İklim KriziManşetUlaşım

Birleşik Krallık’ta, 2030’da sıfır emisyonlu araçlara geçme hazırlığı

0

Birleşik Krallık hükümeti dün, Birleşik Krallık’ın Sıfır Emisyonlu Araç (ZEV) zorunluluğunu yürürlüğe sokacak taslak yasayı hazırladı. Böylece ülkede  2030 yılına kadar yeni benzinli ve dizel araçların satışının durdurulmasını yasalaştırmak için bir adım daha atılmış oldu.

Önerilen yasa kapsamında, sıfır sera gazı emisyonuna sahip yeni otomobil ve kamyonetlerin yüzdesine ilişkin yıllık hedefler belirlenecek ve bu hedef önümüzdeki yıl, yüzde 22 ile başlayacak.

Geçen günlerde Almanya‘nın Avrupa Birliği mevzuatında 2035 yılına kadar net sıfır emisyonlu araçlara geçiş konusunda “sadece e-yakıtlı” içten yanmalı motorlu araçlar için bir muafiyet talep etmişti.

Birleşik Krallık hükümeti’nin bu yeni tasarısı, Transport & Environment [Ulaşım ve Çevre] adlı STK ve elektrikli araç yatırım kararlarında işletmelere hayati bir kesinlik sağladığını söyleyen endüstri grupları tarafından memnuniyetle karşılandı.

Birleşik Krallık, 2021 verilerine göre Çin’den sonra yüzde 17’lik pazar payı ile AB’nin en büyük ikinci otomobil ihracat piyasası olduğu için karar büyük önem taşıyor. AB otomobil üreticilerinin bu değerli ihracat piyasasını ellerinde tutabilmeleri için, AB’nin 2035 yılına kadar yüzde 100 sıfır emisyonlu araç satışı takviminden daha hızlı bir şekilde elektrifikasyona gitmeleri ve İngiltere‘nin 2030 yılına kadar yeni benzinli ve dizel araç satışlarını sonlandırma takvimine uymaları gerekiyor.

Ulaştırma Bakanlığı sözcüsü konuyla ilgili olarak “E-yakıtlar kanıtlanmış bir teknoloji değildir, pahalı ve karmaşık tedarik zincirlerine sahiptir ve benzin ve dizel ile aynı kirleticileri yaymaktadır” dedi.

araç

‣ Elektrikli araçların çağı başlıyor mu?
‣ Avrupa Parlamentosu 2035 yılı sonrası motorlu araç satışını yasakladı

‘E-yakıtlar, beş kat fazla yenilenebilir enerji gerektiriyor’

AB, 28 Mart’ta enerji bakanları arasında yapılan oylamada, 2035’ten itibaren sadece sıfır emisyonlu araçların satılabilmesini öngören otomobil sektörüne yönelik CO2 düzenlemesine devam edeceğini teyit etti.

‣ AB Konseyi, 2035’ten itibaren benzinli ve dizel araçların yasaklanmasını onayladı

Geçen yıl AB’nin 2050 sıfır emisyon zorunluluğunu kabul eden Almanya, günün ilerleyen saatlerinde sadece karbon nötr sentetik yakıtlarla ya da havadaki karbonu yakalamak için yenilenebilir enerji kullanılarak üretilen “e-yakıtlarla” çalışan içten yanmalı motorlu araçlara muafiyet tanınması ve yönetmeliğe uymak için kullanılabilmesi konusunda ısrar etmişti.

E-yakıtlar yandıklarında CO2 ve diğer kirleticiler yayarlar, ancak en azından karbon açısından “nötr” oldukları, çünkü başlangıçta havadan emilen CO2‘den yapıldıkları ve daha sonra bunu atmosfere geri saldıkları iddia ediliyor.

Ancak Avrupa’da kendilerine bir yasal boşluk tanınmış olsa da, uzmanlar e-yakıtların doğalarında var olan enerji verimsizliği nedeniyle karayolu taşımacılığında önemli bir rol oynamalarının pek mümkün olmadığını söylüyor.

‣ Elektrikli taşıma sistemine geçiş temiz ve güçlü ekonomi vaat ediyor

Nature Climate Change dergisinde 2021 yılında yayımlanan bir makaleye göre, içten yanmalı motora sahip bir otomobilde e-yakıt kullanmak, akülü-elektrikli bir aracı çalıştırmaktan yaklaşık beş kat daha fazla yenilenebilir elektrik gerektiriyor.

Dolayısıyla, tüm arabalar e-yakıtla çalışırsa, toplumun gelecekte karayolu taşımacılığı sektörüne güç sağlamak için elektrikli arabaların kullanıldığı duruma kıyasla beş kat daha fazla güneş ve rüzgar çiftliği inşa etmesi gerekecek.

araç

‣ Norveçlilerin tercihi elektrikli otomobil
‣ Brüksel’de dizel ve benzinli araçların kullanımı yasaklanıyor

E-yakıtlar  enerji sektöründe uzun vadede görünmüyor

Ancak uzmanlar, doğal enerji verimsizliğinin, e-yakıtların gelecekte on yıllar boyunca sürücüler için maliyetli kalacağı ve elektrikli araçlarla fiyat konusunda rekabet edemeyeceği anlamına geldiğini söylüyor.

AB’de e-yakıtlı araçlara izin verecek bir yasal boşluğun en güçlü destekçileri bile gelecekte bu araçların büyük bir rol oynamasını beklemiyor. Örneğin, e-yakıt muafiyeti için en güçlü lobi faaliyetleri, üyeleri arasında BP, Shell ve Total gibi büyük petrol şirketlerinin de bulunduğu Fuels Europe adlı petrol rafineri birliğinden geliyor.

Bu petrol şirketleri, karayolu taşımacılığı sektöründe enerji kullanımına ilişkin kendi tahminlerini on yıllar sonrasına yönelik olarak yayımlıyor ve hiçbiri e-yakıtların taşımacılığın geleceğinde önemli bir rol oynayacağını öngörmüyor.

Örneğin BP’nin en son Enerji Görünümü raporunda, 2050’ye kadar en iyimser ulaştırma karbonsuzlaştırma senaryosunda bile e-yakıtlardan bahsedilmiyor.

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.