DoğaEkolojiManşet

‘Akdeniz’de plastik kirliliği gelecek 10 yılda üç kat artacak’

0
Plastik kirliliği
Fotoğraf: Tim Mossholder / Unsplash

Akdeniz, yılda ortalama 229 bin 465 ton atığa maruz kaldığı için ciddi bir plastik kirliliği tehdidi altında. Uzmanların açıklamalarına göre, bu kirliliğin 10 yıl içinde üç katına çıkma riski var.

Anadolu Ajansı’ndan Gülseli Kenarlı’nın haberine göre, plastiklerin yüzde 99’luk kısmı deniz tabanında birikirken, geri kalanı yüzeyde ve kıyılarda toplanıyor. Bu kirlilik, sadece bölgesel değil, aynı zamanda küresel bir sorun olarak öne çıkıyor ve uzmanlara göre, plastiklerin denizlere taşınması ve besin zincirine entegrasyonu uluslararası iş birliği gerektiriyor.

‘Küresel ısınmadan sonra en büyük sorun, plastik kirliliği’

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kıdeyş, Akdeniz’in dünyadaki diğer denizlerle ve Atlantik Okyanusu kıyılarıyla kıyaslandığında, en kirli denizlerden biri olduğunu ifade etti.

Küresel ısınmadan sonra dünyanın en büyük probleminin plastik kirliliği olduğu değerlendirmesinde bulunan Kıdeyş, Akdeniz’deki plastik kirliliğinin boyutu hakkında endişe verici rakamlar paylaştı. Buna göre, her yıl Akdeniz’e gelen ortalama plastik miktarı 229 bin 465 ton ve bunun yüzde 99’u deniz tabanında, kalanı deniz yüzeyinde veya plajlarda birikiyor.

Prof. Dr. Ahmet Kıdeyş’in açıkladığında göre, yılda 74 bin 31 ton plastik Mısır‘dan Akdeniz’e veriliyor, bunların 55 bin tonu Nil Nehri‘nden geliyor. İtalya 34 bin 309, Türkiye 23 bin 966 ton, Cezayir 13 bin 111 ton ve Arnavutluk 8 bin 625 ton plastiği her yıl Akdeniz’e gönderiyor. Plajlarda biriken plastik miktarı ise Türkiye’de kilometrede 374 kilogram, İsrail‘de kilometrekarede 355 kilogram, Mısır’da 167 kilogram ve İspanya‘da 154 kilogram olarak hesaplanıyor.

Plastik kirliliği

Fotoğraf: Antoine Giret / Unsplash

‘Denizlerde sınır yok, plastik kirliliği her yerde’

Prof. Dr. Ahmet Kıdeyş, denizlerin birbirini etkileyen bir sistem içinde olduğunu vurgulayarak, Karadeniz‘den başlayan bir kirlilik zincirinin Akdeniz’e kadar uzandığını açıklıyor. Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi üzerinden geçen yüzey akıntıları, bu denizlerdeki atıkları ve plastikleri Akdeniz’e taşıyor.

Bu süreçte, gözle görülemeyecek kadar küçük olan ve 10 mikronun altındaki plastik parçacıkları, deniz canlıları tarafından yutulabiliyor ve bu şekilde besin zincirine dahil olarak insanların sofralarına kadar ulaşıyor. Kıdeyş, plastik kirliliğinin uluslararası bir sorun olduğunu ve herhangi bir ülkenin bu sorunu tek başına çözmesinin mümkün olmadığını belirtiyor.

2025’te yürürlüğe girmesi beklenen küresel plastik önleme anlaşmasının, bu soruna çözüm getirebileceğini umut ettiğini ifade eden Kıdeyş, “Küresel anlamda plastik önleme anlaşmasının resmi tartışmaları sürüyor, 2025 yılında da yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Küresel ısınmada nasıl fazla yol alamıyor, sıcaklıkların 1,5 derecenin üzerine çıkmasını engelleyemiyorsak plastik konusunda da benzer bir durum var. Eğer nehirlerden gelenleri durdurabilir, tek kullanımlık plastiklerle ilgili ciddi tedbirler alabilirsek bu kirliliğin azaldığını görebiliriz, tamamen yok edemeyiz ama artışı azalır” ifadelerini kullandı.

