İklim KriziManşet

Okyanustaki rekor sıcaklıkların gezegen için felaket sonuçları olacak

0
okyanus
Fotoğraf: Ant Rozetsky / Unsplash

Yazan: Elizabeth Claire

Yeşil Gazete için çeviren: Ali Serdar Gültekin

*

İnsan eylemleri, aşırı avlanma, kirlilik veya kıyı yapılaşması yoluyla dünya okyanuslarını hızla değiştiriyor. Ancak şu anda denizler üzerindeki en yoğun baskılardan biri, insanlığın atmosfere tehlikeli miktarlarda sera gazı pompalayan fosil yakıtları yakmaya devam etmesi ve bunun sonucunda deniz sıcaklıklarının rekor seviyelere ulaşması. .

Gezegen yüzeyinin yüzde 70’ini kaplayan küresel okyanus, şu anda insanlığın karbon emisyonları tarafından hapsedilen güneş ısısının yüzde 90’ını emiyor. Bu da artan atmosferik sıcaklıkları büyük ölçüde dengeleyerek iklim krizinin şiddetini azaltmaya yardımcı oluyor. Başka bir deyişle, okyanus bu kadar ısıyı içine çekmeseydi dünya şimdiye kadar çok daha sıcak olurdu.

Ancak okyanusun bu antropojenik ısıyı emmesinin hala ciddi sonuçları var.

Bunlardan ilki küresel deniz sıcaklıklarında eşi benzeri görülmemiş düzeyde bir artış yaşanması, bunun da deniz yaşamı ve biyolojik süreçler üzerinde baskı yaratması ve karada aşırı hava koşullarının artması. Yükselen okyanus sıcaklıkları aynı zamanda denizlerdeki sıcak dalgalarının da artmasına yol açarak, diğer insan kaynaklı stres faktörlerinin yanı sıra okyanus asitlenmesi gibi fosil yakıt yakmanın getirdiği diğer değişikliklerle başa çıkmakta zorlanan deniz organizmaları ve ekosistemleri üzerinde daha da fazla baskı oluşturuyor.

Uzmanlar, karbon emisyonlarının azaltılması için acilen harekete geçilmemesi halinde okyanus ısısının artmaya devam edeceğini ve bunun da insanlığın hayatta kalması ve Dünya’daki yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli olan gezegensel sistemleri etkileyeceğini belirtiyor.

Açık ocak kömür madenciliği. Şu anda denizler üzerindeki en yoğun baskılardan biri, insanlığın fosil yakıtları yakmaya devam etmesidir. Görsel Gruendercoach tarafından Pixabay aracılığıyla (Kamu malı).

Okyanuslar modern tarihte hiç olmadığı kadar sıcak

Advances in Atmospheric Sciences dergisinde 11 Ocak’ta yayınlanan yeni bir araştırma okyanusların modern zamanlarda hiç olmadığı kadar sıcak olduğunu ortaya koyuyor. Çin Bilimler Akademisi Atmosfer Fiziği Enstitüsü tarafından toplanan verilere göre, denizin yüksek sıcaklıkları şu anda en az yedi yıl üst üste (veya verilerin yorumlanmasına bağlı olarak sekiz yıl) önceki ısı rekorlarını kırdı. Benzer verilerin ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) tarafından toplanması da bu bulguları destekliyor.

Minnesota‘daki St. Thomas Üniversitesi’nde termal bilimler profesörü olan çalışmanın eş yazarı John Abraham, Mongabay‘e şunları söyledi: “Her yıl okyanusta sıcaklık rekorları kırılıyor. Bu sürecin her yıl hız kesmeden devam ediyor olması bizim için aydınlatıcı, çünkü okyanusların küresel ısınmayla nasıl bağlantılı olduğunu ve dünyanın ne kadar hızlı ısındığını ölçmek için okyanusları nasıl kullanabileceğimizi ortaya koyuyor.”

