29.yılında Çerno-bill : Dünyaya çıkan maddi-manevi fatura

29 yıl önce bugün  insan, hala bedelini ödediği, tarihinin en büyük hatalarından birini yaptı.

Reaktör patladığı zaman tonlarca radyoaktif madde havaya karıştı, radyoaktif serpinti Beyaz Rusya ve Ukrayna’yı kapladı. Eski Rusya hükümeti politik kaygılarla,  1 Mayıs yürüyüşüne katılımın aksamaması için herhangi bir uyarıda bulunmadı, böylece bir hata daha yaptı ki bu hata tahliye işlemlerine ve dekontaminasyon çalışmalarına başlanmasında büyük zaman kaybettirdi, etkileri  600 yıl devam edecek durumlar yaşandı . Kazanın ağırlıklı etkilerinin Pripyat kasabasına 4 kilometre mesafedeki 30 kilometre yarıçaplı bir  alanda yaşandı ki burası bugün hala girilmesi yasak olan bir bölge . Çevresindeki 200 kilometrekarelik alanda yaşayanlar ise kazadan sonra tahliye edildi ve sözkonusu alanda 100 yıl boyunca kimsenin ikametine izin verilmeyecek. Çernobil kazasını izleyen ilk 10 yıl içerisinde içerisinde kanser oranları felaketin öncesine göre Ukrayna’da %230, Beyaz Rusya’da  %180 arttı. Ortalama insan ömrü  Ukrayna’da 74’ten 58’e düştü. Ukrayna ‘da ders saatleri çocuklar mental sorunlar yaşadığı için 10’ar dakika azaltıldı ve stres olmasınlar diye 9.sınıfa kadar sınavlar kaldırıldı.

Çernobil, Eski Rusya’nın çöküşüne zemin hazırladı mı?

Dünyaya felaketi, İsveçli bilim insanlarından öğrendi. Reaktör patlamasıyla bütün radyoaktif maddeler atmosfere karıştı, milyonlarca insanın hayatına karabulutlar olarak çöktü. Sadece insanların hayatı değil rejim de değişti, unutmayalım ki Çernobil’den 5 sene sonra Eski Rusya (SSCB) yıkıldı. Araştırmacıların Eski Sovyetler birliğinin  Çernobil felaketinden 5 yıl sonra dağıldığına dikkat çektiği, Çernobil felaketi yaşanmasaydı  Ukrayna, Beyaz Rusya ve Litvanya ve Rusya ile diğer devletler arasındaki  bağın zayıfladığına  dair   görüşleri bulunmaktadır .

Esasında insan hatasının bir nükleer santral kazasına sebep olmasının tolere edilemeyecek sonuçları meydana getirdiği göz önüne alınırsa bir nükleer santrali  işletmenin kendisi  bir hatadır. Nasıl ki Fukuşima, Çernobil faciasından 25 yıl sonra meydana gelebilmişse, ileriki bir dönemde dünyanın herhangi bir yerindeki nükleer santrallerden birinde, ikisinde benzer bir sonuç yaşanabilir. Şimdiye dek hükümetin izlediği politika gösteriyor ki Türkiye bu facia potansiyeline dahil olmayı istemektedir.

Çernobil nükleer santralinin üzerine kaplanmaya çalışılan 800 milyon avro maliyetli kubbe
Çernobil nükleer santralinin üzerine kaplanmaya çalışılan 800 milyon avro maliyetli kubbe

Çernobil’in tehlike potansiyeli baki

Ukrayna bugün hala Çernobil kazası sonrasında santral içerisinde bulunan radyoaktif materyallerin (100 tonluk uranyum ve 1 ton plutonyum) dışarıya sızmaması ve uygun şekilde santral dışına taşınması için kaynalarını seferber etmektedir.  Bu amaçla 2010 yılında dev bir mühendislik projesine başlanmıştır. Buna göre  Çernobil nükleer santralinin üstü  31 ton koruyucu çelik kullanılacak, 100 metre yüksekliğinde 165 metre genişliğinde yayı 260 metre dev bir kubbe örtülecektir. Proje bittiğinde patlamanın olduğu reaktör teflon yüzeyle kaplanmış olacak ve üstelik sadece 100 yıl kadar koruma sağlayacaktır . Reaktörün içerisindeki radyoaktif malzemeler ancak bu operasyon sonrasında dışarı  çıkarılabilecektir. Aklıma Finlandiya’da 2020 yılı itibariyle kullanıma açılacak Oikluito Kalıcı depolama tesisi geliyor. Oikluito tesisi hakkındaki yazımıza şurdan ulaşabilirsiniz http://yesilgazete.org/blog/2014/11/15/orayi-unutma-zaruretini-hep-hatirlamak-gerek-onkalo-nukleer-atik-deposu/ Onkalo Atık deposu 100 yıl kadar faaliyet gösterip, Finlandiya’nın nükleer atıklarını saklayacağı bir tünel olarak yer altına inşa edilip 100 bin yıllığına ağzı mühürlenecek bir depolama alanı olacak. Bu yaklaşımın gelecek nesilleri düşünmediği “benden sonra tufan” anlayışını barındırdığı ortada.

