Dış Köşe

Can Bonomo’ya açık mektup – Murat Çekiç

0

Eurovision’un bu yılki ev sahibi Azerbaycan’da ifade özgürlüğü giderek yok ediliyor. Şarkı söylemeleri yasaklananların da sesi olur musun?
Bu yıl, Mayıs ayında Eurovision şarkı yarışmasının ev sahipliğini ilk kez Azerbaycan üstlenecek. Hazar Denizi kıyısındaki bu petrol ülkesinin 9 milyon yurttaşı, babadan oğula geçen bir tür oligarşiyle idare edilen bir yönetimle yaşıyor. Bu yönetim, petrol geliriyle finanse edilen devlet aygıtlarını kullanarak kendisine yönelik her türlü eleştiriyi ağır bir biçimde bastırmayı tercih ediyor.
2005’in Mart ayında bağımsız bir gazetenin editörü olan Elmar Huseynov evinin önünde kimliği tespit edilemeyen bir kişi tarafından vurularak öldürüldü. Huseynov, hükümeti eleştiren bir dizi makale yayımlamıştı. Katili hiçbir zaman adalet önüne çıkarılmadı. Aynı yılın Kasım’ında binlerce kişi Bakü sokaklarına çıkarak adil bir seçim talebini haykırdı. Bu barışçıl gösteri, polis tarafından zalimce engellenmeye çalışıldı. Yaklaşık 300 gösterici ağır bir biçimde dövülerek hastanelik edildi. 2005’te yaşanan bu olaylardan sonra hükümet aleyhine hiçbir büyük protesto gösterisi gerçekleşemedi. Bu süreçte, hükümet kendisini eleştirmeye cesaret eden muhalif aktivistleri, gazetecileri ve insan hakları savunucularını tutuklamaya ve kilit altında tutmaya devam etti. Sesini çıkaranlar zorla alıkonuldu, dövüldü ve kimi zaman bıçaklandı.

Bahar16
Aradan iki yıl geçtikten sonra, 2007’de bir başka bağımsız gazeteci olan Eynulla Fatullayev hakaret suçlamasıyla sekiz buçuk yıl hapis cezasına mahkum edildi. 2009’da video blog yazarları Adnan Hajizade iki yıl ve Emin Milli ise iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Suçları, hükümeti eleştiren komik bir video yayınlamalarıydı. 2011’e geldiğimizde ise, henüz 19 yaşında olan Cabbar Savalan barışçıl bir protesto çağrısını sosyal paylaşım sitesi olan Facebook’taki profil sayfasına koyduğu için tutuklandı ve iki buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu dört düşünce mahkumu, Uluslararası Af Örgütü’nün kendileri için başlattığı kampanyaların ardından salıverildi.
Ancak, 2 Nisan 2011 tarihinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki gelişmelerden ilham alan yüzlerce protestocu daha fazla demokrasi ve insan haklarına daha fazla saygı çağrısında bulunmak için sokaklara çıktı. Bu gösteri de bir kez daha, polis tarafından şiddetli bir biçimde dağıtıldı.
Hükümet protestoları düzenlediğinden şüphelendiği 16 kişiyi üç yıla varan cezalarla mahkum etti. Cezalandırılan bu “Bahar16”, sadece temel bir insan hakları olan görüşlerini açıkça ifade etme haklarını kullanmaya çalışıyordu.
Bu yıl Eurovision şarkı yarışmasının ev sahibi Azerbaycan. Her yıl 120 milyon kişinin bu yarışmayı izlediği tahmin ediliyor. Azerbaycan hükümeti de bunu bir halkla ilişkiler fırsatı olarak değerlendirip, herkese Azerbaycan’ın insan hakları ihlallerinin yaşanmadığı ve gelişmekte olan demokratik bir ülke olduğunu söylemek için milyonlarca dolar harcıyor.

Af Örgütü’nün kampanyası
İşin ironik yanı, Eurovision’u düzenleyen Avrupa Yayıncılık Birliği, “medya özgürlüğünün en ileri savunucusu” olmayı amaçlıyor. Fakat, bu “büyük savunucu” henüz 2012’deki yarışmaya ev sahipliği yapacak ülkede gerçekleşen ifade özgürlüğü ihlallerine yönelik olarak hiçbir şey söylemedi. Eurovision şarkı yarışması bu yıl sadece bir yarışma olmaktan daha fazla öneme sahip. Bu yıl, bu yarışma Azerbaycan’daki insan hakları ihlallerini milyonlarca kişinin gözleri önüne sermek için bir fırsat. Yarışmaya giden süreçte, Uluslararası Af Örgütü şu ana kadar sadece biri salıverilen düşünce mahkumu Bahar16’nın her birinin serbest bırakılması için bir kampanya yürütüyor.
Sevgili Can Bonomo, işte tam da burada sizden bir talebimiz var. Bu yıl Eurovision şarkı yarışmasına Türkiye’yi temsilen siz katılıyorsunuz. Yarışmaya katılacak bütün ülkelerdeki bütün adaylara yaptığımız ortak bir çağrı bu. Bir yandan yarışmada size başarılar dilerken, bir yandan da Azerbaycan’daki insan hakları ihlallerini ortaya çıkarma çabamıza katılmanızı talep ediyoruz. Sizden, kendilerini ifade etme cesareti gösteren Azerbaycanlılara ses vermenizi, şarkı söylemesi yasaklananların yanında olduğunuzu ifade etmenizi istiyoruz. Azerbaycan’da büyük bir tehdit altında cesaretle insan hakları için mücadele edenler bu desteği hak ediyor!

MURAT ÇEKİÇ  ( Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü ) – Radikal 2

More in Dış Köşe

You may also like

Comments

Comments are closed.