2023 yılında okyanuslar yaklaşık 287 zettajul ısı emdi ki Abraham bunun her gün her saniye okyanusa atılan sekiz atom bombasına eşdeğer olduğunu söylüyor. Geçen yıl emilen ısı, okyanusun 2022’de emdiğinden 15 zettajul daha fazlaydı.

Araştırmacılar yüzeyden 2.000 metre derinliğe kadar okyanusun birçok yerinde ısı artışı tespit etti, ancak Abraham daha yüksek sıcaklıkların en çok yüzey sularında ya da en üst 20 metrede görüldüğünü belirtiyor.

Araştırmaya göre, 2023 yılının ilk yarısında sıcaklıklar 2022 yılı sıcaklıklarının 0,1°C üzerindeydi; yılın ikinci yarısında ise 2022 yılı sıcaklıklarından 0,3°C daha yüksekti.

Abraham, “Geçen yıl okyanus yüzey sıcaklıklarında gerçekten rekor kırdık. Akıl almaz derecede sıcaktı” diyor.

Ona göre, yüzey sıcaklıkları 2023 yılında uzun vadeli küresel ısınmanın ve şu anda devam eden güçlü El Niño iklim modelinin birleşik etkisi nedeniyle özellikle daha yüksek oluştu. El Niño, ekvator boyunca rüzgarları zayıflatıyor; deniz ve atmosferik sıcaklıklarda artışa yol açıyor.

Yeni Kaledonya’da floresan mercan. Yüksek sıcaklıklar en çok yüzey sularında ya da en üstteki   20 m’de görülmüştür. Görüntü Okyanus Ajansı / Ocean Image Bank.

Okyanuslar ısındığında ne olur?

Normalden daha yüksek deniz sıcaklıklarının okyanus genelinde yaygın etkileri bulunuyor: Su, termal genleşmeye maruz kaldığı için deniz seviyesinin yükselmesine neden oluyor. Ayrıca mercan resif sistemlerini strese sokuyor veya öldürüyor, kutuplardaki deniz buzlarının erimesini hızlandırıyor, balık popülasyonlarını dağıtıyor ve oksijen seviyelerini düşürüyor.

Su sıcaklığındaki artış, karada olanları da etkiliyor: Deniz yüzeyi bir kez ısındığında, yoğun yağış, kuraklık ve daha yıkıcı fırtınalar gibi karasal aşırı hava olaylarının gelişmesi için mükemmel koşulları yaratıyor.

“Okyanuslar hava durumunu yönlendirir” diyor Abraham: “Okyanuslar ısındıkça, hava okyanusların üzerinden geçerek ısı ve nem aktarımı yapar. Yani atmosferi ısıtmaya yardımcı olan okyanuslar ve atmosfere nem sağlayan okyanuslar… ve hava durumu sıcaklık ve neme göre şekilleniyor.”

Okyanusların ve atmosferin rekor düzeyde ısınmasıyla birlikte, aşırı hava olayları daha sık ve yoğun bir biçimde gerçekleşiyor. Örneğin 2023 yılında Çin, Avrupa ve Kuzey Amerika‘da ölümcül sıcak dalgaları, Kanada‘da aşırı bir yangın sezonu ve Libya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Avustralya‘da rekor kıran yağmur ve sel gibi aşırı olaylar yaşandı.

Abraham, “Hava durumumuz aşırı uçlar arasında bir salıncak gibi gidip geliyor,” dedi: “Ve bu aşırılıklar giderek büyüyor. Ve bu aşırılıklar maliyetli.”

Aşırı hava olayları ne kadar maliyetli? Geçen yıl Nature Communications‘da yayınlanan bir çalışma, aşırı hava olaylarının verdiği zararın her saat yaklaşık 16 milyon dolara mal olduğunu öne sürdü. Diğer veriler, 2023 yılında sadece ABD‘de 28 milyar dolarlık hava ve iklim felaketi yaşandığını ve toplam 92,9 milyar dolarlık zararın 2020’deki 22 milyar dolarlık bir önceki rekoru geride bıraktığını gösterdi.

