Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Güney Amerika’da gazeteci olmak

0

2017 yılında İspanya Bask Bölgesi’nin kentlerinden Bilbao’da gerçekleşen, Dünya İkinci Sosyal Ekoloji Konferansı’nda tanıştığımız ve sonra arkadaş olduğumuz Sadık Çelik, gazetecilik faaliyeti sırasında yakın geçmişte Arjantin’de büyük bir saldırıya uğradı. Ben de sizlerle hem bu süreci hem de sık sık köylülere ve ekoloji aktivistlerine, ölüme varan saldırılarla gündeme gelen Güney Amerika’daki durumu Sadık aracılığıyla paylaşmak istedim.

Erol Malçok: Merhaba Sadık, Fransa‘da yaşayan bir gazeteci olmana rağmen uzun süredir Güney Amerika’daki ekokırım haberleri için özel bir çaba sarfediyorsun, bu eğilim nasıl oluştu sende?

Sadık Çelik: Merhaba Erol, evet artık Fransa ve Almanya ZAD’larından (Zone a Defendre- Savunma Bölgesi) çok, Güney Amerika’da etnoekokırım yaşayan yerli halkların, görülmeyen mücadelesine eşlik etmeye çalışıyorum. Bu eğilim ağırlıklı olarak kıta ülkelerine yaptığım dayanışma yolculuklarımda şekillendi diyebilirim. Bu eğilime ilham veren yolculuğumdan söz etmeliyim önce:

2017  Haziranı’nda Fransa‘nın Bordo-Atlantik Bölgesi’nden Güney Fransa ya uzanan bir kano yolculuğu (Su Hakkı İçin Kano ile Dünya Su Konseyi’ne Yolculuk) yaptım. Dünya su kaynakları üzerindeki kontrolsüz ve adaletsiz insan merkezci tüketime ve ikameci şirketlerin suyu bir tahakküm ve sömürü kaynağı olarak kullanmalarına dikkat çekmek istemiştim. Bu yolculuğumun amaçlarını ve nedenlerini açıklayan deklerasyon metninde Alakır Nehri Kardeşliği ve Kedistan Dergi ekibimizin yoğun emekleri oldu. Üç ay süren yolculuğum boyunca başta Patagonya olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinden su koruyucusu dostlarım, bana manevi olarak eşlik ettiler. İşte beni beş yıldır kopmaz bir dostluk bağıyla onların sofrasına, kavgasına, kalbine taşıyan şeyler böyle oluştu.

Arjantin Gazeteciler Federasyonu’nun dayanışma açıklaması

E.M: Yakın bir zamanda Arjantin Patagonyası’nda çok ciddi bir saldırıya uğradın ve yaralandın, çok geçmiş olsun. Biraz anlatabilir misin, saldırının sebebi neydi?

S.Ç: Öncelikle geçmiş olsun dileğin için teşekkür ederim. Aslında bu  ne kadar “biraz” olacak bilmiyorum. Çünkü bu saldırı hikayesine 2021 ‘de Şili sosyal isyanı sırasında Santiago Onur Meydanı’nda yaşadığım Karabineros saldırısını da eklersem bu üçüncü saldırı hikayesiydi.

İlki ve sonuncusu Arjantin Patagonya’sında ortaya çıktı. İlki 2017 Ağustos‘unda Chubut Eyaleti’nde yer alan Le Leque- “Pu Lof” Mapuçe  toprak özgürleştirme direnişi sırasında, Jandarma ve Benetton paramilisleri tarafından kaçırılarak kaybedilen, anarşist dayanışmacı ve ekoloji aktivisti Santiago Maldonado anısına  yaptığım saygı yürüyüşümün sonunda yaşandı. Farkında olmadan ve tamamen tesadüfi bir rastlantı sonucu (yol tarifi sormak için girmiş bulunduğum) Benetton’un (Estancia Leleque) çiftlik müzesinden çıktıktan kısa bir süre sonra arkamda toz bulutu içinde gelen 4×4’ün gazabından son anda kurtulmuştum. Şimdi geleyim son saldırı hikayeme…

Rio Negro – Lof Cayunao’ya yolculuk

2022 Temmuz sonunda Patagonya Puel Mapu’da, Corcovado yakınındaki Lof Pillan Mahuiza Komünü’nde, Moira Millan’la bir araya gelmiş Mapuçe kadın mücadelesini konu alan belgesel projem üzerine konuşuyorduk.

