdemir, sendikal olarak kadının konumu hakkında yaptıkları anketin verilerini paylaştı, verilere göre; yalnızca iki sendika başkanı kadın, çoğu sendikanın kadın kotası yok, tüzüklerinde disiplin maddelerinde taciz yer almıyor. Esen Özdemir, Tüik’in verilerinde ise, çalışan/çalışmayan kadın kim, ne iş olarak tanımlanıyor gibi muğlaklıklar belirdiğini ve rakamların da cinsiyetinin olduğunu söyledi. Kadın emeğinin esnek, güvencesiz, yarı zamanlı olduğu için örgütlülüğün de zor olduğunu ifade etti.
Haber ve Fotoğraflar: Büşra Akman
(Yeşil Gazete)