Kanal İstanbulManşet

Danıştay, Kanal İstanbul için yapılacak demiryolu ihalesini iptal etti

0
Fotoğraf: Dilara Şenkaya.

Danıştay 13. Dairesi, Kanal İstanbul projesi kapsamında “Halkalı-Ispartakule Arası Demiryolu Hattı İnşaatı” ihalesini hukuka aykırı bularak iptal etti.

“Pazarlık usulü” yöntemiyle yapılan ihalede gerekli açıklık ve rekabetin sağlanmadığı belirtilen kararda, ihalenin Kamu İhale Kanunu’nun 21/b fıkrasında aranan “ivedilik şartını” taşımadığı vurgulandı. Danıştay, kararın “kesin nitelik” taşıdığına dikkat çekerek “karar düzeltme yolu”nun da kapalı olduğuna hükmetti.

‘Pazarlık usulü ihale’ istisnai olmalı

DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, kararın gerekçesinde, pazarlık usulünün uygulanabilmesi için 21. maddenin (b) bendinde sayılan şartlardan bağımsız olarak bunlarla birlikte aranması gereken şartlardan olan “ivedilikten” kastın, hem ihale sürecinin bir an önce tamamlanması hem de ihale konusu işin kamu hizmetinin kesintiye uğramaması için mümkün olan en kısa zamanda bitirilmesi anlamı taşıdığı ve yapım tekniği açısından özellik arz ettiği ileri sürülen işlerde de aynı şartın birlikte aranacağı belirtildi.

Bu bakımdan dava konusu işin bitirilme süresinin “1170” gün olarak belirlenmesinin ivedilik şartı ile bağdaşmadığı vurgulanan kararda, “Davalı idarenin pazarlık usulü ile ihale yapma gerekçelerinin işin süresinin 1170 gün olarak belirlenmesi hususu göz önüne alındığında istisnai bir yöntem olan pazarlık usulü ile ihaleye çıkılması için geçerli sebep olarak görülemeyeceği anlaşılmaktadır” denildi.

“Rekabetin sağlanmasında kamu yararı var”

Bu itibarla ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarda ve zamanında karşılanabilmesi için açıklık ve rekabetin sağlanmasının kamu yararı açısından gerekli olduğu ifade edilen kararda, şöyle denildi:

“4734 sayılı Kanun’un 21/b maddesinde belirtilen şartların oluştuğuna dair hukuken geçerli bir neden gösterilmeksizin söz konusu ihalenin pazarlık usulü ile gerçekleştirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.”

İhale ne zaman, nasıl yapıldı?

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü, “Halkalı-Kapıkule Yeni Demiryolu İnşaatı Kapsamında Halkalı-Ispartakule Arası (Kanal İstanbul Geçişi) Demiryolu Hattı İnşaatı ile Elektromekanik Sistemlerinin Temini ve Yapımı” ihalesini 28 Haziran 2021 tarihinde gerçekleşmişti.

İhalede doğal afet, salgın hastalık, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden durumlarda uygulanan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu‘nun 21/b maddesi kapsamında ilansız olarak pazarlık usulü yöntemi uygulandı. İhale konusu yapım işi, “ivedi” olarak yapılması zorunlu olan işler arasında gösterildi.

Sazlıdere Köprüsü’nün temeli atılmıştı

Bakanlık, bu kapsamda ihaleye dokuz firma davet etti, beş firma da teklif verdi. İhale sonucunda, 3 milyar 111 milyon 362 bin 15 TL bedelle Gülermak-Yapı ve Yapı-Taşyapı ortaklığının kazandığı proje kapsamında söz konusu hat, Küçükçekmece Gölü ile yapılması planlanan Kanal İstanbul projesinin altından geçecek şekilde, çift tüp tünel şeklinde inşa edilecekti.

Ancak Modifalt İnşaat Makina Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, işin açık ihale ile yapılmamasının yasaya aykırı olduğu iddiasıyla dava açtı. Ankara 18. İdare Mahkemesi, 14 Ekim 2021 tarihinde ihalenin iptali talebini reddetti. İşin yapım tekniği açısından özellik arz eden bir iş olduğunu ve ivedilik şartının gerçekleştiğini vurgulayan mahkeme, bu nedenle pazarlık usulü yapılmasında hukuka aykırılık olmadığını savundu. Ancak davacı şirket, bu karara itiraz etti.

