Hayvanları Koruma Günü’nde 230 STK’dan çağrı: Avcılık yasaklansın

Yaban hayvanlarını öldürmenin spor, turizm, hobi ya da ihale konusu olamayacağını belirten sivil toplum kuruluşları 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde açıklama yaparak avcılığın tamamen yasaklanması gerektiğini söyledi.

1931 yılında Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu 4 Ekim’i Dünya Hayvanları Koruma Günü olarak ilan etti. Her yıl 4 Ekim’de tehlike altında olan hayvanlarla ilgili farkındalık yaratmak ve hayvan haklarını gündeme getirmek amacıyla çeşitli etkinlikler yapılıyor.

Bu yıl da birçok ekoloji örgütü ve siyasi parti 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü‘nde hayvanların yaşadıkları hak ihlallerine, avcılık yasasına ve nesli tükenmekte olan hayvanlara dikkat çekti.

230 örgütten çağrı: Yaşamlarımız birbirine bağlı

Bir araya gelerek ortak bir açıklama yapan 230 sivil toplum kuruluşu, yaban hayvanlarını öldürmenin spor, turizm, hobi ya da ihale konusu olamayacağını ve avcılığın tamamen yasaklanması gerektiğini söyledi.

Türkiye’de farklı alanlarda çalışma yürüten ve konularında uzman 230 sivil toplum kuruluşu, Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde yaptığı açıklamada ”Dünyayı birlikte yaşadığımız diğer canlılarla paylaşıyoruz. Ormanlar, dağlar, dereler hepimizin yaşam kaynağı ve hepimizin yaşamı birbirine bağlı. Bu nedenle haklarını bizim dilimizde ifade edemeyen tüm canlıların sesi olmak için bir aradayız” dedi.

Yalnızca diğer canlıların değil, insanların da yaşam hakkının korunması için avcılığın bir an önce yasaklanması gerektiğinin altı çizilen açıklamada spor veya hobi amaçlı ya da bir turizm faaliyeti olarak yaban hayvanlarının öldürülemeyeceği, yaşam hakkının ihaleye açılamayacağı belirtildi.

Avcılığın yasaklanması için imza kampanyası

Sivil toplum kuruluşları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın avcılığı tamamen yasaklaması için binlerce doğa severin desteğiyle bir imza kampanyası başlattı.

Yapılan açıklamada yaban hayatı kökenli hastalıkların yaygınlaşarak pandemilere dönüştüğü günümüzde avlanmanın artık bir ihtiyaç olmaktan çıkıp biyoçeşitlilik kaybının en önemli nedenlerinden biri haline geldiği ve yaban hayatına zarar verdiği belirtildi.

Sivil toplum kuruluşları, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün öncelikli görevinin hangi hayvan türünün ne kadar avlanacağından çok yaban hayvanlarını korumak olması gerektiğini vurguladı.

’10 yılda 500 bin kişi avcılık sertifikası aldı’

Son 16 yıl içerisinde 500 bin kişinin avcılık sertifikası almasını eleştiren 230 sivil toplum kuruluşu, avcıların sayıları artarken, pek çok canlı popülasyonunun tükenme tehlikesi altında olduğunun bilimsel verilerle ortaya konulduğunu belirtti.

UNESCO tarafından hazırlanan Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne göre, her hayvanın yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğini hatırlatan sivil toplum kuruluşları; hayvanları yaşatmak ve avcılığı durdurmak için herkesi harekete geçmeye ve change.org/vurmabeni adresi üzerinden imzacı olmaya çağırıyor.

‘Çocuklarımız üveyik sesi duymadan, geyik görmeden büyüyebilir’

230 kurum için konuşan ülkemizin ilk yaban hayatı uzmanlarından olan Tansu Gürpınar şu ifadeleri kullandı:

Düşünün ki çocuklarımız hiç üveyik sesi duymadan, geyik, karaca, ceylan görmeden büyüyebilir. Böyle bir şeyi bu ülkede bir kişinin bile isteyeceğini sanmıyorum. Bir araya gelen 230 kurum arasında konularında uzman birçok kuruluş ve kişiler var. Bilimsel verilerle ortaya konan bu gerçeklerin göz ardı edilmeyerek Türkiye doğasının daha iyi korunması için mevcut Kara Avcılığı Kanunu’nda gereken yeni düzenlemelerin ivedilikle yapılması gerekmektedir.

Tehlike altındaki türler vuruluyor

2020-2021 Av Sezonu için Merkez Av Komisyonu’nun avına izin verdiği türler arasında, tehlike altında olan türler de bulunuyor. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanan kırmızı listede dünya ölçeğinde tehlike altında olan üveyik ve elmabaş patka kuş türleri de yer alıyor.

IUCN’nin “hassas” kategorisinde bulunan türlerden üveyik nüfusunun son 40 senede yüzde 78, elmabaş patka nüfusunun ise son 20 yılda yüzde 50 gibi büyük bir oranda azaldığı belirtiliyor.

