Hafta SonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

Antroposen çağı ne zaman başladı?

0

Bir süredir bir grup bilim insanı antroposen çağının ne zaman başladığı üzerinde çalışıyor. Bu bilim insanları, insanlığın dünyamıza vurduğu öldürücü darbenin, en açık şekilde Kanada‘nın Ontario bölgesinde bulunan küçük bir gölde;  Crawford Gölü‘nde görülebildiğini iddia ediyor.

Antroposen, insan çağı olarak atlandırılan döneme verilen ad. İlk kez 2000 yılında iki araştırmacı; Crutzen ve Stoermer tarafından bu evre tanımlanmış ve isimlendirilmiş. Bilindiği gibi jeolojik olarak son buzul çağının kapandığı 11.700 yıl öncesinde başlayan döneme, Holosen Evre deniyor. Şimdi ise bilim insanları bu tabloda güncelleme yapıp yapmamayı ve antroposen evrenin ne zaman tam anlamı ile başladığını araştırıyor.

Crawford Gölü’nün gösterdikleri…

Nature’de geçtiğimiz haftalarda yayımlanan bir makaleye göre, insanlığın gezegenimizde yol açtığı çevre değişikliklerini yeni bir jeolojik dönem olarak tanımlayabilmek için 2019 yılından bu yana çalışmalar yürüten bilim insanları, Kanada’daki küçük Crawford gölünün mükemmel bir örnek olduğu görüşüne vardı. Çünkü bu küçük gölde biriken tortuların oluşturduğu çamur tabakaları, araştırmacılara göre, antroposen olarak isimlendirilen, insanla başlayan yeni bir jeolojik evrenin başlangıcına işaret ediyor. Sadece 2,4 hektarlık bir yüzey alanına sahip olmasına rağmen, Crawford Gölü 24 metre derinliğinde. Bir kireçtaşı mağarasının çöküp; suların bu deliği doldurması ile oluşmuş. Çok derin olduğu için, suyun alt tabakası üst tabakalarla karışmıyor. Her yaz mevsiminde göl ısınıyor, kalsiyum karbonat çöküyor ve yılların geçişinin görsel bir göstergesi olarak ayırt edici bir beyaz tabaka oluşturarak dibe batıyor. Gölün dibindeki tortulara bakıldığında değişimdeki hızlanmanın izi yıl yıl izlenebiliyor.

Gölün tortuları üzerine yapılan önceki çalışmalar da iki büyük değişim dönemini ortaya çıkarılmış. İlki XIII. yüzyıldan XV. yüzyıla kadar süren yerli halkların etkisi; ikincisi ise XIX. yüzyılda Avrupalı sömürgecilerin gelişini işaret eden dönem. En büyük değişiklik ise, yirminci yüzyılın ortalarından itibaren görüldü. 2019 ve 2022 yıllarında gölden alınan numuneler, insanlığın çevreye en önemli etkilerinden biri olan yaygın fosil yakıt kullanımını, hatta nükleer bomba denemelerinden sonra yayılan plütonyumu bile mükemmel şekilde kayıt altına alındığını gösterdi. Bu nedenle araştırmacılardan oluşan grup artık tabloyu güncellemek için yeterli kanıt toplandığı görüşünde. Göl dibindeki tortuları analiz eden bilim insanları yeni dönemin başlangıcının ise 1950 yılı olması gerektiğini düşünüyorlar. Bu tarih ‘büyük hızlanış’ olarak adlandırılan, yani insan nüfusu ve tüketim kalıplarındaki değişimin çok hızlandığı yıla işaret ediyor. Bu tarih aynı zamanda teknolojinin gelişmesiyle eşzamanlı olarak alüminyum, beton ve plastik kullanımının hızla yaygınlaşmasına da denk düşüyor.

Crawford gölü dibinden çıkarılan çamur katmanlarının bir bölümü bu yılın başlarında plütonyumun; bu radyoaktif elementin, ilk kez hangi yıla karşılık geldiğini, hangi katmanda ortaya çıktığının belirlenmesi için İngiltere‘ye, Southampton Üniversitesi‘ne analize gönderilmiş. Araştırma grubundan Profesör Andrew Cundy “Tortular içinde plutonyum ve diğer bazı maddeleri aşağı yukarı 1945 yılından itibaren görüyoruz. Fakat plutonyum artıklarının gerçekten küresel düzeyde yayılması 1952’deki güçlü nükleer bomba denemelerinden sonra yaşandı” diyor. Ayrıca analizin yapıldığı üniversitedeki uzmanlar söz konusu plütonyum izotoplarından birinin radyoaktif etkisinin yarılanması için 24 bin yıl geçmesi gerektiğini belirtiyor. Bu da plütonyumun en az 100 bin yıl daha tortular içinde gözlemlenebilecekleri anlamına geliyor. Ama bunun ötesinde karbon partikülleri zaten hep görülebilir.

Geri dönüş mümkün mü? Küresel iklim krizi ve yaşadığımız çok sıcak günler bunun mümkün olmadığını gösteriyor (Kaynak: Lewis ve Maslin. BBC’den alınmıştır)

Önümüzdeki aylarda, Crawford Gölü çalışma grubu Kuvaterner Stratigrafi Alt Komisyonu’na (Uluslararası Stratigrafi Komisyonu; küresel ölçekte stratigrafik, jeolojik ve jeokronolojik konularla ilgilenen bir kuruluş. Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği’nin de en büyük ve en eski kurucu bilimsel organı… Birincil hedefi Uluslararası Kronostratigrafik Çizelgenin küresel birimlerini tam olarak tanımlamaktır) üç öneri sunacak. 

Öneriler şöyle: 

  • Crawford Gölü, antroposen’in başlangıcı için altın bir veri kaynağı görevi görmeli ve antroposen çağ için yıl belirlenmelidir.
  • Antroposen, Holosen çağı sona erdiren jeolojik bir çağ haline gelmelidir; bu çağın adı Crawfordian çağı olabilir.
  • Üçüncü olarak, altın veri kaynağı tanımını kazanamayan sekiz bölgeden bazıları, antroposeni jeolojik ortamlarda tanımlamaya yardımcı olmak için ek bölgeler olarak hizmet edebilir. Bu yerlerin başında kuzeydoğu Çin‘deki Sihailongwan Gölü geliyor.

Öneri alt komisyondan geçerse, Uluslararası Stratigrafi Komisyonu’na ve son olarak Uluslararası Jeoloji Bilimleri Birliği‘ne gidecek.

Büyük hızlanış; gezegenimizi büyük bir hızla yok oluşa sürüklemeye başladığımız tarih… Şimdi bilimsel olarak biliyoruz ki 5 milyar yaşındaki dünyamızı, 1950 yılından bu yana sadece 73 yıl içinde çöküşün eşiğine getirdik. Araştırmacılara göre “bundan binlerce yıl sonra jeologların bugünden kalan jeolojik katmanlar üzerinde çalışarak insanın gezegenimizde yol açtığı köklü değişimleri anlamaya çalışacağını düşünmek heyecan verici.’

Ben bundan emin değilim. Çünkü fosil yakıtları tüketerek, nükleer atıklarla boğuşarak ‘büyük bir hızla’ büyük çöküşe doğru gittiğimiz çok açık. O nedenle bırakın binlerce yıl sonrasını yüzlerce yıl sonra bile ortada incelenecek bir dünya kalmamış olabilir.

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.