Bakanlığın gönderdiği savunma

Danıştay’a savunma gönderen Bakanlık, ihalenin yapım tekniği açısından özellik arz ettiğini belirterek özel teknolojik/teknik ekipmanların temin süresinin uzun olduğunu iddia etti.

Halkalı-Kapıkule demiryolu hattının tüm fazlarıyla tek bir entegre demiryolu sistemi olarak açılmasının planlandığını belirten Bakanlık, aksi takdirde projenin tamamlanan kısımlarının atıl olarak bekleme riski bulunduğunu savundu. Bakanlık, tüneli barındıran bu hat kesiminin yapımının diğer işlere yetiştirilmesinin devam eden işlerin kredi sözleşmelerinde idarece taahhüt edildiğini de kaydetti.

Pazarlık usulü ihalede ‘deplase’

Gazeteci Çiğdem Toker, Sözcü Gazetesi’ndeki yazısında Kanal İstanbul için çıkılan ihalelerdeki “deplase” işleriyle ilgili ihale yöntemini şöyle anlatmıştı:

“ÇED raporuna göre [Kanal İstanbul için] 2 yıl sürecek hazırlık dönemi içinde yapılması gereken işlerden en önemlisi, ‘deplase’. Kanal yapılırsa, ulaşım, doğalgaz, elektrik iletim hatlarının üzerinden geçecek. Yani o hatları kesecek. Bu nedenle, mevcut hatların yerlerinin değiştirilmesi gerekiyor. Bu da milyarlarca liralık birçok yeni ihale demek.

İşte bu devasa ölçekteki deplase ihalelerinden biri 28 Haziran’da yapıldı. Duydunuz mu? Tabii ki hayır. Çünkü pazarlık usulüyle yapıldı. İlan edilmedi. Neden mi?

Bu ihalenin, kürsüden bağırarak vatandaşa propaganda yapacak, muhalefete hakaret etmeye zemin oluşturacak bir yanı yoktu. Bilakis vatandaşın hayatını zorlaştırma potansiyeli taşıyan bir iş için yapılan bu ihaleyle şirketlere yine milyarlar aktarılacaktı. Nasıl anlatsınlar, nasıl ilan etsinler…

3 milyar TL’lik ihale

Onu da biz yapalım. Ulaştırma Bakanlığı’nın pazarlık usulüyle açtığı, yaklaşık maliyeti 3.5 milyar TL’nin (evet yanlış okumadınız) üzerinde olan, halktan saklanan 28 Haziran tarihli ihalenin detaylarını paylaşalım:

“TCDD Halkalı Kapıkule Yeni Demiryolu İnşatı Kapsamında Halkalı Ispartakule Arası (Kanal İstanbul Geçişi) Demiryolu Hattı İnşaatları ile Elektromekanik Sistemlerinin Temini ve Yapımı İşi”.

Yukarıdaki tablo bize bu sonucun masa başında planlandığı izlenimi veriyor. Eğer böyle değilse, Ulaştırma Bakanlığı çıkıp açıklama yapmalı. Bir ihaleyi pazarlık usulüyle yapıyorsanız, firmalara davet gönderiyorsanız, üç firmanın bir araya gelerek teklif vereceğini, kamu kuruluşu olarak önceden nasıl biliyorsunuz? Cevabı verilmesi gereken ilk soru bu olmalı.

İkincisi de neden bu ihaleyi kamuoyuna açıklamadınız?

Son olarak teknik bir bilgiyle bitirelim: Gizlice ihale edilen bu 3.5 milyar TL’lik “iş”in, ÇED raporunda yeri var. Yani “TCDD Halkalı Konvansiyonel Demiryolu hattı”, kanalın etkileyeceği ve deplase edilmesi gereken hatlardan biri. Geride daha TEİAŞ; BOTAŞ, İGDAŞ, NATO, İSKİ, telekomünikasyon hatları var. Bunlar da kim bilir kaç milyarlık başka başka ihaleler demek.

Kanal İstanbul’un, bizlerin vergisiyle kimleri daha kaç kat zengin edeceği bugünden belli.”

You may also like

Comments

Comments are closed.