Köprülerde kota uygulanmasının maliyeti vatandaştan çıkarılıyor. Osmangazi Köprüsü için ihale edilen şirkete verilen kota garantisinin tutmaması nedeniyle halk, 1 yılda 2 milyar lira ödedi.
Başbakan Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın büyük bir törenle açtığı Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti ve geçiş ücretleri tartışılmaya devam ediliyor. Köprü, geçiş ücretleri ile yatırım biçimi ve ihale edilen şirkete kota garantisi verilmesi dolayısıyla birçok sorunla açıldı. Osmangazi Köprüsü’nün devlete yıllık maliyetinin 2 milyar lira olduğu ortaya çıktı.
Geçiş ücretleri, yatırım biçimi ve ihale edilen şirkete kota garantisi verilmesi dolayısıyla büyük tepki çeken köprüde, devlet tarafından garanti edilen kotaya ulaşılamadı ve devreye Hazine ödemesi sokuldu. Yani köprünün maliyetini şirkete 1 yıldır aralıksız olarak halk ödüyor.
Geçmesek de ödüyoruz
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, köprünün açılmasının üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen, işletmeci şirkete verilen günlük 40 bin geçiş garantisinin sağlanamadığını söyledi. Yarkadaş, yapılan indirimlere rağmen sayının 15 bine bile ulaşamadığını aktardı.
Osmangazi Köprüsü’nü de içine alan Gebze-İzmir Otoyolu’na ait sözleşme hükümlerine göre; sadece geçmeyen araçların değil, geçen araçlara ait ücret farkının da kamusal yükümlülük olarak kabul edildiğini ifade eden Yarkadaş, “2010 Eylül tarihli sözleşmede, körfez köprü geçiş ücreti olarak belirlenen 35 dolarlık bedel için 2008 yılı baz alınmış. Ücret her yıl ABD’deki tüketici fiyatları endeksindeki artış kadar yükseliyor. Bugünkü kura göre 19 dolara yani 65 TL’yi geçen araç için devlet, işletmeci firmaya araç başına 75 TL hasılat garantisi ödüyor. Bu hesapla köprüden geçiş ücretinin 140 TL olması gerekir. Sayın Bakan’ın dediği gibi geçseniz de geçmesiniz de bu parayı ödeyeceksiniz. Yaptığımız hesaplamalara göre köprünün açıldığı tarihten geçen bir yıllık süre zarfında vatandaşa maliyeti 2 milyar TL civarında” ifadelerini kullandı.
Köprü maliyetinin 1 milyar dolar civarında olduğunu söyleyen Yarkadaş, “Köprü yapımına harcanan bu para, aralarında Halkbank ve Vakıflar Bankası gibi devlet bankalarının da olduğu 9 bankadan AKP’nin verdiği gelir garantisi karşılığı kredi olarak temin edilmiş ve müteahhidin (yüklenicinin) cebinden hiç para çıkmamıştır. Bu benzeri görülmemiş bir rezalettir. Vatandaş sözleşme gereği (Yap-İşlet-Devret) 2035 yılına kadar aradaki fark ne olursa olsun bu ücreti ödeyecek. Bu köprü Deli Dumrul Köprüsü’dür” dedi.
(Artı Gerçek)