ManşetKöşe YazılarıYazarlar

Coşkun Ailesi’nin yaşam alanı yine maden tehdidi altında

0

5 Nisan sabah saatlerinde, Aydın, Çine, Topçam Köyü yanındaki Eysim Madenciliğe ait kuvars taşı çıkarma alanında, dinamitler patlatılarak bir çalışma vahşeti sergilendi. Vahşet diyorum çünkü daha önce de kendi habitatını savunduğu için silahlı saldırıya uğrayan Coşkun Ailesi’nin evi, bu alana sadece 50 metre uzaklıkta bulunuyor. Ve sabah saatlerinde dinamitler patlarken Ali ve Cennet Coşkun evlerindeymiş. Şirket veya jandarma, dinamit patlatılacağına dair hiçbir uyarıda bulunmamış. Ailenin çektiği ve jandarmanın engellemeye çalıştığı videolardan anlıyoruz ki jandarma aslında bölgedeymiş ve uyarı yapma gereği duymamış. Bunun sonucu olarak da kendileri korkuyla dışarı fırlayan ailenin ağıldaki hayvanları da yaralanmış.

Dibinde yaşayan insanların ve hayvanların ölme, yaralanma ve psikolojisinin alt üst olma hatta çıldırma riski olan bir dinamit patlatma faaliyeti ne anlama gelir? Hem de haber vermek bu kadar kolayken! Biz sizin yaşamınızı, sağlığınızı ve geçiminizi zerre kadar önemsemiyoruz denmek mi isteniyor? Bu kötücüllük bir gözdağı mı içeriyor? Ne bekliyorsunuz bu insanlardan? Onların doğup büyüdüğü, barındığı ve geçimini sağladığı evlerinden, siz gelir gelmez çekip gidip, evsiz ve aç kalmalarını mı bekliyorsunuz? 

Kolluk güçleri asli görevini yapmıyor!

Aralık 2021’de Ali ve Cennet Coşkun, maden şirketine karşı direndiği için silahlı saldırıya uğramıştı. Etkin bir soruşturma yapıp, delil toplaması ve olayın izini sürmesi gereken jandarma, bunların hiçbirini yapmadı. Daha sonra ise yeterli delil olmadığı için davaya takipsizlik kararı geldi.

5 Nisan’da ise aileye haber verilmeden yapılan ve sonucu öngörülemeyecek bu patlatma bir suçtur. Aslında Aydın Valiliği bir süre önce bölgede dinamit patlatılmasını yasaklamıştı. Ancak buna rağmen birkaç kez patlatmalar devam etti. En son da bu olay meydana geldi. Öğreniyoruz ki TİP milletvekili Sera Kadıgil, Aydın Valiliği’ni aramış ve dinamit patlatmalarından, Valiliğin kendilerinin de haberi olmadığı bilgisini almış. O halde yukarıda da belirttiğim gibi ortada valilik kararına da uyulmayarak işlenmiş bir suç yok mu? Bir soruşturma açılması gerekmez mi? 

Yaşamını savunmak insanın en temel hakkıdır!

Bölgede bulunan insanlar, geçimini büyük oranda fıstık çamlarından ve hayvancılıktan sağlıyor. Şirketin faaliyetleri ise bir sürü fıstık ağacının kesilmesine yol açarken, toz duman içinde kalmasına ve koca koca ağaçların hafriyatların altında kalmasına sebep oluyor. Cennet Coşkun şöyle diyor:

“Bir gün önce gördüğüm ağaç, ertesi gün bakıyorum ki kaybolmuş. Hafriyatın altında kalmış. Akıl alır gibi değil.”

Madencilik faaliyeti bölgede herhangi bir bitki yetiştirilmesine de izin vermiyor. Alandan çıkan toz, kapladığı yerleri mahvediyor. Hayvanların otlama alanları yok oluyor. Dinamit seslerinden korkarak çıldırmanın eşiğine gelen hayvanlar, kendi bedenlerine zarar veriyor. Yavrularını da besleyemeyecek hale geliyor stresten. İnsanların nefesini kesip, yaşam alanlarını tahrip edip, sonra da hiç ses çıkarmamalarını bekleyemezsiniz. Bu durumda verilen tepki son derece doğal ve yaşamsal bir tepkidir. Ve bir yaşam hakkı savunusudur. 

Coşkun Ailesi ve Topçam Köyü sahipsiz kalmamalı!

Cennet Coşkun’un annesi Adile Hanım (sağda) ile Eysim’de çalışırken slikozis hastası olan bir işçinin kızı.

Herhangi bir şirket, kasasını doldurmak için bu kadar fütursuz davranamamalı! Bu ekolojik tahribata  ve yaşam alanlarına saldırıya karşı, hem yerelden hem de Türkiye’nin her yanından ses verilmeli. Kimse ben uzaktayım ne yapabilirim diye düşünmesin. Herkesin yapabileceği bir şeyler var. Olayı gündemde tutmak için yapacağınız paylaşımlar ve imkânı olanların bölgeye gitmesi büyük moral kaynağı olacaktır. Örneğin, aileye yapılan silahlı saldırıyı kamuoyunun sahiplenmesi ve dikkatlerin oraya verilmesi fıstık çamlarının uzun bir süredir kesilmesini engelledi. Ve bunun devam etmesi gerekiyor.

Son olarak şunu söylemeliyim ki, eğer bulunduğunuz bölgede herhangi bir ekoloji örgütüyle bağınız yoksa bir an önce bağ kurun! Yoksa olan şeylerin çoğundan haberiniz olmayacak ve yalnız kaldığınız için de enerjinizi verimli kullanamayacaksınız. Bir ekoloji kolektifine katılıp destek veren her birey, yaşamı savunmak için birlikte hareket etmenin gücüne ulaşacağı gibi aynı zamanda o kolektifi zenginleştirecektir de…

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.