Harikalar Diyarında Politika Yapmak Mı Mantar Yemek Mi?

Türkiye gündemini biraz takip eden herkes, son zamanlarda ne kadar sıra dışı bir ülkede yaşadığını anladı. Bir aralar senaryo yazımına merak salmıştım. Okuduğum kitapların birinde şöyle diyordu: “Senaryo yazmak zordur, çünkü tutarlı olmanız gerekir, gerçek hayatın ise böyle bir kaygısı yoktur.”

Gerçekten de, giriş, gelişme, sonuç bölümünü bekleyen zavallı muhakememle, bu kötü kurguyu algılamakta zorluk çekiyorum. Aslında gerçek bir post-modern hikayenin ortasındayız. Tarihsel referanslarından dizginlerinden boşanır gibi boşanan kavramların içeriği tamamen değişti. Şu anda aynı kelimelerle kim neyi kastediyor, bilemiyoruz.

Yasama, yürütme ve yargı birbirini boğazlayan dekonstraktif bir üç silahşör imgesi midir?

Hukuk, güç sahiplerinin istediği gibi sahneleyebileceği bir Shakespeare metni midir?

Ordu ile polis düşmansa ve savaş halindeyseler, vatandaş ve güvenlik arasındaki ilişkisizliğin, devletin meşruiyetini sarsan hiçbir yanı yok mudur?

Bu durumda devletin asli görevleri nelerdir?

Temel görevlerini yapmadığı ya da para karşılığında yaptığı gibi, hakkını arayanı da ezen ve baskılayan bir devlete vergi ödemenin meşru zemini nedir?

Peki, o zaman söylenmeyi bırakalım ve elimizi taşın altına koyalım. Politika yapmamanız için tasarlanmış bir siyasi partiler yasası içinde nasıl politika yapabilirsiniz? Peki politika yapmadan tüm bunları nasıl değiştirirsiniz?

Sahi, Dali, Guernica’yı çizecek olsa nasıl çizerdi?

Galiba yeni değerlerin, yeni dengelerin, yeni trendlerin, yeni makbullerin oluşacağı bir dönemin tam göbeğindeyiz. Belki de bu tarihsel tanıklığımıza sevinmeliyiz. Belki de bu saçma durumu yeni bir performans alanı, yeni bir yaşam olasılığı olarak görüp umutlanmalı ve bildiğimiz tüm eski yöntemleri bir kenara bırakmalıyız.

Belki artık politikacının şarkı söylemesinin,  bir ressamın bir ülkeyi yönetmesinin zamanı gelmiştir. Acılar içinde çizdiği son resmin üzerine “VİVA LA VİDA” (Yaşasın Yaşam) yazan Frida gibi bir kadının örneğin.

vivalavida02

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Otoban

Otoban yapılmaya başlanmasıyla birlikte şehrin küçük nüfusunu oluşturan otomobil sahipleri yayalara değil, yayalar onlara tabi kılınmaya başlandı.

Kazdağlarını savunmak ve kurumların sessizliği: Yeni toplumsallık

'Üzerinde düşünülmesi gereken, neoliberal pratiklerle frenlenmiş toplumsal dinamik ve mekanizmaların baskı ve zor araçlarıyla kuşatıldığı şartlarda nasıl bir direnişin örülebileceğidir.'

Tanrı ve şiddet

İlahi şiddetin amacı hukuksal bir yaptırım ya da düzen değil, aksine kurbandır.

Açık Radyo’dan mesaj var: Buradayız, hazırız, neşemiz daim!

'Kainatın tüm seslerine açık' Açık Radyo,, sesini kesmek isteyenlerine inat cıvıl cıvıl, hareketli, ziyaretçi akınından başını kaldıramadan 30. yaş gününe ve dinleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Kazdağları, yeniçeriler, madenler: Enter! – Gizem Kastamonulu

Cengiz Holding, hukuku da yanına alarak bakır madeni için Kazdağları'nda ağaç kıyımına başladı. Bu talanı durdurmak için Kirazlı'daki sesi yeniden yükseltmekten başka çaremiz yok.

EN ÇOK OKUNANLAR