‘Okyanus dibi trolleme’ milyonlarca ton CO2 salımına neden oluyor
Ekoloji aktivistleri Lübnan arazi ıslahını Akdeniz kirliliği konusunda uyarıyor!
Uluslararası Karadeniz Günü: Plastik kirliliği artıyor, türler tehlikede, zehirlenmeler olabilir

‘Turizm faaliyetleri ve tek kullanımlık plastikler büyük bir sorun’

Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, Akdeniz’e gelen kirliliğin temel nedenlerini, turizm sektöründe yaygın olarak kullanılan tek kullanımlık plastikler, kıyısal alanlardaki turistik faaliyetlerin neden olduğu atıklar ve Akdeniz’e kıyısı olup herhangi bir atık yönetimi altyapısı olmayan, atıklarını doğrudan denize bırakan ülkeler şeklinde sıraladı.

Saat yönünün tersine ilerleyen akıntıyla kıyılarda her ülkenin yanındaki komşusunun kıyısını kirlettiğini kaydeden Gündoğdu, “Akdeniz’e dökülen Nil Nehri, Seyhan, Ceyhan, Büyük Menderes, Po gibi birçok nehir istinasız çok ciddi kirlilik taşıyor. Bir yandan da Barselona, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, İskenderiye, Beyrut, Atina, Marsilya gibi şehirler çok ciddi bir atık yükü oluşturuyor” dedi.

Plastik kirliliği

Gazze kıyıları, 2017. Fotoğraf: Mahmud Ham / AFP Photo

‘Savaş ve yıkım da plastik kirliliği yükünü artırıyor’

Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, bugün Akdeniz’in kuzeyden itibaren en kirli noktasının Türkiye kıyıları olduğunu ifade ederek “Akıntı rejimi, nehir kenarlarındaki faaliyetler ve kentsel arıtma altyapılarının yetersizliği gelen atık yükünü artırıyor” dedi ve uluslararası işbirliğinin önemini “Fas‘tan başlayarak, İsrail de dahil olmak üzere Türkiye’ye kadar olan ülkelerin atık yönetimi altyapısı ne yazık ki o kadar gelişmiş değil. Suriye ve Mısır çöpünü kamyonlarla denize döküyor. İsrail, Filistin‘i kendi çöp sahası olarak kullanıyor ve ayrıca şu anda bu bölgede savaş ve yıkımın getirdiği atıklar da var” diyerek açıkladı.

Türkiye’nin kıyısal alanlarına, kilometreye günde 30 ila 40 kilogram plastik atık vurduğuna dikkati çeken Gündoğdu, Akdeniz kıyılarındaki plastik kirliliği rakamlarıyla ilgili, “İskenderun Körfezi‘nde kilometrekarede ortalama 1,5 milyon adet plastik bulunuyor. Mersin Körfezi‘nin durumu daha kötü, miktar 10 milyona kadar çıkıyor. Antalya bu konuda biraz daha şanslı, İskenderun Körfezi’nin yarısı kadar rakamlar var. Açık denizde bulunan Finike deniz dağlarının olduğu bölgede kilometrekarede 739 bin plastik bulunuyor” bilgisini paylaştı.

Kuzeydoğu Akdeniz kıyıları mikroplastik kirliliği nedeniyle yüzmeye elverişli değil
Greenpeace: Marmara Denizi’ndeki kirliliğin çözülmesi için Ergene deşarjı durdurulmalı

Denizlerin ‘plastik çorbasına’ dönmesine neden olacak bir kirlilikle karşı karşıya olunduğunu söyleyen Gündoğdu, “Plastiklerin üretim ve tüketim artışı devam ederse önümüzdeki 10 yılda kirlilik üç kat artacak, bu da bir kilometre sahil şeridimizde günlük 90 kilogram plastik olacağı anlamına geliyor” dedi.

Buna göre, Akdeniz ve Ege’de kilometrekarede deniz suyunda yaklaşık 3 ila 15 milyon arasında mikroplastik olacak. Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, “Denizlerdeki plastiklerin yüzde 80’i tek kullanımlık ürünlerden geliyor, üretim azaltılmadan denizlerden ve kıyılardan plastik toplayarak bu işi çözemeyiz. Bu teknolojilerin hiçbiri plastik kirliliğini azaltmıyor. Su yüzeyini temizleyen çöp kaparlar daha çok deniz canlılarını yakalıyor. Plastik üretimimizi önümüzdeki 20 yıl içerisinde en az yüzde 40 azaltmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

More in Doğa

You may also like

Comments

Comments are closed.