Köşe Yazıları

Çoğunluk Her Zaman Haklı Mıdır?

0

referandumMelih Gökçek Ankara’da 7. cadde için referandum yapacakmış. Bu haber farklı eğilimlerdeki gruplarca çokça tartışılmaya başladı. Çoklukla eleştiriliyor bu referandum kararı. En çok da konunun içki yasağı olması  eleştirilerin merkezine oturuyor. Şimdiye kadar salt referandum eleştirisi yok ortalıkta gezinen eleştirilere. Oysa asıl tehlike referandumun kendisidir ve uygulanması hem hukuk dışı ve hem de hak ihlalidir.

Hukuk dışıdır çünkü; Anayasanın 6. maddesi egemenlik başlıklıdır ve bu maddede açıkça “egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu, anayasanın koyduğu kurallara göre kullanılacağı, hiçbir kişiye, kuruma ya da zümreye bırakılamayacağı” düzenlenmiştir.

Yine aynı madde “Hiçbir kişi veya organın kaynağını anayasadan almayan bir devlet yetkisini kullanamayacağını” açıkça belirtir. Anayasa referandum yetkisini sadece Cumhurbaşkanı’ na ve sadece yasayı veto ettiğinde mecliste aynen kabul edilir ve kendisine gönderilirse imzalamak ya da referanduma götürmek biçiminde seçimlik hak olarak verir. Bunun dışında referandum Anayasa’ da herhangi bir kurum için düzenlenmemiştir. Bu nedenle Belediye Başkanının referandum yapması açıkça Anayasa’ya aykırı bir durumdur.

Referandum doğası gereği de anti demokratik ve hak ihlallerini meşrulaştıran bir araçtır. Bu nedenle de referandumun olumlanması düşünülemez. Çoğunluğun isteği değil azınlığın haklarının güvenceye alınması demokrasinin ölçütüdür. Oysa referandum çoğunluk böyle istiyor söyleminin altyapısını hazırlar ve bu yöntemle azınlığın özgürlüklerini ve temel haklarını görmezden gelmenin ve azınlık üzerinde baskı kurmanın aracı olarak kullanılır.

Her türlü manipülasyon ve yönlendirmeyle de şekillendirilebilecek oylarla alınacak sonuç referandumun halkın değil baskıyı meşrulaştırmak isteyen iktidarın silahı olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.

Bir kaç sarsıcı  örnekle düşünelim referandumun tehlikesini. Referandum yapılacak olursa toplumun ezici çoğunluğu medyanın da seferber edilmesiyle örneğin idam cezasının yeniden yasallaşmasını ve belirli insanlara uygulanmasını tercih ederler. Ya da nükleer santral yapılmasını tercih edebilirler. Şeriat yönetiminin, faşist yönetimin ya da sosyalist bir yönetimin lehinde oy verebilirler referandum yapılsa. Tüm örneklerde ya da herhangi birinde oluşacak referandum sonucunun demokratik ve uygulanabilir bir seçim olduğunu söyleyebilir miyiz?

Daha açık söylemek gerekirse referandumla örneğin asgari ücret 2000 TL olması yönünde sonuç çıkacak olsa yine de karşı olmak gerekir. Karşı olunacak olan örneğin asgari ücretin insanca yaşanabilecek seviyeye çıkarılması değil karar verme yönteminin kendisidir. Çünkü bu anti demokratik ve her türlü ihlali meşrulaştırabilecek silahın tetiği bir defa çekilecek olursa kotrol halkın elinden çıkıp iktidarın elinde ve bir sonraki hamlede kime yöneltileceği bilinmez halde kalacaktır.

Doğrudan Demokrasi yeşillerin en temel ilkelerinden biridir. Yeşiller halkın yönetimin her aşamasında kararlara doğrudan katılımı ve uygulamadaki yanlışlıklara gecikmeksizin müdahil olabileceği ve gerekirse yöneticiyi geri çağırabileceği doğrudan demokratik bir yönetimi savunur ve bunun için mücadele ederler. Karıştırılmaması gereken ise en küçük yönetim biriminden başlayarak halkın kararlarda etkili halde olacağı bir doğrudan demokrasi kültürü ve uygulaması ile referandum gibi yöneticilerin halka rağmen çıkaramadıkları anti demokratik kararlarını halk oylamasıyla kabul ettirerek uygulayacakları yöntemlerdir.

Sorunu birlikte yaşayanların o sorunu dillendirebilecekleri, birbirleriyle düşünce ve sıkıntılarını paylaşabilecekleri, birbirlerinin durumlarını ve duyarlılıklarını bildikleri ve hissedebildikleri, çözümü birlikte ve diğerine rağmen değil diğerini de gözeterek üretebildikleri doğrudan demokrasi salt bir yönetim biçimi değil aynı zamanda bir yaşam biçimi ve bir arada yaşama kültürüdür. Tarih boyunca hep baskıcı totaliter yönetim ve yöneticilerin silahı olarak uygulanmış, süreci değil sonucu belirleyecek, yönetimin halkla paylaşılmasını değil halkı kullanarak çoğunluğun oyundan yararlanıp kendi istediği uygulamayı meşrulaştırmayı sağlayan referandumun doğrudan demokrasi örneğiymiş gibi sunulması karşısında en keskin direnişi sergilemeliyiz. Referandum aldatmacasını teşhir ederken doğrudan demokrasinin ne olduğunu, ne olmadığı referandum örneğinden yola çıkarak anlatmak da kolaylaşacaktır.

You may also like

Comments

Comments are closed.