COP28Ekolojiİklim KriziManşet

Bir trilyon ağaç dikme ilhamı veren ekolojist, ‘ağaç dikmeyi bırakın’ dedi

0
Fotoğraf: Andrea Hanks / Beyaz Saray Arşivi

9 Aralık’ta Birleşmiş Milletler‘in Trilyon Ağaç Kampanyası‘nın eski baş bilimsel danışmanı ekolojist Thomas Crowther, COP28‘de, zirvenin ‘Doğa Günü‘ etkinliklerinden biri için söz aldığında, toplu plantasyonların iddia edildiği gibi çevresel bir çözüm olmadığını savundu.

Crowther, “Emisyonları azaltmaktan kaçınmak için bir bahane olarak kullanılıyor” dedi.

Wiredın aktardığına göre, yeni ağaç dikmenin popülerliği, en azından kısmen Crowther’ın kendi yarattığı bir sorun.

2019 yılında Crowther’in ETH Zürih‘teki laboratuvarının araştırmasına göre, Dünya’da 1,2 trilyon ağaca daha yer olduğunu, insanların tarihsel olarak atmosfere saldığı karbonun üçte ikisi kadarını emebileceğini ortaya koydu.

Çalışmada, “Bu durum, küresel ağaç restorasyonunun bugüne kadarki en etkili iklim değişikliği çözümümüz olduğunu vurguluyor” denildi. Crowther daha sonra bu yönde düzinelerce röportaj verdi.

Görünüşte kolay olan bu iklim çözümü, Shell‘den Donald Trump‘a, emisyonlarını gerçekten azaltmadan ‘yeşil kimliklerini’ parlatmaya hevesli şirketler ve liderler tarafından bir ağaç dikme çılgınlığına yol açtı.

Ayrıca Crowther çalışmasının orman restorasyonu için uygun arazi ve karbon miktarını büyük ölçüde abarttığını savunan bilim insanlarının eleştirilerine de neden oldu.

Karbon salımını sürdürme bahanesi  ‘yeşil aklama

Mesajının yanlış yorumlandığını söyleyen ekolojist, geçen ay daha incelikli bir makale yayınlayarak mevcut ormanları korumanın ağaç dikmekten daha büyük bir iklim etkisine sahip olabileceğini gösterdi.

Elde ettiği sonuçları COP28’e taşıyarak, önceki çalışmasının teşvik ettiği gibi ağaç dikmenin faydalarına ilişkin güvenilir olmayan kanıtları karbon salımını sürdürme bahanesi olan ‘yeşil aklama‘yı sona erdirmek amacıyla sundu. Thomas Crowther ”Yeşil aklamayı bitirmek doğaya yatırım yapmayı bırakmak anlamına gelmiyor. Doğru şekilde yapmayı, sahip olunan varlıkları, biyoçeşitlilikle yaşayan yerli halklara, çiftçilere ve topluluklara dağıtmayı gerektirir” dedi.

yeşil aklama

Fotoğraf: Franco Tognarini / Adobe Stock

Asıl soru şu: COP28’deki ülkeler konuyu anladı mı?

Crowther’in konuşmasından birkaç dakika sonra, ev sahibi ülke Birleşik Arap Emirlikleri‘nin iklim değişikliği ve çevre bakanı Mariam Almheiri salondakilere hitap etti.

Thomas Crowther’in sunumunu takdir ettikten sonra BAE’nin 2030 yılına kadar 100 milyon mangrov dikme hedefini neredeyse yarılamış olmasıyla övünmeye başladı.

‣ [COP28] Türkiye zirveye doğa katili, fosil yakıtçı şirketlerle gidip üç imzayla döndü
‣ [COP28] İklim Zirvesinin iklim değişikliğine etkisi ne oldu?

Aynı zamanda, BAE’nin devlet petrol şirketi ADNOC (CEO’su COP28’in başkanıydı), dünyadaki herhangi bir petrol şirketinin gelecekteki en büyük genişleme planlarına sahip. Küresel ısınmayı 1,5 santigrat derece ile sınırlamayı amaçlayan Paris Anlaşması‘nın hedeflerini karşılamakla ‘bağdaşmayan’ bir genişleme.

Melbourne Üniversitesi‘nde doğa restorasyonunun karbon azaltımını inceleyen bir araştırmacı olan Kate Dooley‘e göre bu yeşil aldatmaca. Dooley, “Doğada karbon depolanması geçici ve bu nedenle kalıcı fosil yakıt emisyonlarına eşdeğer değil” diyor.

Beş yıl önce doğayla ilgili konuşmaların bugünkü gibi olmadığına değinen Crowther BAE’nin planları hakkında, ‘hüküm vermek için süreç hakkında yeterince bilgisi olmadığını, ancak diğer bakanların ormanlık alanları korumak ve beslemek için yerli toplulukları güçlendirmekten bahsettiğini duymaktan heyecan duyduğunu söyledi.

‘Dünyada kaç ağaç var?’

Yale’de araştırmacı olarak çalıştığı dönemde, BM’nin Milyar Ağaç Kampanyası‘nda çalışan bir ev arkadaşı, Crowther’ın akademideki hızlı yükselişini başlatacak bir soru ortaya attı: Dünyada kaç ağaç var?

