ManşetKöşe YazılarıYazarlar

Gıda etiketlerindeki tek sorun trans yağlar mı?

0

Geçtiğimiz hafta içinde kamuoyuna yansıyan bir haber, bir anda pandemi haberlerinin de önüne geçerek trans yağlarla ilgili tartışmaların yeniden başlamasına neden oldu. Bilindiği gibi trans yağlar daha önce de kamuoyu tarafından uzun süre tartışılmıştı. Bu tartışmalar Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 7 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete‘de yayınlanan ‘Türk Gıda Kodeksi Gıdalara Vitaminler, Mineraller ve Belirli Diğer Öğelerin Eklenmesi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ ile son bulmuştu ya da en azından biz öyle sanmıştık.

Bakanlığın daha altı ay önce yaptığı bu yönetmelik değişikliğiyle tüketiciye sunulan gıdalarda her 100 gram yağ içinde trans yağ oranının % 2 ile sınırlanmıştı. Ayrıca bilindiği gibi gıda etiketlerinde eğer o gıdanın içinde %1’den az trans yağ yer alıyorsa ‘trans yağ yoktur’ ibaresi yer alıyor. İşte bu ibare bakanlığın yeni hazırladığı yönetmelik değişikliği taslağıyla ortadan kaldırılıyor ve bütün gıdaların içinde %2 oranına kadar trans yağ olmasının önü açılıyor. Hazırlanan ve kamuoyunun görüşüne açılan taslağın 7. maddesine göre, Türk Gıda Kodeksi Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliğinin 35.maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi şu şekilde değiştiriliyor:

“7 Mart 2017 tarihli ve 30000 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Gıdalara Vitaminler, Mineraller ve Belirli Diğer Öğelerin Eklenmesi Hakkında Yönetmelik ile getirilen kısıtlamalar kapsamında gıda etiketlerinde trans yağ ile ilgili beyan yapılmaz.”

Ucuz oluşu ve uzun raf ömrü nedeniyle tercih ediliyor

Halbuki endüstriyel trans yağların hangi miktarlarda üründe bulunduğuna dair bilgilendirme yapılması, aynı üründen birden fazla tüketilmesi veya kısıtlı trans yağ içeren farklı ürünlerin aynı zamanda tüketilmesi nedeniyle alınacak toplam trans yağ miktarını önerilen günlük limit üzerine çıkaracağından, tüketicinin etiketlerde endüstriyel trans yağ miktarını da görmesi açısından önemli. 

Trans yağların doğal ve endüstriyel iki kaynağı var. Doğal kaynak olarak inek ve koyun gibi geviş getiren hayvanların süt ürünleri ve etlerinde bulunuyor. Endüstriyel kaynakları ise kısmi hidrojene yağlar ve endüstriyel olarak üretilen bu trans yağlar, margarin gibi sertleştirilmiş bitkisel yağlarda yer alıyor. Çevremizde bol bol yer alan cips, bisküvi, gofret gibi atıştırmalık yiyeceklerde, fırınlanmış yiyeceklerde ve kızartılmış yiyeceklerde trans yağlar karşımıza çıkıyor. Yaygın olarak pasta kremaları, milföy hamurları, poğaça ve baklava gibi ürünlerde de endüstriyel trans yağ kullanılıyor. Endüstriyel trans yağların üreticiler tarafından tercih edilmesinin nedeni ise bu yağların, ürünler için diğer yağlardan daha uzun bir raf ömrü sağlıyor oluşu. 

Trans yağların insan sağlığı üzerine etkilerine gelince, bu yağlar kanda halk arasında ‘kötü kolesterol’ olarak bilinen LDL kolesterol seviyesini yükselmesine ve yine halk arasında ‘iyi kolesterol’ olarak bilinen HDL kolesterolün düşmesine neden oluyor. Bu nedenle yapısında trans yağlar bulunan gıdaları tüketenlerin karşılaştığı sağlık sorunlarının başında koroner kalp hastalıkları, hipertansiyon, felç geliyor. Trans yağlar ayrıca çeşitli kanserlere, tip II diyabete, obesite ve çeşitli karaciğer hastalıklarına da neden olabiliyor. Yapılan çeşitli bilimsel çalışmalar günde 5 gram tüketilen trans yağların kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini %25 artırdığını ortaya koymuş. Oysa orta boyda patates kızartması porsiyonunda tam 8 gram trans yağ var. Ayrıca ABD’de her yıl yüz binden fazla insanın trans yağlar nedeniyle yakalandığı kalp ve damar hastalıkları sonucu yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise 2023’e kadar üye ülkelere gıda tedarik zincirinden trans yağların tamamen kaldırılmasını tavsiye ediyor.  Avrupa Birliği ülkeleri de trans yağ kullanımını 100 gramda en çok 2 gram olacak şekilde kısıtlamış; Danimarka gibi bazı AB ülkeleri ise tamamen yasaklamış durumda.

Trans yağ yerine palmiye yağı riski

Peki, bu aşamada Tarım ve Orman Bakanlığı’nın etiketler üzerindeki ‘trans yağ yoktur’ ibaresini kaldırmak istemesi ne anlama geliyor? Yönetmelikteki değişiklikle iki önemli yol açılıyor. Bunlardan birincisi pahalı bazı endüstriyel yöntemler seçerek ürünlerindeki trans yağ oranını %1’in altına düşürüp etiketine ‘bu üründe trans yağ yoktur’ veya düşük miktarını yazan firmaların gıda endüstrisi alanındaki rekabet nedeniyle bir süre sonra ürünlerinde  %2 oranında trans yağ kullanacakları beklentisi… İkincisi ise bu ibarenin etiketlerden çıkarılmasıyla çok sayıda firmanın denetim boşluklarından yararlanarak çok ucuz bir yol olan trans yağ kullanmaya sapacakları ve daha çok kar uğruna toplum sağlığını tehlikeye atacakları beklentisi…

Bu arada kimsenin üzerinde pek düşünmediği diğer bir konu ise trans yağın yerine ne kullanılacağı… Bugüne kadar olan uygulamalar trans yağların yerine büyük miktarda palmiye yağının geçtiğini gösteriyor. Bu nedenle özellikle Endonezya ve Malezya’da 1990’lı yıllardan bu yana palmiye yetiştirmek uğruna yağmur ormanları artan oranda yok ediliyor. Bu bölgelerdeki yağmur oranlarının yok edilmesi doğal yaşamı ve birçok canlı türünü de ortadan kaldırıyor. Ayrıca yağmur ormanlarının yok edilerek palmiye tarlalarının belli sürelerle yenilenmesi atmosfere yüksek miktarda sera gazı çıkmasına neden oluyor. Küresel palmiye yağı üretiminin %85’ini bu iki ülke karşılıyor. Bu nedenle trans yağlar bırakılırken yerine palmiye yağı da kullanılmamalı. 

Gıda ve sağlıklı beslenme hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile yıllar önce bir insan hakkı olarak kabul edilmişti.  Ancak bu temel hak hala ülkemizde bir insan hakkı olarak değil, gıda politikası olarak kabul ediliyor. “Trans yağ ibaresinin ürün paketlerinden kaldırılması” sorununda tüketilen ürünün ne içerdiğini bilmek biz tüketicilerin en doğal hakkıdır. Bu ibarenin kaldırılması bilgi edinme, aydınlatılma hakkımızın engellenmesi ve sağlıklı beslenme hakkımızın kapitalist sistemin daha çok para kazanma hırsı için gasp edilmesidir. Son etiket düzenleme girişiminin arkasındaki gerçek de budur.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.