Amerikalı doğabilimci John Burroughs, “Sevgi olmadan bilgi kalıcı olmaz. Fakat sevgi önce gelirse bilgi kesinlikle arkasından gelecektir,” diyor. Çocuklarımızı üzerinde yaşadığımız gezegene saygı duyan bireyler olarak yetiştirebilmek için biz ebeveynlerin öncelikli görevi, erken dönemde doğa sevgisi verebilmek. Onların minik omuzlarına taşıyabileceklerinden fazla yük ve korku bindirmeden, doğayla oyun arkadaşı olmalarını sağlamak, bu yolda atacağımız ilk adım. İkinci adım ise doğayla ve yaşadığımız çevreyle uyumlu, sürdürülebilir yaşam tarzı benimsemeleri için doğru rol modelleri sunan çocuk kitapları seçmek.
Bu amaçla biz [Çocuklar için Yeşil Kitaplar] adını verdiğimiz bir diziye başladık. Çocuklara çevre bilinci aşılayan, farklılıklarımızla bir arada yaşamanın mümkün olduğunu gösteren kitapları derlemeye karar verdik. Bildiğimiz kitapları anımsamaya, bilmediklerimizle tanışmaya, tanıtmaya niyet ettik.
***
Meraklı Bahçe
Peter Brown’un yazıp resimlendirdiği, Sevin Okyay’ın İngilizce aslından çevirdiği, Hep Kitap etiketli “Meraklı Bahçe” ekoloji temalı bir çocuk kitabı.
Kitabın ortaya çıkış hikâyesini Peter Brown şöyle anlatıyor:
“Manhattan’ın batı yakasında eski, yükseltilmiş bir demiryolu vardır, adı da Highline’dır (Yüksek Hat). Trenleri onlarca yıl boyunca şehir sokaklarının çok yukarısından gümbürdeyerek geçti ama 1980’de Highline kapatıldı ve unutuldu. İnsanlarla trenler işe karışmayınca doğa da yeniden süsleme özgürlüğüne kavuştu. Yıllarla birlikte, paslı raylar ve çakıllar yavaş yavaş yerlerini yabani çiçeklerle ağaçlara bıraktı. Eğer bugün demiryoluna bakacak olursanız sokakların tepesinden ve binaların arasından kavisler çizen yemyeşil bir bahçe görürsünüz.
Bir kaldırımdaki çatlaklardan fışkıran otlardan ya da tuğla bir duvara tutunmuş bir altınbaşak otu püskülünden tutun da terk edilmiş bir demiryolu boyunca dolanan bir çayıra kadar, doğa en akla gelmeyecek yerlerde gelişip serpilebilir.
Bütün bunlar beni meraklandırdı: Ya tüm şehir doğayla gerçekten işbirliği yapmaya karar verse neler olurdu? O şehir nasıl değişirdi? Her şey nasıl başlardı?”
“Meraklı Bahçe” işte bu sorunun cevabını arıyor.
Her şey beton, tuğla ve çelikle örülü, herhangi bir bahçesi ya da yeşilliği olmayan, insanların evlerin içine kapandığı gri ve kasvetli bir şehirde başlıyor. Liam, kentin sıra dışı sakinlerinden biri. Bu küçük oğlan, diğerlerinin aksine dışarıda zaman geçirmeyi, yürümeyi seviyor. Bir gün terk edilmiş tren yolunun oralarda raylara çıkan bir merdiven keşfediyor. Ne zamandır rayları yakından incelemek isteyen Liam, karanlık merdivenleri çıkıyor. Göz alabildiğince uzanan raylar dışında küçük bir alanda yabani bitkiler fark ediyor. Bitkilere yakından baktığında ölmek üzere olduklarını görüyor ve yardım elini uzatıyor. Liam iyi bir bahçıvan değil ama denemeye ve öğrenmeye devam ediyor. Bitkiler de bu ilgiden memnun. Canlanıyorlar ve daha ötesini merak ediyorlar. İlk keşfe çıkan küçük yabani otlar ve yosunlar oluyor. Diğer bitkiler de ardından…
Havalar soğuduğunda Liam bahçesini ziyaret edemez hâle geliyor ama içindeki bahçıvanlık ateşi de sönmüyor. Bu dönemi bahçıvanlık bilgilerini arttırarak, yeni aletler alarak geçiriyor. Kış bittiğinde bahçe bakımsız, bitkiler perişan… Ama güneşin ve Liam’ın yakın ilgisi sayesinde bahçe kısa sürede canlanıyor ve şehrin geri kalanını keşfe çıkıp yayılıyor. Bitkilerin istilası, şehrin güzelleşmesini, insanların dışarıda daha çok zaman geçirmesini ve yeni bahçıvanların ortaya çıkmasını sağlıyor.
“Meraklı Bahçe” bize kent içinde, sınırlı toprağa sahip olduğumuzda bile bahçecilik yapabileceğimizi gösteren, çocukları bahçıvanlık yapmaya teşvik eden özel bir kitap. Çocukların bu konuya ilgisini çekebilmek şart çünkü insan nüfusunun büyük çoğunluğu kentlerde, beton, tuğla ve çelikle örülü evlerin içinde yaşıyor. Gıda ile ilişkileri tüketmekten ibaret. Çocuklar gıdanın sofralara gelene kadar geçirdiği yolculuktan bihaber yetişiyor. Manavlarda, marketlerde her mevsim, her ürünün bulunması hem mevsimsel döngüyü takip edememelerine hem de hasat edilene kadar verilen emeğin göz ardı edilmesine yol açıyor. Bu da bilinçsiz tüketim alışkanlıklarına, gıda israfına yol açıyor. Çocukların bu konudaki farkındalıklarını arttırmak için şehirlerin ve şehirlilerin tüketici konumundan çıkıp sınırlı da olsa üretici konumuna geçmesinin gerekliliğine inanıyorum. Sayısı giderek artan hobi bahçeleri, balkon bahçeciliği örnekleri, dikey saksılarla dar alanlarda dahi ürün yetiştirmenin mümkün olması bize şehirde de yapabileceğimiz şeyler olduğunu gösteriyor. Siz de bir yerden başlayın. Çocuklarınızın ilgisini hazır bahçıvanlığa çekmişken doymak için olmasa bile bir yerli tohumu çoğaltmak, onun hamiliğini yapmak için üretin.
Meraklı Bahçe
Yazan ve resimleyen: Peter Brown
Çeviren: Sevin Okyay
Hep Kitap
Çocuk Kitapları
Tuğba Gürbüz