Bir ara Moira’ya bölgede kadınların öncülük ettiği her hangi bir mücadele gündemi var mı ? diye sordum. Moira, ‘evet Lof Cayunao var’ dedi. Daha önce kendisinin de içinde yer aldığı “İyi Yaşam İçin Yerli Kadın Hareketi”nin (Movimiento de Mujeres Indigenas por el buen vivir) başlattığı Basta DeTerricidio adlı kadın yürüyüşü sırasında Lof  Cayunao’ya da uğramış ve kadın direnişçi Soledad ve ailesi ile kucaklaşmıştı.

‘Moira’ya oraya gitmem mümkün mü?’ diye sordum. Moira, ‘Elbette ancak bu tek başına biraz karmaşık bir yolculuk olur senin için, araç bulman çok zor, istersen bana biraz zaman tanı bir alternatif bulmaya çalışayım’ dedi. Ertesi gündü sanıyorum, Moira o her zamanki sakinliği ile her şeyi koordine ettikten sonra, gülümseyerek yanıma yaklaşıp, ‘bir alternatif buldum’ dedi. Soledad’ın eşinin aracı ile gidecektim. Araç bakım işlemleri ve bazı temel ihtiyaçlar için El Bolson’a gelmiştiler ve beni orada bulunan anarşist bir aktivistin evinde bekleyeceklerdi.

Bu arada araçta bizimle seyahat edecek bir başka Mapuçe ailesi de olacaktı. Görünüşe göre 1 Ağustos ya da 3 Ağustos gibi El Bolson’da olacaktım ama 1 Ağustos ‘ta orada olmayı çok istiyordum. Çünkü o gün Santi’nin ( Santiago Maldonado) kaçırılıp öldürülmesinin yıldönümüydü. Heyecanla o güne  hazırladım kendimi. Ve gerçekten de 1 Ağustos günü El Bolson’a vardım. Soledad’ın eşi ve anarşist arkadaşım beni sıcacık bir kucaklama İle karşıladılar. Hemen sonra da  Soledad’ın eşinin kullandığı araca geçip El Bolson’un arka mahallelerine doğru hareket ettik.

Yüksek ve karlı dağlarla çevrili görkemli bir vadiye kurulu bu küçük el sanatları şehrine üçüncü kez geliyordum. Şehrin ortasındaki yeşil parkta, ağaç çerçeveli panolarda Santi için yapılmış dayanışma resimleri vardı. El Bolson, Santi’nin uzun süre yaşadığı ve Mapuçe direnişine destek olduğu anarşist eğilimli bir şehirdi. 2020’de ilk geldiğim gün el sanatları festivali vardı. O gün Santi’nin meslektaşlarının açtığı naif tezgahları izlemiş, kendisi gibi rastalı dostları ile kırık dökük İspanyolcamla sohbet etmeye çalışmıştım.

And Dağları’ndaki Lof Cayunao direniş barikatına yolculuk

3 Ağustos 2022 sabahı, Soledad Ailesi’nin bütün fertleriyle birlikte nihai adresimize Lof Cayunao’ya doğru tekrar yola koyulduk. Joe Lewis, Benetton ve Katar Prensi gibi sömürgeci haydutların her gün genişleyerek işgal ettikleri And Dağları’nın direnen Lof Cayunao Vadisi’nde, engebeli bir sürüşle ilerleyen aracımız, karla kaplı bir dağ yamacında, küçük bir dağ evinin önünde durdu.

Hava oldukça soğuktu. Eşyalarımızı toparlayıp eve geçtik. Mapuçe halkının rızası alınmaksızın yapılan bu kolon ev, Cayunao Ailesi tarafından kurtarılarak geri alınmış. Arjantin devletinin  “sivil kolon”yalist  yerli ve yabancı mülk sahipleri ( Latufundistler) aracılığıyla inşa ettirdiği  bu ev gibi daha nice yapılaşmanın bulunduğunu da belirtmeliyim.

