Doğa MücadelesiManşet

Alamos Gold CEO’su: “Türkiye’de altın çıkaracağız”

0
Ağı Dağı ve Kirazlı altın madeni projeleri

Kitconews’den Allen Sykora imzasıyla Forbes.com’da yayınlanan yazıyı, Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Deniz Menemenci’nin çevirisiyle sunuyoruz.

Allen Sykora

***

Editörün notu: Aşağıda çevirisini okuyacağınız yazı, altın çıkarmak için Türkiye’ye giren fimalardan birinin yöneticisinin görüşlerini içeriyor. Türkiye’de hükümetin altın madenciliğine nasıl baktığını  “dışarıdan” (yani hem farklı bir ülkeden, hem de bir madenci gözüyle) anlatması açısından önemli bir yazı. Altın madenciliğine karşı mücadele eden yerel halklar ve gruplar için de yararlı olacağını düşünüyoruz.

***

Düşük fiyatlı, orta ölçekli altın üreticisi Alamos Gold Inc. (AGI) CEO’su Türkiye’nin madencilik konusunda önemli bir etki alanına sahip olmak istediğini ve altın madenciliği sektöründe başka oyuncular da aradığını açıkladı.

Meksika’daki Mulatos Madeni’nin hem sahibi hem de işletmecisi olan Kanada merkezli Alamos Gold 2012’de onsu $355’dan 200.000 ons (=5670 kg) altın üretmiş. Şirket yetkilileri bunu şimdiye kadarki en başarılı yılları olarak değerlendiriyor ve buna bağlı olarak Türkiye’deki maden arama projelerini bir üst seviyeye taşıyor.

Florida’da düzenlenen 2013 BMO Uluslararası Metalurji ve Madencilik Konferansı’nda konuşan CEO John A. McCluskey, Türkiye’deki tesislerini 2010 yılında aldıklarını ve kaynaklarını 1 milyon onstan 3 milyon onsa çıkardıklarını ifade etti. Projeleri şu sıralar ÇED sürecinde olan olan şirket, 2014’ün sonlarına doğru Kirazlı’da inşa edecekleri madende altın eritmeyi, 2016’da ise Ağı Dagı’nda üretim yapmayı planlıyor. Şirket, aynı zamanda Çamyurt’taki yatırımları geliştirmek üzerine de çalışmalar yapıyor.

McCluskey yatırımcılardan Türkiye’deki madencilik ile ilgili sık sık şüpheci yorumlar duyduğunu söylüyor ve ekliyor: “Türkiye bu konuya bütün gücüyle eğiliyor. Bir madencilik endüstrisi oluşturmayı samimi bir şekilde istiyorlar. Hatta vergi teşviği ve madencilikteki yeni yasalarla ilgili fikir alışverişinde bulunmak üzere Kanada Maden Arayıcıları ve Geliştiricileri Derneği’nin (Prospectors & Developers Association of Canada) Toronto’da düzenlediği konferansa büyük bir temsil heyeti göndermeyi planlıyor. “

McCluskey Türkiye’nin ekonomik refah aradığını belirterek sözlerini “Kanada madencilikteki uzmanlığını dünyada nereye götürürse götürsün, o yerin ekonomisini canlandırdığımız kesin” şeklinde sürdürüyor.

Ağı Dağı ve Kirazlı altın madeni projeleri

 

Türkiye’nin cari işlem açığı şu anda gayrisafi milli hasılasının %9.9’u oranında ve McCluskey bunun dünyadaki en kötü oranlardan biri olduğunu ifade ederek “Türkiye, bu konuyu ancak ülkeye yabancı yatırım getirerek ve ihrac edilebilecek ürünler üreterek ele alabilir” diyor.

Ülkede şu anda üretim yapan beş adet maden ocağı bulunuyor ve Alamos’un üç adet daha kurmayı hedeflediğini belirten McCluskey sözlerini söyle sürdürüyor: “Arkamızdan daha çoklarının kurulacağına dair olan güvenim tam”.

10 yılı aşkın süredir Alamos’un CEO’su olan McCluskey aynı zamanda daha küçük altın şirketleriyle de konsolidasyon fırsatı arayışında. Altın fiyatlarının kendi içinde düzenlenme aşamasında olduğu şu sıralarda sektör koşullarını “çok zor” olarak nitelendiren CEO, buna rağmen bunun şirket satın almaları için iyi bir zaman olduğu görüşünde. Alamos Aurizon Mines Ltd. şirketini bünyelerine katmak üzere teklif verdi bile.

“Pazarın bu tür gelişmeler nedeniyle karışacağını düşünüyorum” diyen McCluskey sözlerini “Olması gerekenden fazla şirket var. 200.000 onsun altında altın üreten 78 tane şirket var ve bu şirketlerin çoğu 100.000 onsun altında üretim yapıyor. 400.000 onsun üzerinde üretim yapan ise sadece 24 şirket var” şeklinde sürdürüyor.

Bir değişim rüzgarı öngören McCluskey 200.000 onsun altında üretim yapan bu 78 şirketin varlıklarını ispat edebilmek üzere yatırımcılardan yeterli ilgiyi göremedikleri şu andaki durumda, 400.000 onsun üzerinde üretim yapan daha çok şirket olabilmesi için bu şirketlerden bazılarını konsolide etmeleri gerektiğini düşünüyor. McCluskey, büyük ölçekli şirketlerin bireysel üreticilere göre daha verimli sonuçlar getirmesinin yanı sıra, aynı zamanda hisse senedi fiyatlarının değişken olmayan, sağlam bir zeminde seyretmesi açısından da daha güvenilir olduğu görüşünde.

McCluskey “Bunu ilk defa ben söylüyorum ‘büyümek için büyümemek gerekiyor’ ama yine de şirket birleşmelerinin gerçekleşmesi için çok sağlam sebepler olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuşuyor.

 

 

Yeşil Gazete için çeviren: Deniz Menemenci

Yazının özgün hali (ingilizce) için tıklayınız.

(Forbes, Yeşil Gazete)

 


You may also like

Comments

Comments are closed.