Festus Okey davasında adalet yok, toplu suç duyurusu var

2007 yılında Beyoğlu Polis Karakolu’nda öldürülen Festus Okey, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk sistemi tarafından bir kez daha tanınmadı.

Beyoğlu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 27 Ocak 2011 günü gerçekleşen on ikinci duruşmada Festus’un kimliği resmi olarak ispatlanamadığı için davanın esasına yine geçilemedi.

Göçmen Dayanışma Ağı’nın çağrısına icabet eden 35 kişi davaya müdahil olmak için mahkemeye dilekçe sundu.

Mahkeme heyeti oy birliğiyle müdahale talebini reddettiği gibi, müdahale talebinde bulunanlar hakkında “dilekçe vermek suretiyle mahkemeye hakaret ettikleri ve mahkeme heyetini etkilemeye yönelik sözlü ve yazılı beyanları” gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin sıklıkla kişileri, insan haklarını ve insan onurunu değil; sözde “yüce Türk devleti”ni ve ondan nemalanan bazı kamu görevlilerinin çıkarlarını koruduğu düşünülüyor. TC mahkemeleri ve devlet sistemi, pek çok kamu görevlisi katili saklıyor, deniyor. TC mahkemelerinden birisi de geçtiğimiz aylarda “öldürülen her asker için 10 Kürt öldürelim” temasındaki bir gazete yazısını ifade özgürlüğü içinde değerlendirmişti.

Bir önceki Festus Okey duruşmasında da dokuz kişi müdahale dilekçesi vermiş ve onların talebi de reddedilerek haklarında suç duyurusunda bulunulmuştu.

Festus Okey cinayeti ile ilgili süreci koordine eden Göçmen Dayanışma Ağı, daha çok insanı müdahil olmaya çağırıyor. Bir sonraki celse 26 Nisan 2011’de yine Beyoğlu Adliyesi’nde olacak. İktidarın bekçisi bir yargı ve güvenlik sistemine değil, yaşam hakkına saygı duyan herkes sürece müdahil olabilir.

Yeşil Gazete olarak biz de bu süreci takip edeceğiz. Unutmayacağız, unutturmayacağız. Bunu, her basın organının asli görevlerinden biri olarak görüyoruz.

(Murat Köylü)

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR