BAY Doğu Akdeniz Kervanı

Türkiye’nin değişik yörelerinden başlayıp Mayıs ayında Ankara’da buluşarak doğanın yok edilmesine yol açan politikaları protesto amacı taşıyan “Anadolu’yu vermeyeceğiz” yürüyüşlerinin Antakya kolu yürüyüşüne dün başladı.

Büyük Anadolu Yürüyüşü Doğu Akdeniz Kervanı Dün 16 Nisan da saat 11 de Antakya Uğur Mumcu Bulvarında grup adına Yeşiller Partisi PM üyesi Nidal Özdemir’in yaptığı basın açıklamasıyla start aldı.. Yaklaşık 35-40 kişinin katılımıyla şehir merkezinden Kırıkhan istikametine doğru  7-8 km yüründü.Kervan Antakya’dan ayrıldıktan 8 km sonra bir grup dinlenmeye çekilirken diğer bir grup yaklaşık 18 km daha yaya olarak yol katetti. 17 Nisan da Kırıkhan’da saat 10 da yapılan basın açıklamasıyla yürüyüşe devam edildi.

Grup adına yapılan açıklama şöyle:

Biz, Anadolu insanları 2 Nisan’dan itibaren, köylerimiz, kasabalarımız ve şehirlerimizden çıkarak Ankara’ya yürümeye başladık. Çünkü binlerce yıldır insan uygarlığının beşiği olan Anadolu, bugün eşi görülmemiş bir yıkımla karşı karşıya. Ancak dünya, bu büyük yıkımın farkında değil. Son on yıl içinde tüm sularımız enerji şirketlerinin eline geçti. Üzerlerine binlerce HES ve baraj kuruluyor. Dağlarımız maden şirketleri tarafından parsellendi, delik deşik ediliyor. Yaşamımız, nükleer ve termik santrallerle tehlike altında. Feryadımızı duyan yok. Binlerce yıldır ekip biçtiğimiz tohumlar, yok olmaya başladı. Ormanlarımız parça parça yok ediliyor.Hemen yanı başımızda Amanos Dağlları’nın en nadide biyoçeşitlilik alanlarından bir tanesi. Vaşaklara, karacalara, porsuklara, oklukirpilere ve onlarca nadide türe ev sahipliği yapan, soğanlı bitkilerden onlarca bitki türünün son sığınağı olan Fırnız Yaylası Çevre ve Orman Bakanlığı eliyle yapılan kiralama ile katledildi.Onlarca endemik bitki türleri ve nadir hayvan türlerinin son sığınağı olan bu nadide alanın daha fazla tahribine engel olunması.Devlet kurumlarının bilgisi dahilinde, üzerine bu ülkenin kaynağı olan paralar da verilerek yapılan bu teşvikli tahribata bir an önce dur denilmesini, kiralama adı altında verilen doğayı tahrip izninin bir an önce son bulmasına,

Türkiye Suriye sınırında çok dar bir alanda yaşam mücadelesi veren 150 bireylik bir popülasyondan oluşan, nesilleri gittikçe azalan, ve ülkemizdeki memeli listesine son eklenen tür olan, Hatay’ın sembollerinden biri olmaya başlayan  Hatay Dağ Ceylanlarının, doğal yaşam alanlarına kurulması planlanan ve ÇED süreci şu an dondurulmuş olan çimento fabrikasına kesinlikle izin verilmemesini,

1950-1975 yılları arasında sıtma hastalığını önlemek ve tarımsal alan yaratmak için kurutulan Amik Gölü’nün asıl kaynağı olan ve Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca 1992 tarihli bir karar ile doğal SİT alanı ilan edilerek koruma altına alınan Kırıkhan-GÖLBAŞI gölünde DSİ’nin yanlış uygulamalarına bir an önce son vermesini.Amik Gölü’nün bakiyesi ve en önemli beslenme kaynaklarından olan GÖLBAŞI GÖLÜ sulak alanında Amik Gölü’nün işleyen bir modelinin yapılmasını,

