Yeşeriyorum

Ahlaklı olmasa da olur

0

Futbol Federasyonu’nun kararı çok açık ve net: Öncelik ahlakta değil, endüstrinin çıkarlarında.

TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar federasyonun kararının gerekçesinde bir yığın hukuki gerekçe sıraladı. Hukukun üstünlüğünden dem vurdu, kutsal savunma hakkından söz etti, tamir edilemeyecek zararların önüne geçme kaygısını dillendirdi ve sanki hiçbir şey olmamış gibi ligin zamanında başlayacağını söyledi.

Göreve gelir gelmez kucağında bulduğu soruna bir cerrah gibi neşter vurmak yerine aspirin önererek sürüncemede bırakan Federasyon Başkanının kararı futbol otoritelerince topu taca atmak şeklinde yorumlandı. Oysa Mehmet Ali Aydınlar’ın hiçbir tarafı tatmin etmeyen açıklaması, futbol terminolojisi içinde konuşursak topu doğrudan kaleye atmak anlamına geliyor, üstelik ofsayt pozisyonda.

Federasyon Başkanı sorumluluklardan bahsetti. Biz de böylece Başkan’ın kimlere karşı ve ne için sorumlu hissettiğini anlamış olduk. Görülen o ki TFF, kendini hisseleri borsada işlem gören şirket / kulüplere, yayıncı kuruluşlara, milyon dolarlık sponsorluk anlaşmalarına karşı sorumlu hissediyor ama milyonlarca futbol izleyicisine karşı sorumlu hissetmiyor. Çünkü başkan futbolun sadece futbol olmadığının,  bir tür “show business” olan bir temaşa endüstrisi olduğunun farkında. Bu dev endüstrinin gazabının ne kadar korkunç olabileceğini yakından biliyor.

Show business’ın herkesçe malum altın bir kuralı vardır : “Show must go on!”, yani oyun devam etmeli. Oyunun devam etmesi için gerekirse bir takım ahlaki ilkelerden fedakarlık yapılabilir. TFF de kararını oyunun devamından yana kullandı. Ortada dolanan itiraflara,  ayyuka çıkmış onca iddiaya rağmen sorumlulukları çerçevesinde ligin zamanında başlatılacağını açıkladı. Ligi üzerindeki şaibeden temizlenene kadar, gerekirse bir sezon boyu ertelemeyi göze alamadı. Futbol dünyasına yapışan şaibenin endüstrinin çıkarlarında önemli olmadığını gösterdi. Sporcunun zeki ve çevik olmasının yeterli olduğunu, ahlaklı olmasının gerekli olmadığını ifade etti.

Şimdi önceden belirlendiği gibi ligler zamanında başladığında bizlerin de hiçbir şey olmamış gibi tribünlerde veya televizyon karşısında takımlarımızı desteklememiz, ardından TV ekranlarında yorumcuların görüşlerine itibar etmemiz mi bekleniyor?

Milyonlarca futbol izleyicisinin temiz futbol beklentilerini sorumlukları arasında görmeyen bir federasyonun yönettiği bir endüstrinin parçası olmamayı tercih ederim.

Benim için bu sezon oynanacak tüm maçlar yok hükmündedir. Tuttuğum takımın kazandığı zaman sevinmem, kaybettiği zaman kederlenmem için federasyonun kimin suçlu, kimin suçsuz olduğunu söylemesini, futbolun üzerindeki şaibeyi kaldırmasını bekliyor olacağım.

More in Yeşeriyorum

You may also like

Comments

Comments are closed.