Bakan Kurum: Kanal İstanbul için Cumhuriyet’in en şeffaf ÇED süreci yürütüldü

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul'un Türkiye'nin en çevreci şehircilik ve İstanbul'u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesi olduğunu söyledi.

2022 yılı bütçesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan Bütçe Komisyonu‘ndaki görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kanal İstanbul projesi için Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı ve en şeffaf ÇED sürecinin yürütüldüğünü iddia etti.

Kurum, Kanal İstanbul’un Boğaz’ın özgürlük projesi olduğunu ileri sürdü.

‘Kanal İstanbul milletin onay verdiği büyük bir proje’

Kanal İstanbul projesiyle ilgili eleştirilere yanıt veren Bakan Kurum, “Kanal İstanbul’u kime sordunuz diyenlere cevabımız şu; milletimize sorduk” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Yüzyılın en büyük, Cumhuriyet tarihinin en muazzam projesi Kanal İstanbul’u defalarca anlattım. Burada da anlattım. Yine anlatayım. Kanal İstanbul, Cumhurbaşkanımızın milletinin onayına sunduğu, milletin de onay verdiği büyük bir projedir.”

‘İstanbul’u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesi’

Bakan Murat Kurum, Kanal İstanbul projesinin Türkiye’nin en çevreci projesi olduğunu kaydetti:

Yüzde 52’si yeşil alanlardan oluşan Türkiye’nin en çevreci şehircilik projesidir. Yapacağımız rezerv konutlarla İstanbul’u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesidir.”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, bilim insanlarının Kanal İstanbul’a yönelik olumsuz görüşleriyle ilgili olarak da “Şu bilim insanlarını bile ayıran, ayrıştıran aklı artık terk edin. Biz, Kanal İstanbul’da Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı, en şeffaf ÇED sürecini yürüttük. ÇED Raporunu da 200 bilim insanımızın katkılarıyla hazırladık” ifadelerini kullandı.

‘Tehdit dili kullanılıyor’

Murat Kurum, Kanal İstanbul ile ilgili tehdit dilinin kullanıldığını da söyledi:

Kanal İstanbul ile gündeme gelmeye çalışanların ne yazık ki bir tehdit dili kullandığına şahit oluyoruz. Bir bakıyorsunuz müteahhitler tehdit ediliyor, bir bakıyorsunuz devlet kurumları, bakanlık çalışanları, kurumların başındaki yöneticiler tehdit ediliyor, vatandaşlarımız tehdit ediliyor.

Bu tehdit dilini kullananlar şunu çok iyi bilmelidir ki bu millet, bu tehditlere kulak asmaz, tehdit edenleri görüyor ve gereken cevabı da verecektir. Ben sadece, Yunus Emre’nin sözüyle yetiniyorum, ‘İlla edep, İlla edep’ diyorum. Yakmakla, yıkmakla, küfretmekle, tehdit etmekle muhalefet edilmez. Siz yıkmak dersiniz, biz yapmak deriz. Siz yıkarsınız, biz yaparız. Yakıp yıkanlar, yapmanın mutluluğunu, eser kazandırmanın gururunu, milleti memnun etmenin ne demek olduğunu bilmezler.”

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İklim örgütlerinden Türkiye’nin 2024 karnesi: Yetersiz ve çelişkilerle dolu

Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer bağımlılığı ve kömürden çıkış projeksiyonu olmaması eleştiriliyor.

Kanal İstanbul için rezerv alan ve imar planlarına yargı engeli

İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliği kararlarını hukuka aykırı bularak iptal etti.

Ağva plajına mahmuz darbesi

Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi...

Pirosmani: Bir sanatçı ardında ne bırakır?

Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı...

Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu kuruldu

Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen,...

EN ÇOK OKUNANLAR