Türk tiyatrosunun usta ismi Genco Erkal, dün gece (30 Ağustos) yaşamını yitirdi.
Bir süredir kan kanseri tedavisi gören 86 yaşındaki sanatçının ölümü, sosyal medya hesabından bir veda mesajı ile duyuruldu.
Paylaşımda, “Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın! Sizi canımda canımın içinde, kavgamı kafamda götürüyorum. Hoşça kalın dostlarım benim hoşça kalın… Resimlerdeki kuşlar gibi dizilip üstüne kumsalın, mendil sallamayın bana. İstemez… Tek hecesiz elveda” sözlerine yer verildi.
Genco Erkal’ın cenaze programı da belli oldu. Erkal, cuma günü saat 14.00’te Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu‘nda düzenlenecek törenin ardından ikindi vakti kılınacak cenaze namazıyla Zincirlikuyu Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlanacak.
‘Türkiye onunla daha büyüktü’
Siyaset ve sanat dünyasından pek çok kişi ve sevenleri sosyal medya hesaplarından Erkal’ı uğurladı.
Yaşamını yitirdiğini büyük üzüntüyle öğrendiğim ülkemizin yetiştirdiği en büyük tiyatro sanatçılarından Genco Erkal'a Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat dünyamıza başsağlığı diliyorum. pic.twitter.com/ibNX7Uh8z8
— Özgür Özel (@eczozgurozel) July 31, 2024
Yaşamını yitirdiğini büyük üzüntüyle öğrendiğim ülkemizin yetiştirdiği en büyük tiyatro sanatçılarından Genco Erkal'a Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve sanat dünyamıza başsağlığı diliyorum. pic.twitter.com/ibNX7Uh8z8
— Özgür Özel (@eczozgurozel) July 31, 2024
“Hoşça kalın dostlarım benim”
Koca bir çınardı Genco Erkal
Çok üzgünüz, Allah rahmet eylesin. pic.twitter.com/iGZrOUMNgx
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) July 31, 2024
"Ne kadar kısa yaşıyoruz,
Ne uzun ölüyoruz."Genco Erkal (1938 — 2024)
— Düşünbil Dergisi (@dusunbildergisi) July 31, 2024
Her zaman halkının yanında durmuş,
bütün hayatını doğruluğa, emeğe ve adalet kavgasına adamış büyük usta Genco Erkal'ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim.
Devri daim olsun. Sanat ve edebiyat dünyası için yeri doldurulamayacak bir kişilik, bütün sevenlerine sabırlar… pic.twitter.com/4ANPUBpHBp— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) July 31, 2024
86 yaşının son anına kadar; bu toplumun hiçbir sıkıntısına yüz çevirmeyen "aydın" kelimesinin tam karşılığı, koca bir yürek, dev bir sanatçı…#gencoerkal 'ı kaybettik…
Nazım'ın sesi, sustu…
Başın sağolsun Türkiye. pic.twitter.com/rj7K3jXanR— ÜNSAL ÜNLÜ (@unsalunlu) July 31, 2024
Usta tiyatrocu ve oyuncu Genco Erkal da aramızdan ayrıldı. Üzgünüm…
Ülkemizin aydın yüzü, Nazım Hikmet’in sesi, hep adaletin, hakkın yanında duran, kocaman ve cesur bir yürekti. Nurlar, ışıklar içinde uyusun.
Ailesi, yakınları ve tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.— Tarkan (@tarkan) July 31, 2024
“Çok canın yanıyor değil mi?” diye sormuştun ellerimden tutup, gözlerimin içine baka baka…
Şimdi o ses yine kulaklarımda.
Bu sefer hepimizin canı yanıyor.
Bazı gidişler çok yakıyor.
Huzurla uyu büyük usta 🙏🏻#GencoErkal pic.twitter.com/t99UATNX1k— Mısra ÖZ (@misra_oz) July 31, 2024
Zor bir veda!
Her şey için teşekkür ederiz Genco Erkal!#GencoErkal pic.twitter.com/qCLONerNv4— Yekta Kopan (@yektakopan) July 31, 2024
Genco Erkal da sonsuzluğa karıştı. Bu hoyrat, bu çorak, bu vahşi ama güzel ülkeye anlam katan çok az sayıdaki büyük insanlardan biriydi. Işıkla yaşadı, ışıklar içinde veda etti, hoşça kal Genco Abi, hoşça kal ışığın oğlu… pic.twitter.com/D1l8eF2nJg
— Ahmet Ümit (@baskomsernevzat) July 31, 2024
Bazı vedalar çok zordur, kelimeler ile anlatılmaz.
Ömrünü etrafına ve topluma ışık saçmak için harcamış, tiyatromuzun çınarı, kıymetli dostum Genco Erkal'ı kaybettik.
Merhuma Allah'tan rahmet, tüm sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Seni unutmayacağız sevgili dostum. pic.twitter.com/eoVGAve8YH
— Yılmaz Büyükerşen (@Y_Buyukersen) July 31, 2024
Genco Erkal kimdir?