Uydular bir orman örtüsünün altında kaç ağaç gövdesi olduğunu göremediği için çok az kişi bu sorunun yanıtlanabileceğini düşünüyordu. Ancak Crowther ve bir meslektaşı, sahadaki ağaç sayımları ile aynı alanların uydu görüntüleri arasındaki ilişkileri bulmak için yapay zeka kullanmaya başladı ve ardından bulgularını daha geniş bölgelere yaydı.

Diğer bilim insanlarının verilerini toplayıp analiz ederek, 2015 yılında Dünya’da daha önce düşünülenden çok daha fazla, 3 trilyon ağaç olduğunu gösteren bir orman yoğunluğu haritası yayınladılar.

Ardından 2019 çalışması geldi. Dünya Ekonomik Forumu ile kendi One Trillion Trees girişimini başlatan ve Trump’ı imzalamaya ikna eden Salesforce CEO’su Marc Benioff‘a konudan bahsetti.

Crowther projenin danışmanlarından biri oldu. Fikrin popülaritesi hızla arttı, öyle ki dünyanın dört bir yanındaki ülkeler o kadar çok ağaç dikme taahhüdünde bulundu. Ancak bunların yerine getirilmesi için en az 500 milyon hektarlık bir alan, yani ABD‘nin yarısından daha büyük bir alan gerekiyor. Tüm bunlar olurken ‘küresel emisyonlar‘ artmaya devam etti.

Fotoğraf: Africa Studio/Adobe Stock

Buna karşılık Crowther’in kasım ayında yayınladığı ve 200’den fazla bilim insanının ortak yazar olarak yer aldığı çalışma, bozulmamış ormanlık alanların korunmasının gücünü vurguluyor.

Tahrip edilmiş veya parçalanmış ormanların yeniden tesis edilmesi potansiyel olarak 87 gigaton karbon emerken, mevcut ormanların olgunlaşmasına izin verilmesi durumunda 139 gigaton fazladan karbon emisyonu sağlıyor. Bu tahminler, bir zamanlar orman alanı olabilecek ancak doğaya bırakılması pek mümkün olmayan kentsel, tarım ve otlatma alanlarını kapsamıyor.

Yeşil aklamayı teşvik edebilir

İnsanlar tarih boyunca yaklaşık 2 bin 500 gigaton karbon saldı ve bu karbon büyük ölçüde atmosfere ve okyanuslara karıştı.

Orman restorasyonu iklim krizi için sihirli bir değnek olmayacak ancak teorik olarak anlamlı bir fark yaratabilir. Crowther yeni araştırması için “Açıkça görülüyor ki doğa, iklim değişikliğine karşı mücadelemizde merkezi bir rol oynuyor ama daha da önemlisi, doğaya karşı sorumlu yükümlülüklerin ne anlama gelmesi gerektiğine dair bir tür kılavuz gibi” diyor.

Yeni makale diğer bilim insanlarından çok daha az eleştiri aldı. Ancak Maryland Üniversitesi‘nden Matthew Fagan, orman potansiyeline ilişkin bu üst düzey tahminlerin yine yanlış yorumlama ve yeşil aklamayı teşvik edebileceğinden endişe ediyor.

“Bu noktada Dr. Crowther’ın bu karbonun ne kadar hızlı elde edilebileceğini, çalışmalarındaki sınırlamaları ve gerçek rakamın muhtemelen çok daha düşük olacağı ihtimalini açıklığa kavuşturması gerektiğini düşünüyorum. Makalelerinde bundan bahsettiler, ancak bunu rakamlarla somutlaştırmaları gerekiyor” diyor Fagan.

Fotoğraf: Krailas / Adobe Stock

Fidan ölümleri, orman yangınları veya yerli halkın tahliyesinden kaçınarak ormanlar doğru şekilde restore edilse ve korunsa bile bu tür doğa projeleri, işletmeler veya hükümetler tarafından her zamanki gibi karbon salmaya devam etmek için bir bahane olarak kullanılıyor ve yeşil aklamaya katkıda bulunuyor.

Sahici doğa restorasyonu için bir kazanım olarak, COP28’de kabul edilen metinler ilk kez Glasgow Deklarasyonu‘nun 2030 yılına kadar orman kaybını tersine çevirme hedefine ve bu hedefe ulaşmak için ‘gelişmiş destek ve yatırım ihtiyacına’ atıfta bulunuldu.

‣ [COP28] Sonuç metni onaylandı: Alkışlar ve eleştiri yağmuru altında fosil yakıtlar ilk kez metinde
‣ [COP28] Zirveye katılan her dört milyarderden birinin serveti çevreyi kirletici endüstrilerden…

Zirvede ayrıca, ülkeler arası emisyon sayımı anlaşmaları veya karbon kredileri için anlaşmaya varılamazken, ülkelerin doğaya yaptıkları ‘piyasa dışı’ yatırımlar için kurallar oluşturulması konusunda ilerleme kaydedildi. Bu durum karbon dengelemenin geleceğin akımı olduğuna dair şüpheleri daha da arttırıyor.

Ancak yeşil aklamayı bitirmek oldukça zor. Norveç‘in COP28’de Amazon Fonu‘na yaptığı 50 milyon dolarlık bağış kulağa etkileyici geliyor ta ki ülkenin kısa süre önce devlete ait Equinor da dahil olmak üzere 18 milyar dolarlık yeni petrol ve gaz projesini onayladığını düşünene kadar.

Doğa ve biyoçeşitlilik kaybını durdurmak için dünyanın yılda 700 milyar dolar daha harcaması gerektiği tahmin ediliyor.

More in COP28

You may also like

Comments

Comments are closed.