Özetle anlatmam gerekirse, bu evin bulunduğu Lof Cayunao, şu anda Alto Río Chubut-Arroyo Las Minas Bölgesi’ndeki topraklarını etkileyen büyük çatışmayla karşı karşıya.

Lof (topluluk) sözcüsü Soledad Cayunao, gaspedilen ata topraklarının Rio Negro Eyalet Yönetimi tarafından 1999 yılında çam ekimi için El Bolsón’daki COOPETEL adlı telefon şirketine devrettirildiğini söylüyor.

Lof Cayunao topraklarını gaspeden Katar prensliğinin kontrol kulübesi…

Soykırıma uğratılmış Mapuçe Halkı’nın varlığını inkar eden eyalet yönetimi bölgedeki Chenke’yi (antik Mapuçe mezarlığı) görmezden geliyor.

Öte yandan, yeni işgalci varlığıyla bölgeyi tehdit eden Katar Prensliği, Chubut ve Quemquemtrew gibi nehirlerin kaynağı olan yüksek karlı dağları tel örgülerle çevirmeye devam ediyor. Bu genişleme ile meralara otlamaya giden hayvanların yolunu kestiği gibi, And Bölgesi’nde ve Chubut Eyaleti genelinde suyun ticarileştirilmesi için kutsal ve hayati öneme sahip bir bölgeyi özelleştirmek istiyor.

Soledad Cayunao ve Chubut nehri kolu

Bu vahşi kuşatmaya  karşı atalarının topraklarını korumak için harekete geçen Cayunao Topluluğu, bölgede bir “kurtarma” (Territorio Mapuche Recuperado) mücadelesi yürütüyor. Ancak 15 Kasım’da gelen  tahliye emri ile birlikte bu mücadele hukuksal bir mücadeleye de dönüşmüş durumda. Mapuçe topluluklarının ve çevre savunma gruplarının yürüttüğü (vicdani, hukuki, finansal) dayanışma kampanyaları sonucu, tahliye emri şimdilik geçici erteletme kararlarıyla uzatılmış olsa da bölgedeki militarize gerilim her geçen gün daha fazla tırmandırılıyor.

6 Ağustos 2022 sabahı ise hep birlikte özel bir güne uyandık.

Soledad, oğlu Elien ve ben at üzerinde bir keşif yolculuğu yapacaktık. Pablo ve kızları ise evde kalacaklardı. Kahvaltıdan sonra kamera, ses, lens ve batarya ekipmanlarımı gözden geçirdim. Bu arada Soledad, Pablo ve oğulları Elien, son kez atların eyerlerini ve nallarını kontrol ediyordu. Biri kısrak iki atla yola çıkacaktık. Bir de bize eşlik eden bir tay olacaktı.  Soledad’ın açıkladığı yolculuk iş bölümüne göre Elien, önden yaya olarak gidecek ve bizi bir yerde bekleyecekti.

Yola çıkmadan az önce Soledad’ya geçeceğimiz güzergahlarda ara ara durup, vadinin ekolojik, tarihi ve kültürel özellikleri hakkında kısa bilgiler vermesini rica ettim.  Sonrasında Soledad önde ben arkada, karlı And Dağları’nda bizi bekleyen Lof Cayunao direniş barikatına doğru  yola çıktık.

Lof Cayunao Mapuçe toprakları Katar ve diğer haydutlar tarafından tel örgülerle çevriliyor

Amerikalı bir gringo tarafından balık turizmi için gaspedilen tesislerin bulunduğu çayın kenarında  görüntü kaydediyordum. Bu arada Soledad ve Elien çay kenarında attan inmiş beni bekliyorlardı. Tam bu sırada tesislerin bulunduğu alanda görevli bulunan Gonzales adlı bir para milis, bize bağırarak beklememizi söyledi. Ortam gerilmeye başladı. Bu arada Soledad bana ata binmemi ve kamerayı kayıtta bırakmamı istedi.

Ben nehrin kıyısında ata bindiğim sırada adam, elindeki cep telefonuyla ana giriş kapısına geldi. Kapının önünde Soledad ile agresif bir şekilde konuşmaya başladı. Kameramın kayıtta olduğunu farkedip birden  bana doğru harekete geçti. Yerden  eline bir dal parçası alıp, üzerinde bulunduğum Negra isimli ata vurdu ve aynı anda pançomdan yakalayıp beni attan aşağıya çekti.

