“Hayat Apartımanı”nın sakinleri

Bu yazıya şöyle mi başlasak acaba hocam, “Birçok dergide hikayeleri yayınlanan, birçok edebiyat ödülüne layık görülen genç öykücü Mehmet Fırat Pürselim’in ilk hikaye kitabı “Hayat Apartımanı” Aya yayınlarından çıktı.”

Böyle mi başlasak; klasik, bilindik bir giriş mi yapsak dersin. Hiç fena olmaz aslına bakarsan ama eksik olur, yarım olur, hikaye hakkı ile anlatılmamış olur. Ne demişti Hakan hoca (Şenocak) Kaçak Yayın tarafından düzenlenen “Yaratıcı Yazarlık Seminerleri” derslerinden birinde; “Öyküdeki her kelime öyküye hizmet etmeli arkadaşlar. Eğer o kelime çıktığında da öykü yerinde kalıyorsa o kelime fazla demektir. Bina inşa eder gibi kurmalısınız öyküleri, tuğla gibi düşünmelisiniz kullandığınız her kelimeyi. Ne eksik ne fazla.”

Ders çıkışı her zaman yaptığımız gibi oturmuştuk hatta Leman Café’de. Masada kimler yoktu ki hocam, ben, Fatma, Bülent, Ceng, Murat, Refik, Ayşe, Adnan (Özer) ve Aslan (Özdemir) hocalar ve Fırat.

Sene 2003, mevsimlerden sonbahar. İşte o Fırat, o gün bugün hikaye yazma inadından dirhem eksilmeyen Fırat, öykülerini dergilere, internetteki edebiyat sitelerine gönderen Fırat; ara esna facebook’tan yeni bir öykü ödülünü almak üzere gittiği memleketin bir köşesinden fotoğraflarına rastgeldiğin Fırat sonunda hayaline kavuştu hocam. Fırat’ın artık bir kitabı var. “Hayat Apartımanı”

Aslında bir apartımanı değil bir memleketi anlatmış Fırat, “Hayat Apartımanı”nda, o memleketin insanlarını. Dedesini yadeden, dedesi ile geçirdiği zamanların fazla olmamasına yanan bir delikanlıyı; bir gişe memuresinin ıskaladığı ve haybeye ıskaladığına emekli olduğunda aydığı hayatını; bir “öteki” nin yeter artık diyip memleketinden ayrılmayı planladığı günü sokağı ile, vatanı ile vedalaşırken gitmenin değilde kalmanın ağır basmasını (peki sana hangi abimizi hatırlattı bu hikaye hocam, daldın da nerelere gittin o “gidemeyen, kalan” abimizi okurken, Hrant abimiz değil ki artık o, hepimizin Hrant ahparigi değil mi sahi); kararı verilmiş, kalemi ailesince kırılmış bir töre kurbanının, aşkına yenik düşmüş bir genç kadının son dakikalarını ve adına “Hayat Apartımanı” dediği bu “kimbilir hangi memlekette” !! yaşayan diğer insanların hikayelerini anlatmış bizim Fırat.

Yetmemiş, kitabı ile aynı isimli öyküsünde de İstanbul’un Haliç’e bakan manzarasına sahip bir apartımanı üzerinden 1915’,i, 6 – 7 eylül’ü, 12 eylül’ü, kürt sorununu, depremi anlatmış. Yani Alen’i, Lena’yı, İbrahim’i ve Hivdağ’ı.

Bize de “yolun açık, dimağın geniş, kalemin ışıklı olsun arkadaşım” demek dışında birşey düşmüyor be hocam. Al sana torunlarına anlatacak bir hikaye daha, “Pehh, bu nobeli alan adam var ya kuzucuklarım böyle yazmasını ona ben öğrettim !!”

Hayat Apartımanı – Mehmet Fırat Pürselim

Aya Yayınları – Kasım 2011

 

anavarza

twitter.com/#!/anavarrza

 

Alper Tolga Akkuş
Alper Tolga Akkuşhttp://acikradyogunlugu.wordpress.com/
Anavarza’da doğdu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirdikten sonra ismi lazım değil uluslararası bir bankada 12 yıl çalıştı. Bedensel engelinin kendisine sağladığı SGK imkanlarını kullanarak 2011 Kasım’ında emekli oldu ve asıl mesleğine kesin dönüş yaptı. Yeşil Gazete’yi yemyeşil yapmak gibi bir görevi kendisine misyon edinmiştir. Adanalıdır, Galatasaraylıdır, Türkiye’de yaşamaktadır ve bu üç mucizeyi allahın kendisine bir lütfu saymaktadır. [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Bir güvercini sevmekle başlayacak her şey

Maalesef sorun yarattığı var sayılanlara karşı empati yoksunu, sadece kendi refahını gözeten adaletsiz çözümler üretmek yalnızca 'Güvercin Kakası' kitabındaki kasaba halkına mahsus değil. Katliam Yasası'nı unutmadınız değil mi?

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Çocuklar doğanın sözcüsü olunca..

Çocukların da, doğanın da hakları durmadan ihlal ediliyor. Oysa sağlıklı bir ekosistemde yaşamak sadece bütün canlıların hakkı değil; aynı zamanda çocuk haklarının da bir parçası

Güldünya Yayınları’ndan yeni kitap: Bir Özgürleşme Kılavuzu

Alman gazeteci, yazar Katrin Rönicke’nin kaleme aldığı kişisel anlatısı Bir Özgürleşme Kılavuzu’nda feminist olduğu için mutlu olan ve feminist olmanın zorluklarıyla baş etmeye çalışan her kadın için yararlı olabilecek şeyler var.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Pati patiye, el ele Dünyayı tamire: Zaman Yolcusu Kreta

Gülşah Özdemir Koryürek'in 'Zaman Yolcusu Kreta: Tüketme, Tükenme' kitabının ana konusu, içinde yaşadığımız 'iklim krizi". Dünyayı kurtarmak isteyen çocukların öyküsünü anlatan yazar sadece bir edebi eser yaratmakla kalmamış; bütün okurları toz bulutlarından kara deliklere kadar astronomi ile ve dünyamızın jeolojik tarihiyle tanıştırmak istemiş.

[Çocuklar için Yeşil Kitaplar] Önyargı ejderhalarına karşı karanfil kokulu savaş – Eda Uysal

'Karanfiller ve Domates Suyu', insanın doğayla kurduğu bağı gösteren ve dezavantajları bulunan bireylerin görünür olmalarına dair farkındalık yaratan çarpıcı bir öykü.

EN ÇOK OKUNANLAR