MUĞLA- Milas’a bağlı İkizköy‘deki Akbelen Ormanı‘nda, Limak ve IC İçtaş iştiraki YK Enerji‘nin termik santraline kömür çıkarmak için gerçekleştirilen ekokırıma karşı verilen mücadelenin nöbeti üçüncü yılına girdi. Nöbet, 17 Temmuz 2021 yılında Akbelen Ormanı yok olmasın diye köylüler tarafından başlatılmıştı.
7/24 fiili nöbetin ikinci yıl dönümünün hemen ardından, 24 Temmuz 2023’te büyük bir kolluk gücüyle Akbelen Ormanı kuşatma altına alınmış ve bir haftalık sürede darp ve şiddet yoluyla ağaçlar kesilmişti.
‘Adalet yok sayıldı!’
Üçüncü yılda köylüler tarafından o sürece dair “Biz İkizköylülerin, komşu köylerimiz Karacahisarlıların, Çamköylülerin köylerimizde, topraklarımızda üretme ve yaşamaya devam etme isteğimiz yok sayıldı. Anayasada yurttaşlara verilen çevreyi ve ormanı koruma ödev ve sorumluluğu ihlal edildi. Zeytincilik Kanunu ayaklar altına alındı. Adalet yok edildi!” ifadeleri kullanıldı.
‘Vazgeçmeyeceğiz’
Nöbetin üçüncü yılında, 20 Temmuz Cumartesi günü İkizköy’de bir araya gelen yurttaşlar mücadeleye devam mesajı verildi. Yapılan basın açıklamasında “Türlü baskı, zor ve şiddetle, yıllardır yaşadığımız topraklarımızdan gitmemiz isteniyor. Geçmişimiz, bugünümüz ve geleceğimiz olan köyümüzü terk etmemiz için türlü oyunlar oynanıyor” ifadeleri kullanıldı ve “Vazgeçmeyeceğiz” denildi:
“Kanunların yıllardır göz göre göre çiğnendiği bu yerde, köylerimizi yutmak isteyen iki koca holdinge karşı gelemeyeceğimiz ima ediliyor. Vazgeçeceğimiz, pes edeceğimiz sanılıyor. Vazgeçmeyeceğiz!
Adaletin parayla zenginlere satıldığı, topraklarımızın şirketlerce gasp edildiği ülkemizde, bir avuç köylü olarak yola çıkıp tüm Türkiye’nin desteğini alan mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz!
Yakın zamanda MAPEG tarafından YK Enerji şirketinin talebiyle buradaki madencilik faaliyetinde ‘kamu yararı vardır‘ kararına rağmen vazgeçmeyeceğiz!
Bu ülkenin üreten, emek eden, doğasını ve toprağını koruyan, halkını besleyen köylüleri olarak, üretmekten de, bu toprakları savunmaktan da vazgeçmeyeceğiz!
Bugün burada; yıllardır çığlıklarımızın yükseldiği köyümüzde, bize tarifsiz acılar yaşatılan topraklarımızda, ‘kamu yararı nedir ve kimdir’i’ göstermek için bir aradayız.”
Fiili direnişimizin 3. yılında biraradayız!
Mücadele içindeki köylüler, Akbelen dostları, belediye başkanlarımız ve vekillerimizle, çok güçlü bir dayanışma içindeyiz!
Sonuna kadar mücadele edeceğiz! #AkbelendenVazgeçmeyeceğiz pic.twitter.com/M1fkIbeCYE
— Akbelen Yuvamız Vermeyeceğiz 🌱🫒🌲 (@ikizkoydireniyo) July 20, 2024
‘Kamunun adı şirketlerin adı olmuş’
Kamunun adının artık şirketlerin adı olduğunu belirten İkizköylüler, kamu yararının şirketlerin karı olduğunu ifade ederek hükümetin “kamu yararı” anlayışına eleştiri getirdi.
Bu koca ülkeyi doyuran köylülerin sürgün olduğunu, geçinemez olduğunu ve aç kaldığını belirten İkizköylüler, “Kuşaklarca işlediğimiz topraklarımız, nefes aldığımız ormanlarımız, kadim zeytin ağaçlarımız hiç olmuş, açgözlü şirketlere peşkeş çekilir olmuş. Halkı koruması gereken askeri, jandarması, toması, biber gazı, şirketleri korur; köylüyü darp eder olmuş” dedi.
İkizköylülerin zeytin ağaçları için mücadelesi hala sürüyor. Yurttaşların yaşadığı evler, şirketin patlattığı dinamitlerle sarsılırken ekmek kapıları olan zeytin ağaçları önüne dikenli teller çekilmişti. Geçtiğimiz günlerde İkizköylüler direnişleriyle bu dikenli telleri de kaldırtmıştı.
Köylerimiz satılık değil!
Direnişimizin 3. yıl dönümünde köyleri için mücadele eden dostlarımız ve bizi yalnız bırakmayan tüm mücadele dostlarımızla buluşuyoruz!
Ya hep beraber, ya hep beraber, kazanacağız!#AkbelendenVazgeçmiyoruz pic.twitter.com/059cTgVm2H
— Akbelen Yuvamız Vermeyeceğiz 🌱🫒🌲 (@ikizkoydireniyo) July 20, 2024
‘Bu düzen böyle gitmez’
Bu düzenin böyle gitmeyeceğini vurgulayan yurttaşlar, “Kafasını mağdurdan yana değil zenginden yana çevirenler, gözlerini gasp edilen hayatlarımıza yumanlar, kulaklarını adalet çığlığımıza tıkayanlar, bizi aç bırakanlar ve ihmallerden öldürenler, kamu yararının içini boşaltıp adını değiştirenler bugün öğrenecekler: Tüm engellere rağmen birleşiyoruz!” dedi. Basın açıklamasının devamında ise şu ifadelere yer verildi:
“Bugün burada, İkizköylüler, Çamköylüler, Karacahisarlılar olarak yaptığımız buluşmaya mücadelemize gönül veren herkesin yanında, bizim gibi çeşitli yerlerde mücadele eden köylüler de katıldı. Denizli Avdan’da kömür madenine, Manisa Kalemoğlu’nda nikel madenine, Aydın Alamut’ta jeotermal santrale, Muğla Deştin’de çimento fabrikasına, Balıkesir Gökçeyazı’da altın madenine, İzmir Bergama’da sera patronuna karşı mücadele eden; kaderleri ortak, gelecekleri ortak köylüler olarak buluştuk.
Bizler kendi hayatlarımızdan yola çıkarak biliyoruz ki bu ülkede toprağını, emeğini, yaşamını korumak için direnmek dışında bir yol kalmadı. Şirketlerin her yerde toprağımıza, ormanımıza, ürünümüze, emeğimize göz diktiğini biliyoruz. Yaşamak için, üretmek için, topraklarımız için, geleceğimiz için sonuna kadar direneceğiz!
Hepimiz İkizköyüz, hepimiz Akbeleniz, Karacahisarız, Çamköyüz, Kalemoğluyuz, Avdanız, Almutuz, Deştiniz, Gökçeyazıyız, Bergamayız…
Bizler şirketlerin karı uğruna toprakları tarumar edilen, hayatları gasp edilen binlerce köylüyüz. Ve asla yalnız değiliz! İkiyüzlü şirketlere, onları koruyan güçlere karşı birleşerek mücadeleye devam edeceğiz. Eninde sonunda onlar kaybedecek; biz kazanacağız, köylerimiz kazanacak, mücadelelerimiz kazanacak! Biz bitti demeden bu dava bitmeyecek!”