Kutup buzlarının erimesi. Normalden daha yüksek deniz sıcaklıkları mercan resif sistemlerini strese sokabilir veya öldürebilir, kutuplardaki deniz buzlarının erimesini hızlandırabilir, balık popülasyonlarını dağıtabilir ve oksijen seviyelerini düşürebilir. Fotoğraf: Roxanne Desgagnés / Unsplash

Denizlerdeki sıcak hava dalgaları artıyor

Yüksek okyanus sıcaklıkları sadece karadaki aşırılıkları değil, sudaki aşırı olayları da etkiliyor. Küresel okyanus ısındıkça, denizdeki sıcak hava dalgalarının sıklığı ve yoğunluğu da artıyor.

Deniz sıcak dalgası, deniz sıcaklıklarının beş veya daha fazla gün boyunca belirli bir eşiği – özellikle 30 yıllık tarihi değerlerin yüzde 90’ını – aştığı bir olay olarak tanımlanır. Bu aşırı olaylara, okyanusun daha fazla ısı emmesine ve depolamasına neden olan sera gazı emisyonlarının akışı ve ayrıca deniz akıntıları vasıtasıyla daha sıcak suyun hareketi neden olur.

Okyanus suyunun küresel akıntı sistemleri aracılığıyla taşınması doğal bir olay olsa da, bu süreçler de iklim değişikliğinden etkileniyor.

Avustralya‘nın CSIRO İklim Bilimi Merkezi ve Tazmanya Üniversitesi Deniz Sosyoekolojisi Merkezi’nde araştırmacı bilim insanı olan Alistair Hobday, şu değerlendirmeyi yaptı: “İklim değişikliği okyanus akıntılarının farklı şeyler yapmasına neden oluyor. Ekvatordan kutuplara doğru akan akıntılar güçleniyor ve hangi yarımkürede yaşadığınıza bağlı olarak daha güneye ya da daha kuzeye daha fazla sıcak su taşıyorlar ve bu da deniz ısı dalgalarına sebep olabilir.”

Hobday, 2023-24 El Niño’sunun da okyanusun bazı bölgelerinde ısıyı güçlendirdiğini ve denizde sıcak hava dalgası oluşma olasılığını artırdığını söyledi.

Geçen yıl dünya, Kuzey Atlantik‘te endişe verici bir fitoplankton düşüşüne yol açan rekor düzeyde yüksek bir olay ve Florida‘daki mercan resiflerinin bir restorasyon projesindeki tüm mercanlar da dahil olmak üzere bir kısmını öldüren bir ısı kabarcığı da dahil olmak üzere birkaç deniz ısı dalgası gördü.

2019’da Frontiers in Marine Science dergisinde yayımlanan araştırma, 1925’ten 2016’ya kadar deniz sıcak dalgası günlerinin sayısının küresel olarak yüzde 50’den fazla arttığını ve bu olayların yoğunluğunun da 1982’de uydu verilerinin toplanmaya başlamasından bu yana yükseldiğini ortaya koydu.

Çalışmanın Hobday ile birlikte yazarlarından biri olan Batı Avustralya Üniversitesi‘nden (UWA) deniz ekoloğu Thomas Wernberg deniz  sıcak dalgalarını doğal olduğunu, ancak şu anda görülen artışın doğal olmadığını söyledi:

“Olayların giderek arttığını görüyoruz, ancak aynı zamanda hem türlerin kendileri hem de balıkçılık alanlarındaki değişiklikler, balık veriminin düşmesi, balıkçılık alanlarının yer değiştirmesi gibi okyanusların sağladığı ekosistem hizmetleri açısından etkilerinin de arttığını görüyoruz.”

2019 tarihli çalışma ayrıca, küresel ısınmanın dizginlenmemesi halinde dünyanın yüzyılın sonuna kadar neredeyse kalıcı bir deniz sıcak dalgasına girebileceğini öne sürdü. Bu durum, küresel okyanusun büyük bir bölümünün yılın büyük bir çoğunluğunda belli bir seviyede aşırı sıcaklık yaşamasına yol açacaktır.