Ülkemiz narenciyesinin %20 sinin üretildiği, Hatay İlinin Adana’ya en yakın ilçesi olan, tarihi su kemerleri ve turistik alanları ile adını duyuran, şifalı suları ile sürekli ülke gündeminde olan Erzin İlçesini çok yakınında bulunan Yumurtalık Termik Santrali yeterince kirletirken, kurulması planlanan 5 adet termik santral projesi Erzin halkını yeterince tedirgin etmektedir. Gelecek nesillere toz, duman, ve kanserli bir ortam bırakmamak adına bu santral projelerini reddini,

talep etmekteyiz.

Yalnızca bir avuç insanın menfaati doğrultusunda yaşanan bu gelişmeler karşısında tepkisiz ve sessiz kalmamız beklenemez,

Tepkisiz ve sessiz kalmayacağız.

Bu nedenle biz, Anadolu insanları, Anadolu’yu yaşatmak için kendi halk irademizi kullanmaya karar verdik. Birleşiyoruz! Vicdan sahibi herkesle buluşarak yedi ayrı koldan, 40 gün 40 gece Anadolu’yu arşınlıyoruz ve nehirler gibi akarak Ankara’ya yürüyoruz. Geçmişe olan saygımız ve çocuklarımızın geleceği için, doğanın hakları ve yaşam hakkımız için yürüyoruz.

Yeşil Gazete Haber Merkezi

Mahmut Boynudelik
Mahmut Boynudelik
1957 doğumlu ve YG ekibinin şimdilik yaşça en tecrübelisi, kimsenin bilmediği bağzı eski kelimeleri kullanır. 6 Ağustos 2012’de kırk yılın başında Yeşil Gazete için yazdığı köşe yazısı vasıtasıyla Noam Chomsky, James Hansen ve Bill Mc Kibben ile köşe komşusu olması nedeniyle yerli yersiz övünür. Aslen Yeşil Gazete esenler muhabiridir; yani estikçe yazar. Bazen okur yazar, bazen yazar okumaz, bazen okumadan yazar, bazen okur yazmaz, bazen ne yazar, ne okur. Okumadığı ve yazmadığı zamanlarda Kazdağları ve İstanbul arasında tembellik hakkı aktivistliği yapar. Ha, bir de YG dış köşe ve yorum editörüdür, yorum yazıları göndermeyi düşünüyorsanız iyi geçinmenizde fayda var. Rumuzu: MB

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Atılmış bir cips paketi, bir mağara ekosistemini nasıl harap eder?

Güney New Mexico'daki Carlsbad Mağaraları Milli Parkı'na atılan bir mısır cipsinin mağarada oluşturduğu küf, bu özel yeraltı ortamında yaşayan minik mikropları ve böcekleri etkiledi.

Türkiye’de iklime ve doğaya verilen zarardan milyonlar etkileniyor

'Güvenli ve Adil Alan'ı tanımlayan bilim insanlarının 25 yıllık gelecek projeksiyonları, dünya halklarının tehlikeli devrilme noktalarını aşma riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

[Her şey mevsiminde güzel] Eylül ayında hangi sebze ve meyveler tüketilmeli?

Yeşil Düşünce Derneği, eylül ayında hala kışa turşular kurarak, konserveler ve soslar yaparak hazırlanabileceğinizi hatırlatıyor.

Ağustos ayında hangi sebze ve meyveler tüketilmeli?

Yazın son ayı ve yaz bereketini en çok hissettiğimiz ay geldi; Ağustos. Peki bu ayda hangi sebze meyveleri tüketmeliyiz?

Temmuz ayında hangi sebze ve meyveler tüketilmeli?

Yeşil Düşünce Derneği; doğayı ve doğal olanı korumak, zehirsiz gıdaya ulaşmak, sağlıklı olmak, yerel küçük üreticileri desteklemek, ev ekonomisini korumak ve karbon ayak izini düşürmek için mevsiminde yemenin önemini hatırlatıyor.

EN ÇOK OKUNANLAR