Mongabay‘de John Cannon imzasıyla yayınlanan haberi Yeşil Gazete gönüllü çevirmeni Yaren Köse‘nin çevirisi ile paylaşıyoruz.
***

- Bilim insanları ve doğa korumacılar 2019 Nobel Barış Ödülünün primatolog Jane Goodall’a verilmesi gerektiğini söylüyor.
- Goodall’ın çığır açan araştırmaları şempanzelerde alet kullanımı gibi şaşırtıcı keşiflere yol açarak insanlar ile hayvanlar arasındaki çizgiyi bulanıklaştırdı.
- BM Barış Elçisi olan Goodall, doğal hayatla uyum içinde bir yaşamı teşvik etmek için dünyanın dört bir yanına seyahat ediyor.
30’un üzerinde bilim insanı ve çevre koruma konusunda liderler 2019 Nobel Barış Ödülü’nün Jane Goodall’a vermesi için Norveç Nobel Komitesi’ne çağrı yaptı.
84 yaşındaki primat uzmanının 1960’larda çığır açan ve şempanzelerde alet kullanımı gibi araştırmalarıyla insan ile hayvan arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran keşiflerinin yanı sıra gezegenimizi korumak adına on yıllardır yürüttüğü kampanyayı örnek gösteren grup, Goodall’ın ömrü boyunca küresel uyum adına çalıştığını belirtti.

16 ülkenin araştırmacı, yazar ve öğretmenlerinden oluşan grup Change.org.’da yayınladığı metinde Goodall’ın, daha sonra Tanzanya olacak olan topraklarda bulunan Gombe Ulusal Parkı’nda yaptığı erken dönem araştırmalarıyla “hayvanlarla olan benzerliklerimizin farklılıklarımızdan çok daha fazla olduğunu” ortaya koyduğunu belirtti ve ekledi: ‘‘Kendimizi sadece diğer insanların değil şempanzeler ve dünya üzerinde yürüyen, yüzen, sürünen ve uçan tüm canlıların ortağı olarak görmeliyiz.’’
Bu yazı yayımlandığı sırada 2600’den fazla kişi Goodall’a ödül verilmesini desteklemek için dilekçeyi imzalamıştı.

Topluluk, Goodall’ın araştırmalarının dünyadaki barışın daha geniş bir çerçevede yorumlanmasının önemine işaret ettiğini.ifade ediyor.
Goodall geçmişte olduğu gibi bugün de yılda 300 gün seyahat ediyor ve Birleşmiş Milletler Barış Elçisi ve çevre savunucusu olarak konuşmalar yapıyor.
Mesajı, insanlığın ve bağlı olduğu gezegenin bir dönüm noktasında olduğu uyarısını içerse de umudu da barındırıyor ve henüz her şeyin kaybedilmiş olmadığını söylüyor. 2017’de New York Times’da yayımlanan makalesinde Goodall şöyle yazıyor: “Açgözlülük ve iktidar hırsı bize miras kalan güzelliği yerle bir etse de altrüizm, şefkat ve sevgi yok olmadı. İnsanlıkta güzel olan hiçbir şey yıkılmadı. Gezegenimizin güzelliği ölmedi ancak derin bir uykuda, tıpkı ölü bir ağacın tohumları gibi. Bir şansımız daha var.”

Goodall 1977’ de tarımsal ormancılık, primat araştırmalarına mikro krediler verilmesi gibi farklı projeleri destekleyen Jane Goodall Enstitüsü’nü kurdu. Enstitünün 1991’de başlattığı program Kökler ve Filizler (Roots and Shoots), çevre eğitimine odaklanıyor ve dünyadaki gençleri sürdürülebilir seçimler yapmaları için cesaretlendiriyor.
Goodall davranışlarıyla da örnek oluyor . Hayvanların gördüğü muamele ve endüstriyel hayvancılığın çevreye verebileceği zarar nedeniyle vejetaryen olmayı seçmiş.
Grup şöyle devam ediyor: “Jane bize barışçıl bir şekilde bir arada yaşamın yerini hiçbir şeyin tutamayacağı mesajını verir. Dünyayı, üzerinde yaşayanları ve tüm tabiatı yok etme gücüne sahip olan biz insanlar için barışın, insanlar arasında savaşların olmamasındançok daha geniş bir anlamı var. Jane Goodall’a verilecek bir Nobel Barış Ödülü insanların doğayla savaşmaması gerektiğini ve gerçek uyum ve barışın ancak insanlar dünya üzerinde sürdürülebilir şekilde yaşadığında mümkün olacağını vurgular.’’
Jane Goodall Enstitüsü’nün bir ormancılık projesinde toprak, tüketilebilir bitkilere ve odun yetiştiriciliğine ayrılmış. Böylece Gombe sınırındaki (arkadaki dağlarda görülmekte olan) ormansızlaştırılmış bölge kendiliğinden yeniden canlanmaktadır. Fotoğraf: Nick Riley.

Editörün notu: Jane Goodall Mongabay yönetim kurulu üyelerindendir.
Makalenin İngilizce orijinali
Haber: John Cannon
Yeşil Gazete için çeviren: Yaren Köse
(Yeşil Gazete, Mongabay)