Bali, Endonezya’da balıkçı tekneleri. Araştırmacılar, artan okyanus ısısı ve deniz ısı dalgalarının mercan resif sistemleri ve yosun ormanları gibi ekosistemlerin yok olmasına yol açacağını ve balık popülasyonlarını dağıtarak küresel balıkçılığı etkileyeceğini söylüyor. Görsel, Jorge Franganillo tarafından Flickr (CC BY 2.0) aracılığıyla kullanılmıştır.

2019’daki çalışmada yer almayan UWA araştırmacısı Karen Filbee-Dexter, neredeyse kalıcı bir deniz ısı dalgasına geçme fikrini “oldukça korkutucu” olarak nitelendirdi, ancak deniz ısı dalgalarındaki artış eğiliminin bu gerçeğe doğru yol aldığımızı gösterdiğini belirtti: “Tüm okyanuslar ısınır ve biraz daha uç noktalara ulaşırsa, esasen deniz yaşamının yeniden düzenleneceğini hayal edebilirsiniz. Bu en açık şekilde sığ sularda gerçekleşecek, ancak yine de deniz ısı dalgalarının daha derin bölgelere kadar gittiğini görüyoruz.”

Bazı organizmalar hayatta kalmak için daha uygun koşullara uyum sağlayabilecek veya göç edebilecekken, diğerleri bunu yapamayacaktır. Filbee-Dexter, bu durumun özellikle mercanlar ve istiridyeler gibi okyanus tabanına bağlı olan sapsız veya hareketsiz organizmalar için geçerli olduğunu söyledi.

Bilim insanı, artan okyanus ısısı ve deniz ısı dalgalarının mercan resif sistemleri ve yosun ormanları gibi ekosistemlerin yok olmasına yol açacağını ve balık popülasyonlarını yeniden dağıtırak küresel balıkçılığı etkileyeceğini de kaydetti.

Okyanuslar ısınmaya devam edecek mi?

Okyanuslar şu anda güçlü bir ısınma eğilimi gösteriyor ve hem karada hem de denizde aşırı olayların sıklığını ve yoğunluğunu artırıyor. Peki bu eğilimler devam edecek mi? Uzmanlar bunun kısmen insanlığın küresel iklim krizi karşısında atacağı adımlara bağlı olduğunu söylüyor.

Ancak Hobday’e göre, insanlık bugün fosil yakıt salınımını durdursa bile, hala “taahhüt edilmiş bir ısınma” dönemine kilitlenmiş durumdayız.

Hobday, “Muhtemelen 2050 yılına kadar ısınmaya mahkumuz… çünkü metan ve karbondioksitin atmosferde bir ömrü olacak. Yani bugün musluğu kapatsanız bile, okyanus karbondioksiti çekmeden ya da metan parçalanmadan önce yine de bir etkileri olacaktır” derken, Abraham, özellikle küresel okyanus ısınmasının hızlanıp hızlanmadığına dikkat ettiğini, bu eğilimin gelişmesi halinde durumun “endişe verici” olacağına dikkat çekti: “Şu anda, hızlanıp hızlanmadığını belirlemek için yeterli veriye sahip değiliz. Ancak içimden bir his, şu anda tespit etmeye başladığımız hafif bir hızlanma olduğu yönünde… ancak daha fazla veri elde edene kadar bir hızlanma olduğu iddiasında bulunamayız.”

Okyanus ve dolayısıyla tüm gezegen için gelecek iç karartıcı görünse de Abraham, okyanus ısınmasının sağladığı bilgileri kullanarak bazı küresel ısınma etkilerini yavaşlatmaya yardımcı olabilecek olumlu değişiklikler yapabileceğimizi de ekledi:

“Şu anda yapabileceğimiz gerçekten iki şey var. Enerjiyi daha akıllıca kullanmak ve temiz enerji kaynaklarımızı en üst düzeye çıkarmak. Bu enerjinin mümkün olduğunca çoğunu sera gazı yaymayan temiz yeşil enerjiden elde edelim.”

– Makalenin İngilizce orijinali.

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.