Genco Erkal 28 Mart 1938’de İstanbul’da dünyaya geldi.
1959 yılından itibaren Türkiye’nin önemli özel tiyatro topluluklarında oyuncu ve yönetmen olarak çalışan sanatçı, 1969’da, bugün de sanat yönetmeni olduğu ve Türkiye’de politik tiyatronun gelişiminde öncü rol üstlenen Dostlar Tiyatrosu’nu kurdu.
1965’te Rus yazar Nikolay Gogol‘un “Bir Delinin Hatıra Defteri”adlı öyküsünü tiyatroya uyarlayıp Türkiye’de Batılı anlamda metne dayalı sahnelenen ilk tek kişilik oyun olarak sahneledi.
Erkal, tek kişilik oyunların ustası olarak tanındı.
Gorki, Brecht, Sartre, Peter Weiss, Steinbeck, Havel, Tankred Dorst gibi yabancı yazarların yanı sıra, Aziz Nesin, Haldun Taner, Nazım Hikmet, Can Yücel, Refik Erduran, Vasıf Öngören, Orhan Asena, Behiç Ak gibi Türk yazarlarının oyunlarını yönetti; Roman, öykü, şiir gibi değişik türlerden tiyatroya uyarlamalar yaptı, oyunlar çevirdi.
Çeşitli ödüller kazandığı ünlü rolleri arasında “Aslan Asker Şvayk”, Gogol‘ün Bir Delinin Hatıra Defteri, Brecht’in “Galileo”su, Maxwell Anderson‘un “Yalınayak Sokrates”i, Nâzım Hikmet’ten “Kerem Gibi”, Can Yücel‘den “Can” gibi pek çok performans bulunuyor.
Ayrıca senfonik konserlerde Prokofiev‘in “Peter ile Kurt”, Stravinski’nin “Askerin Öyküsü”, Fazıl Say‘ın “Nâzım” adlı yapıtlarını anlatıcı olarak seslendirdi.
Önemli uluslararası film festivallerinde gösterilen ve bir çok ödül kazanan “A”, “Faize Hücum”, “Hakkâri’de Bir Mevsim”, “Camdan Kalp” filmlerinin baş rolünde oynadı.
TRT Televizyonu için Haldun Taner’in ünlü müzikli oyunu “Keşanlı Ali Destanı”nı yönetti ve oynadı.
Değişik yıllarda birçok kez “yılın en iyi erkek oyuncusu”, “en iyi tiyatro yönetmeni” seçildi, yaşam boyu başarı ödülleri kazandı.1982 ve 1983 yıllarında “en iyi sinema oyuncusu” olarak Antalya Film Festivali’nde iki kez Altın Portakal aldı.
1993-1998 yılları arasında, Paris‘te ve Avignon Festivali‘nde Fransızca da oynamaya başlayan Genco Erkal, üç Fransız yapımında rol aldı: Nâzım Hikmet’ten “Sevdalı Bulut”, Philippe Minyana‘dan “Ou vas-tu Jérémie?” ve Paulo Coelho’nun ünlü romanından uyarlanan “Simyacı.”
Genco Erkal 20212 yılında, 86 yaşındayken, attığı üç twit nedeniyle ihbar üzerine Cumhurbaşkanı’na hakaretten yargılanmıştı. Savunmasında ise şunları söylemişti:
“Öncelikle Twitter paylaşımlarımda hiçbir hakaret unsuru olmadığına yürekten inandığımdan böyle bir dava açılacağını hiç beklemediğimi ifade edeyim. Dava açıldığına göre şimdi burada söz konusu tweetleri teker teker ele alıp savunacağım. Ayder Yaylasından başlayalım. Bu iktidarın doğayla arası pek parlak olmamıştır. İnşaat ve beton aşkı her zaman doğa aleyhine çalışmıştır. Onlar için önemli olan pazarlanacak yeni rant alanları yaratmaktır. Toprağı, alınıp satılacak arsa olarak görürler. Doğaya verilen zararlar konusunda tipik örnekler arasında Kaz Dağında maden aramaya izin verilmesi, halkın karşı koymasına rağmen İkizdere’de taş ocaklarına ruhsat vererek doğanın tahrip edilmesi, özel koruma altındaki kıyıların imara açılması sayılabilir. Cumhurbaşkanı da zaman zaman bizzat özeleştiri yaparak, örneğin İstanbul için şunları söylemiştir: ‘Biz bu şehre ihanet ettik. İstanbul’un kıymetini bilemedik. Bundan ben de sorumluyum.’ Bu paylaşımlar bir eleştiridir, hakaret içermez. İddia makamının bunun kabul edilmesi sevindirici. Diploma meselesi yıllardır tartışılıyor bunu tek söyleyen ben değilim. Çobanlık konusunda Cumhurbaşkanının kendisi de ‘ben de çobanım’ diyerek kabul ediyor burada hakaret olamaz. Beraatımı talep ediyorum.”