Tepkiler sayesinde kurtuldular

230 sivil toplum kuruluşu, düzenledikleri imza kampanyasının yanı sıra, sosyal medyada yaşam hakları ellerinden alınan canlılar adına tepkilerini dile getiriyor. Tarkan, Ezgi Mola, Can Dündar, Ziynet Sali gibi pek çok ünlü ismin de sosyal medya üzerinden destek verdiği kampanya sonucunda, canlıların yaşamlarını tehdit eden birçok yanlış karar iptal edilmiş bulunuyor.

Binlerce doğa severin tepkisi sonucunda iptal edilen bu kararlar arasında şunlar yer alıyor:

  • Dersim‘deki 17 dağ keçisinin avlanmasıyla ilgili ihale iptal edildi.
  • Eskişehir‘de belli noktalarda kızıl geyik acente kotalarının avlattırılmasına ilişkin 20 Temmuz’da yapılacak ihale durduruldu.
  • Erzincan’da mahkeme kararıyla, dağ keçileri vurulmaktan kurtuldu.
  • Şanlıurfa’daki ceylanların avlanması için düzenlenen ihalenin iptalini talep eden dava açıldı, ihale için yürütmeyi durdurma kararı verildi.
  • Mersin’de yaşam hakları ihaleye açılan 75 dağ keçisinin vurulmasıyla ilgili karara Mersin Barosu tarafından dava açıldı.

#HayvanlarYaşamakİstiyor

“Hayvanlar Yaşamak İstiyor” etiketi üzerinden sosyal medya kampanyası yürüten örgütler paylaşımlarıyla avcılık yasağının getirilmesini talep etti.

Kuzey Ormanları Savunması tarafından yapılan paylaşımda “Tahrip altındaki doğa ve ormanlarda yaşayan az sayıdaki yaban hayvanı, sayıları ikiyüz bini bulan avcı pusularında can veriyor. #HayvanlarYaşamakİstiyor. Sezonu, turizmi ihalesi olmaz. Avcılık tamamen yasaklanmalıdır” denildi. 

Buğday Derneği de yaptığı paylaşımla avcı sayısının artışına dikkat çekerek “Son 16 yılda 500 binin üzerinde kişi avcılık sertifikası almış durumda. Hayvanların yaşam alanları daralıyor, avcı sayısı artıyor.
Oysa; #HayvanlarYaşamakİstiyor” ifadelerini kullandı.

Yeşiller Partisi: Yaban hayvanı ticaretine izin vermeyeceğiz

Yeşiller Partisi tarafından yapılan paylaşımda “Biz Yeşiller, kara avcılığına, satılması ve sergilenmesi dahil her türden yaban hayvanı ticaretine izin vermeyeceğiz. Denizlerde yanlış, aşırı ve zamansız avlanmayı durdurmak için gerekli önlemleri alacağız” denildi. 

 

 

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[COP29] Nihai anlaşma sağlandı: Yılda 300 milyar dolar iklim finansmanı

Bakü'deki COP29 uzun tartışmaların ardından ve protestolar eşliğinde gelişmekte olan ülkelere yönelik iklim finansmanı için yılda 300 milyar dolar taahhüdüyle sona erdi. Hedef 2035'e kadar 1,3 trilyon dolar.

[COP29] Başkanlığın yeni finansman teklifine eleştiri yağdı: Şaka ile hakaret arasında bir şey!

Nihai metin taslağında gelişmiş ülkelere yönelik iklim finansmanı için 250 milyar dolar teklif edilmesi bu ülke temsilcileri ve sivil toplumu ayağa kaldırdı: Sorumsuz ve ahlaksızca!

[COP29] Yeni taslak metin yayımlandı: 2035’e kadar 250 milyar dolar iklim finansmanı

COP29 Başkanlığı'nın yeni nihai taslak metninde gelişmekte olan ülkelere 2035'e kadar 250 milyar iklim finansmanı öngörülüyor. Ayrıca 1,3 trilyon dolar toplama yönünde daha geniş bir hedef belirleniyor.

[COP29] BAE’den Suudilere uyarı: ‘Fosil yakıtlarda uzaklaşma’ya itirazı sonlandırın

Bakü'de Suudi Arabistan'ın COP28'de mutabakat altına alınan 'fosil yakıtlardan uzaklaşma' taahhüdünün geri alınması çabaları, komşusu ve müttefiki, petrol ülkesi Birleşik Arap Emirliklerini bile kızdırdı.

ABD, zürafaları ‘tehlike altındaki türler yasası’ kapsamına alıyor

İklim krizi ve vücut parçalarından yapılan süs eşyalarına yoğun talep nedeniyle sayıları yüzde 77 oranında azalan zürafalarla ilgili girişimin kaçak avlanmayı azalması umuluyor.

EN ÇOK OKUNANLAR