AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Boğaziçi Üniversitesi’ne önce Melih Bulu‘yu, ardından Naci İnci‘yi atamasını protesto eden akademisyenlerin direnişinin 288. nöbeti bugün gerçekleştirildi. Akademisyenler haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 288. kez rektörlük binasına döndüler.
Direnişin 423. gününde akademisyenler girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği, basının içeri alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği kampüsten seslendi. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri haftanın her iş günü olduğu gibi bugün de #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz diyerek arkalarını 288. kez rektörlük binasına döndüler. Akademisyenler nöbet boyunca ellerinde “Kabul Etmiyoruz” “Vazgeçmiyoruz”, “Özerk, Özgür, Demokratik Üniversite” yazan dövizler, üzerlerinde #KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz” yazan okulda derslerine devam etmesi engellenen akademisyen Can Candan ile Seda Binbaşgil fotoğrafları taşıdılar.

Marmara Üniversitesi’nden Boğaziçi’ne yerleşke devri
Marmara Üniversitesi’nin Anadolu Hisarı yerleşkesinin Boğaziçi Üniversitesi’ne devredilmesine ilişkin olarak da akademisyenler dün Marmara Üniversitesi mensupları ile her türlü dayanışmaya açık olduklarını duyurdu.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri kampüs devrine ilişkin olarak “18 Şubat 2022 tarihinde Naci İnci, kendi sosyal medya hesabı üzerinden Marmara Üniversitesi’nin Anadolu Hisarı Yerleşkesi’nin Boğaziçi Üniversitesi’ne devredildiğini duyurdu. Ertesi gün üniversitemizin Yabancı Diller Yüksek Okulu’nun bu yerleşkeye taşınacağını yine medyadan öğrendik. Üniversite kurul ve komisyonları bilgilendirilmeden, demokratik süreçler işletilmeden, öğretim elemanlarının, öğrencilerin ve çalışanların herhangi bir talebi veya onayı olmadan tepeden inme bir şekilde verilen bu kararlar, her zaman savunduğumuz, şeffaflık ve hesap verilebilirliği esas alan üniversite yönetim ilkelerine aykırıdır” açıklamasında bulundu. Duyuruda son olarak şu ifadeler kullanıldı:
“Kampüsler üniversitelerin tarih ve geleneklerini barındıran, bilim ve kültür üretilen sosyal yaşam alanlarıdır; pazarlık konusu edilecek, rant fırsatı olarak görülecek arazi ve binalardan ibaret değildir. Kamu kaynaklarının yönetim pozisyonlarında bulunanların keyfi kararlarıyla plansız ve kontrolsüz şekilde el değiştirmesi ve dağıtılmasına itiraz ediyoruz. Üniversitelerin maddi varlıklarının tepeden inme kararlarla alınıp verilme, değiştirilme, devredilme ve satılmaları kabul edilemez. Özgür, özerk ve demokratik üniversite talebimizi yineliyor, bu tür bir dayatmanın parçası olmayı reddediyoruz.”