Mapuçe kadın direnişçi Soledad Cayunao ve can dostu

Kameramla birlikte bir ayağım üzengide kalmak suretiyle attan düştüm ve aynı anda at ürkerek çaya  doğru hareket etti. Suyun içinde, atla birlikte sürüklenmeye başladım. Birkaç metre sonra Soledad ve Elien çok hızlı bir şekilde atı dizginlerinden yakalayıp durdurdular ve üzengiye takılan ayağımı kurtarmaya çalıştılar.

Tam bu sırada adam ikinci kez saldırıya geçti ve elimdeki kameranın mikrofonundan tutup çekmeye çalıştı. Soledad ve ben adamın elini tutup mikrofondan uzaklaştırdık. Ancak ayağımda ve belim de sürüklenmeden kaynaklı büyük bir baskılanma ve ağrı oluştu. Soledad adamı geriye doğru iterek uzaklaştırmaya çalışırken bana, kamerayı Elien’e vermemi ve Elien’le birlikte atlara binip çayın karşı tarafına geçmemizi ve orada bir yerde beklememizi söyledi.

Elien’e kamerayı verdikten sonra Negra ile nehrin karşı tarafına geçmek için harekete geçtik. Elien hızlı bir şekilde kamerayı benden alıp atı ile karşıya geçerken, ben de Elien’in ardından  Negra ile nehri geçtim.

Elien kamerayı kıyıda otların arasında bir yere bırakıp atıyla birlikte geri döndü ve annesini almaya gitti. Soledad adamla bir süre daha konuştuktan sonra Elien’in atıyla birlikte çayı geçip benim bulunduğum yere geldi. Köpek can dostumuz da onlara eşlik etti. Ve yaklaşık 4 km’lik dönüş yolculuğumuz başladı.

Negra’nın üzengisine ayağımı koyup yükselirken kalça kemiğim ile belim arasında yanmayla karışık basınçlı bir ağrı hissettim… Sanırım attan düşmemden ve yerde sürünüşle  kaynaklı belimdeki sinirlerimde ciddi bir zedelenme oluştu. Ertesi  gün  hep birlikte El Bolson’a döndük. Önce hastaneye gittik ve rapor aldık. Sonra da savcılık ve polise gidip suç duyurusunda bulunduk.

Hastane raporu

E.M: Güney Amerika’da ve özellikle de Patagonya Bölgesi’nde uluslararası büyük şirketlerin yerlilerin arazilerine göz diktiğini biliyoruz, bu süreç şimdilerde nasıl devam ediyor ?

S.Ç: Şöyle ki Patagonya Mapuçe topraklarını ele geçiren Benetton, Joe Lewis ve Ted Turner gibi küresel haydutlardan sonra gerici Katar Prensleri de Patagonya’ya üşüşmüş durumda.

Katar, Covıd-19 küresel krizinin ortasında milyonlarca dolarlık operasyonlar gerçekleştirdi. Dört yıl önce Rio Negro’da arazi satın alan Katar Emiri’nin ikinci eşinin kardeşi Abdulhadi Mana El-Hajri, başka bir Arap kralı olan Matar Suhail Al Ybhouni Aldhaheri‘nin temsilcileri, Patagonya’da geleneksel olarak yüksek dağlarla ve nehirlerle çevrili vadilerde yaşayan Alto Mapuche ve Lof Cayunao Topluluğu’nun yaşam alanlarını gaspetmeye ve onlara zulmetmeye devam ediyor.

Katar Prensliği tarafından tehdit edilen Lof Cayunao insanları Chubut Nehri‘ni korumak için mücadeleye devam ettiği günlerde Katar dünya kupasının ev sahibi olarak, ülkesinden dünyaya gösterişli bir fotoğraf göstermeye çalışırken Patagonya’da Mapuche bölgesindeki gerçek yüzünü çalışanları aracılığıyla şiddet, tehdit, taciz ve istismar ile gizliyordu. Ele geçirdiği Mapuçe atalarının kutsal topraklarını sınır telleri ile dağlara kadar uzatıyor, Chubut gibi önemli tatlı su rezervlerinin bulunduğu stratejik bölgeleri kontrolüne alarak genişliyordu.

