Avrupa'da Yeşil Dalga

Avrupa’daki Yeşil Dalga

0
Top candidate of the European Green party Ska Keller (2nd-L) gives a speech inside the hemicycle of the European Parliament during the European elections results night in Brussels on May 26, 2019. / AFP / EMMANUEL DUNAND

‘Ekolojik liste’nin birçok ülkede öne çıkması, bu seçimin temel noktalarından biri haline geldi. Bu, gezegen ve politikanın yenilenmesi için güzel bir haber.

Alman Yeşilleri’nden Ska Keller, Avrupa Parlamentosu, 26 Mayıs/ AFP

Görünüşe aldanmamak lazım. Avrupa Parlamentosu’nun 69 sandalyesine oturan Yeşil iktidar oluşumu , 23-26 Mayıs seçim sonuçlarına göre kendisine ayrılan alandan giderek taşıyor. Katılımdaki yükseliş ile birlikte Yeşillerin Parlamento’daki temsilinin %40 artması, ekolojik dinamiğin 2019 oylamalarının en önemli politik gündemi olduğunu teyit etti.

Sağ-sol eksenli dünyanın, yani Avrupa Halk Partisi (PPE) ve Sosyal Demokrat (S&D) blokların ağır kayıplar vermesi; son iki ulusal seçimde, yok olmakta olan bir dünyanın kalıntıları üzerinde yeni bir eğilimin ortaya çıktığını gösteriyor. Popülist partiler, ulusalcılar veya aşırı sağ da yükselmekle birlikte bölük pörçük kalıyor ve kendini bir tasarı yerine inkar üzerine inşa ediyor.

Ekoloji, bu kampanyanın yapıcı unsuru olarak göze çarptı. Fransa’da iklim değişikliğine karşı verilen mücadele; seçimin hemen öncesinde partizan ayrışmalarını aşarak, seçmenlerin endişesinin şiddeti  ve aciliyetinin niteliği de hesaba katılarak, iyi kötü bütün büyük listelerin programlarında “yeşillenmeye” gitmeye zorunlu kıldı.

Farklı bir model arzusu

Yannick Jadot liderliğindeki Avrupa Ekolojist/Yeşiller listesinin başarısı, %13,5’lik bir sonuç ile bu aciliyeti yansıtıyor. Fransa’daki Yeşillerin en istikrarlı ve en iyi yapılandırılmış olan Alman muadili Yeşillerin kayda değer yükselişiyle Sosyal Demokrat Parti’nin önünde ikinci sırada yer alması da bir başka gösterge.

Britanyalılar bile Avrupa Parlamentosu’na yedi Yeşil vekil göndererek Brexit takıntılarını bir kenara bırakmayı öğrendi. Avrupa seçmenlerinin önemli bir kısmı, farklı bir sosyo-ekonomik modele duydukları arzuyu ifade ederek geleneksel partileri geride bırakmaya hazır: Avrupa Yeşilleri listesinin başındaki isim Alman Ska Keller’ın da özetlediği gibi “Bu, değişim için bir yetki.”  

Bu seçmenin, asıl olarak Batı Avrupa üzerine yoğunlaştığını söylemek gerek. Bazılarında belli başlı bir siyasi  evrim yaşanan, diğerlerinin az gelişmiş ekonomileri ilerleme kaydeden Güney ve Orta Avrupa ise, yeşil dalgadan an itibarıyla daha az etkileniyor.

Ekolojik dinamiğin bir başka özelliği de özellikle genç nesil başta olmak üzere sivil halk tarafından sahip çıkılması. Buna ‘Greta Thunberg etkisi’ denilebilir: İsveçli bir çocuğun gezegeni kurtarmak için verdiği savaş, geçmiş ideolojilerden etkilenmeyen  ve iyi bir proje için toplumsal harekete katılmaya hazır olan bir neslin seferberliğini simgeliyor. İklim için yapılan yürüyüşlerin muazzam başarısı buna örnektir.

Bu iyi proje; Avrupa ölçeğindeki anlamı kadar, aynı zamanda politik bir taşıyıcı da.  Tüm dünyaya yayılması gerekliliği doğrultusunda atılan ilk adım. Avrupa Parlamentosu’nun somut bir rol oynamayı üstlenmiş olduğu bu mücadelede, Avrupa öncülük etti. Zira kendini radikal eylemcilerin tehdidi altında hisseden profesyonellerin endişelerini de içine almaya elverişli, kapsayıcı ve cezalandırıcı olmayan bir ekoloji, Avrupa kimliğine mükemmel şekilde uyum sağlıyor. Yeşil oyların başarısı, gezegen ve yenilenen bir politika için harika bir haber…

Le Monde‘da yer alan yazının orijinali için tıklayın

Yeşil Gazete için çeviren: Verda Zincirkıran

 

You may also like

Comments

Comments are closed.