Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın proje’ olarak tanımladığı Kanal İstanbul projesine karşı İstanbul İdare Mahkemesi’nde süren ÇED iptal davası için yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı. Keşif, davanın taşındığı Danıştay 4. İdare Mahkemesi tarafından istendi.
Davanın açılışının üzerinden beş yıl geçtikten sonra yapılan bilirkişi keşfi keşif iki gün sürdü.
21 kişiden oluşan bilirkişi heyeti, Kanal İstanbul güzergahında belirlenen toplam sekiz noktada inceleme yaptı.
Bakanlık temsilcisi: Proje çevreyi ilgilendirmiyor
Keşfin 14 Kasım’daki ilk gününde 14 davacı kurumla birlikte 190 bireysel başvurucu, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde projeye ilişkin bilirkişilere beyan sundu. Duruşmada, Mahkeme başkanı, davanın teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle “Mahkeme heyeti bir yıldır dosyayı inceliyor. Bu iş bizim hukuk bilgimizle çözülebilecek bir şey değil” dedi.
Davacılar, davanın sadece kanal davası değil, bir rant projesi olduğunu, bütün Kuzey Ormanları ekosistemini yok edeceğini belirterek, bölgede beş yılık süre zarfında çok şeyin değiştiğine dikkat çekti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı temsilcisi ise bakanlığın kanalın çevreye olumsuz etkileri olmayacağı yönünde rapor verdiğini hatırlattı; “Proje Marmara Denizi’ni ve çevreyi ilgilendirmiyor” dedi.
21 kişilik bilirkişi heyeti:
Prof Dr. Vedat Uyak (İTÜ Çevre Müh), Prof Dr. Sadullah Levent Kuzu (İTÜ Çevre Müh) Doç Dr. Mustafa K. Çubuk (Gazi Üni. İnşaat Müh), Prof Dr. Uğur Buğra Çelebi (YTÜ Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fak), Tuncay Öztürk, (Gemi Makineleri İşletme Müh bölümü) Prof Dr. Şevket Çokgör (İ.Ü İnşaat Müh), Prof Dr. Mustafa Emir Demirbağ (İTÜ Jeofizik Müh.), Prof Dr. Bülent Kaypak (Ankara Ünv. Jeofizik Müh.), Prof Dr. İrfan Yolcuvar. (İÜ Jeodezi Müh), Prof Dr. Celal Kargı (ODTÜ Maden Müh), Prof Dr, Mehmet Ilıcak (İTÜ), Prof Dr Mustafa Yücel, Prof Dr. Melek İşinibilir Okyar (İ.Ü Su Bilimleri Fak. Hidrobiyoloji – deniz biyolojisi), Prof Dr. Meriç Albay (İ.Ü Su Bilimleri Fak.), Prof Dr. Hatip Kurt (Ankara Üni Biyoloji Bölümü), Prof Dr. Umur Yeğin, (Hayvan sistematiği ve ekoloji uzmanı), Doç. Dr. Günay Ertol (Toprak bilimi), Prof Dr. Ahmet Yeşil, (İ.Ü Orman Müh Fak.), Prof Dr. Şebnem Tokay Keçe (İÜ Arkeoloji Bölümü), Prof Dr. Fatih Yürügen (YTÜ İnşaat Fak.)
‘İstanbul için ölüm fermanı’
“Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu” da duruşma öncesi mahkeme önünde basın açıklaması yaptı.
“İstanbul’un ölüm fermanı Kanal ve Yenişehir projesine karşı açtığımız ÇED iptal davasında mahkeme neredeyse 5 yıl üzerine yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmaya karar verdi.
2020 başında ÇED olumlu kararına karşı Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu olarak 14 kurum ve 190 kişiyle birlikte ÇED olumlu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle açtığımız dava, başka birçok kurumun açtığı davalarla birleştirilmiş ve iki yıl sonra bilirkişi incelemesi yapılmıştı.
Son olarak Danıştay 4.Dairesi mevcut bilirkişi raporuna rağmen geçtiğimiz yıl yürütmeyi durdurma konusunda karar vermeksizin, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi istedi.
2011 Yılında Erdoğan’ın “çılgın proje”si olarak gündemimize giren Kanal İstanbul’a karşı İstanbul halkının mücadelesi projenin yapılmasını bugüne kadar durdurdu. Ancak Yenişehir Rezerv Yapı Alanı imar planları mahkeme tarafından iptal edildiği halde inşaatlar devam ediyor.
“Yenişehir Projesi” adı altında kentin en eski mahalleler, köyler, tarım alanları inşaat sermayesine yeni kazanç alanları yaratmak için devrediliyor. Rezerv alan yasası ile halk yerinden edilip, lüks konut yapımı için alan açılıyor.
İstanbul depremi kapıdayken, halkın yaşamını tehdit ederken iktidar depreme bütçe ayırmak, yoksul halkın konutlarını yenilemek yerine bir avuç zengin için lüks konutlardan golf sahalarına yeni yaşam alanları yaratmanın peşinde”.
Aktivistler, kanalın ve yeni kent projesinin İstanbul’un daha fazla ormansızlaşması, son tarım alanlarının göllerinin yok olması, betonlaşma ile bir ısı adasına dönüşmesi anlamına geldiğini belirtti.
Beyanlar ve açıklamaların ardından başlayan keşifte ilk gün Arnavutköy‘de Karadeniz kıyısında, 15 Ekim’deki ikinci gün ise İstanbul’un su kaynakları ve su toplama havzaları olan Sazlıbosna’da keşif yapıldı.
Keşif sırasında Çevre Mühendisleri ve Ziraat Mühendisleri odalarının temsilcileri ve TMMOB avukatlarının kanalın inşa edilmesi durumunda içme suyu kaynaklarının devre dışı bırakılacağına, tarım alanlarının yok olacağına; Karadeniz akıntılarını değiştireceği, denizde kirlilik yaratacağı ve tuz oranının değiştirileceğine ilişkin raporları hatırlatması üzerine Çevre Bakanlığı yetkilileri, “Gerekli çalışmaları yaptık” demekle yetindi.
Saha incelemesinin sona ermesinin ardından heyet bölgeden ayrıldı. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nde tutanak tutulduktan sonra incelemenin raporu beklenecek.