Fransa ZAD’ında Lof Cayunao direnişine dayanışma mesajı

Yaptığım araştırmalara göre 2017 itibariyle, Arjantin‘deki farklı şirketler ve temsilcileri aracılığıyla faaliyet gösteren Katar Emirliği‘ne ait iki ekonomik hareket resmileştirildi. Mevcut belgelerde isimleri geçen yatırımcıların Mapuçelerin kamusal yaşam alanlarına yönelik uluslararası operasyonları, Katar Emiri Şeyh Tamin bin Hamad Al Thani liderliğindeki kamu fonlarıyla gerçekleştirildiğinden emin olmamızı sağlıyor.

2010 yılında, Katar Ulusal Gıda Güvenliği Programı Başkanı Mahendra Şah, Reuters‘e verdiği röportajda, her biri 100 milyon dolardan fazla olduğu tahmin edilen yatırımlarla tarım arazisi satın almak için Arjantin ve Ukrayna hükümetleriyle ön görüşmeler yaptığını açıkladı.

Katar Ulusal Gıda Güvenliği Programı Direktörü Şah, “Brezilya ve Avustralya‘da tekliflerde bulunduk ve şimdi Arjantin ve Ukrayna ile görüşüyoruz” dedi. Reuters’e verdiği demeçte, “Bunlar tahılları yetiştirmek için topraklarını satmaya istekli ülkeler” dedi.

Bölgedeki ekosistemlerin tahrip edilmesinde ise Telefon Kooperatifi’nin (Kopatel) rolü çok büyük. Şirket El Bolsón‘da, neredeyse 30 yıldır çam ağaçlarını, endüstriyel çam üretimi için yabancı implantasyonuna adamış ve bu da bölgedeki tüm ekosistemlere Mapuçelerin deyimiyle Mapu kimun‘a ciddi zarar vermiş.

‘Oysa hayat uyum içinde olmalı…’

Mapu kimun, tüm yaşam biçimlerini ifade eder. Oysa Rio Negro’daki devlet otoritesi, Mapu Kimun’u kemiren bu haydut şirketlerin ekokırımı lehine faaliyet gösterdiği bir yer.

Bölgedeki ekosisteme insan müdahalesi olduğunda, her şey kontrolden çıkıyor. Hava değişiyor, günlerin akışı değişiyor, hayvanlar ve kuşların, gerilim yaratan şeyler olduğunda hayatları parçalara ayırılıyor. Oysa hayat uyum içinde olmalı.

Patagonya Şili (El Chayten) Patagonya Arjantin sınırına ( Palena) yolculuktan bir kare.

Kablolama yaparken, ağaç keserken bedenlerde hissediliyor. Mapucheler, havaya, iklime uyum sağlar. Mekanlara saygı duyar, olması gerektiğinde kalır, dinlenmesine izin vermesi gerektiğinde ayrılır. Onlar için yaz ve kışın önemi budur. Dolayısıyla Mapuçe direnişi sadece hayvanlar için değil, aynı zamanda doğamızın kendi kendini yenileyebilir olmasını sağlayan temel yaşamsal ruhsal kozmik bileşenler (enerjilerimiz)içindir. Nitekim yaşamın en önemli bileşeni olan nehirler de bu sayede beslenir, keyifle akar. Soledad’ın dediği gibi:

“Çünkü oradan geçenler onunla ilgilendiler ve onu korudular, istila etmediler.”

Sonuç olarak, eğer bu yağmanın önüne geçilemez ise Patagonya’daki birbirini tamamlayan yaşamsal kaynaklar üzerindeki hırsız oyununda şansını para, hile ve şiddet ile yarıştıran yeni küresel haydutlar, tel örgülerle çevirdikleri bölgede yerli halka yasaklı yeni “gizli göller” hanedanlıklar kurmaya devam edecekler.

Patagonya’yı yağmalayan latufundist haydutları tanımak isteyenler kedistan.net‘de yayınlanan “Patagonya • Kaptan Planet” ya da “eko-kötüler” adlı yazıma da bakabilirler.

E.M.: Teşekkürler Sadık bu içeriden ve ayrıntılı bilgileri bizimle paylaştığın için ve tekrar geçmiş olsun!

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.