Chernobyl%20arch%20movement%20460%20(ChNPP)
100 yıllığına Çernobil nükleer santralinin üzerine kaplanmaya çalışılan 800 milyon Avro maliyetli dev kubbe

 

29 yıl sonra hala 800 milyon Avro’luk yük

Girilemeyen santral alanında sadece dev lahit inşasında çalışan işçiler bulunmaktadır. 2017 yılında tamamlanması planlanan ve toplam bedeli 800 milyon Avro olan projenin 265 milyon Avro’luk kısmı eksiktir, Kiev’den sadece 70 kilometre mesafede olması sebebiyle  Avrupa devletleri proje maliyetine katkıda bulunması beklenmektedir.

Pınar Demircan

(Yeşil Gazete)

Pınar Demircan
Pınar Demircan
Lisansını iktisat ,yüksek lisansını ingilizce işletme, doktorasını sosyoloji alanında tamamlamış olan Bağımsız Araştırmacı Pınar Demircan iş yaşamına Japonca bilmesi vesilesiyle Japon şirketlerinin insan kaynakları ve kalite yönetimi alanında çalışarak başladı. Profesyonel iş yaşamı devam ederken Türkiye'de bir nükleer santral kurulmasının yeniden gündeme gelmesinin ardından Fukuşima Nükleer Felaketi üzerinden nükleer santrallerin gerçeklerinin öğrenilmesi için Japonya'daki sivil toplum örgütleri ve ağlarıyla bağlantıya geçti. 2014 yılında Yeşil Gazete yazarları arasına katılarak nükleer santraller ve enerji konusuna yazılarıyla katkı yapan Demircan nukleersiz. org koordinatörlüğünü de bu tarihten itibaren yürütüyor. Çok sayıda sivil toplum örgütüyle çalışmalar yürüten Demircan'ın yurt içi ve dışında katıldığı konferans, etkinlik ve atölyelerde iklim, enerji, çevre ve ekoloji konularında özellikle nükleer bağlamında paylaşımları bulunuyor. Çalışmalarını akademik alanda da sürdürmek için başladığı sosyoloji alanındaki doktorasını 2023 yılında tamamlayan Demircan'ın disiplinlerarası alanda çeşitli çeviri ve makaleleri bulunuyor. İletişim: [email protected]

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

[COP29] Türkiye’nin iklim politikaları performansı bu yıl da ‘düşük’

Bu yılki İklim Değişikliği Performans Endeksi'nde 53'üncü sırada yer alan Türkiye’de yenilenebilir enerji kapasitesi artarken, bunun fosil yakıtları ikame etmediği vurgulanıyor.

[COP29] 25 ülke ve AB’den ‘Yeni kömüre hayır’ eylem çağrısı

Avustralya'nın 'eylem çağrısı'na ilk yanıt veren ülke olmasının ardından OECD ülkeleri içerisinde yeni kömür santrali inşa eden sadece Türkiye ve Japonya kaldı.

Alaplı’daki doğal gölün bitmeyen çilesi: Şimdi de hafriyat ve moloz yığılıyor

Eski taş ocaklarının çukurunda kendiliğinden oluşan ve içinde yaşayan balıklarıyla canlı bir göl haline gelen Alaplı Gölü'nü yok etme girişimlerine bir yenisi eklendi.

Karacasöğüt’te 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı’na marina için ÇED gerekli değilmiş

Marmaris'te 1. Derece Arkeolojik Sit alanına yat iskelesi ve turizm tesisi projesine valiliğin verdiği 'ÇED gerekli değil' kararı İdare Mahkemesi'nce de uygun bulundu.

[COP29] Petrol zengini Suudi Arabistan müzakereleri sabote ediyor

Suudi Arabistan delegeleri, Bakü'deki iklim zirvesinde fosil yakıtlardan uzaklaşma, adaptasyon, iklim taahhütleri gibi kritik konulardaki müzakereleri her fırsatta engelliyor.

EN ÇOK OKUNANLAR