Ispanya Bisiklet Turu /Vuelta, 28 ağustosta Sevilla’da başlıyor.
Bisiklette son yılların en başarılı ülkesi, ne yazık ki kendi evinde o kadar parlak bir organizasyona sahip değil. Bunun birden fazla nedeni var; ama bana sorarsanız en önemlisi, organizasyonun Fransa Turu’ndan sonra yapılıyor olması. Dünya Şampiyonası da dahil olmak üzre hiçbir bisiklet etkinliğinin Fransa Turu’ndan sonra yapılmaması lazım. Zira Fransa, her şeyi o kadar domine ediyor, adrenalini o kadar yükseğe çıkarıyor ki, Paris’teki podyumdan sonra ne yaparsanız yapın kâr etmiyor.
Vuelta’nın bahtsızlığı da bu. Katılanlar, “dostlar yolda görsün” zihniyetiyle pedal çeviriyor. Düşünsenize ülkesinin gurur kaynağı olan Alberto Contador bile evinde yarışmıyor.
Paris’ten sonra sezonun bittiği o kadar belli ki, ağustos boyunca Vuelta’dan çok transferler konuşuluyor. O konuşulanlar içinde desibeli en yüksek olan, elbette A.Contador’un Astana’dan ayrılıp Saxo Bank’a geçmesi. Gerçi Saxo Bank seneye bisiklet sporunda olmayacağını açıkladı ama dünyanın en ünlü bisikletçisinin sponsorsuz kalmayacağı ortada.
Başka bir İspanyol ve Tur şampiyonu olan C. Sastre ise Cervelo’yla yollarını ayırdı. Gerçi Sastre, Vuelta’da yine Cervelo adına yarışacak, ama yeni sezonda Geox takımında pedal çevirecek.
Contador, SaxoBank’a katılırken Schleck kardeşler de SaxoBank’tan ayrıldı. Ne zamandır bisiklet dünyasında dolaşan şaiya artık bir vakıa. Buna mukabil her iki kardeş de Vuelta’da SaxoBank adına yarışacaklar. (Andy’nin Fransa’da yaşadığı şansızlıklar belki İspanya’da ona uğur getirir.)
Transfer dedikodularının merkezindeki isimlerden biri de İtalyan R. Ricco… Ricco için uzun süre QuickStep adı geçti ama o Vacansoleil ile sözleşme yaptı. Büyük bir gelecek vaat ederken doping belasına bulaşan “Kobra” iki yıldır yasaklıydı.
Yasaklılar arasında öne çıkan başka bir isim S. Schumacher… Müthiş bir “Zamana-Karşı”cı (Time-trialist) olan koca kafalı Alman, dopingten yakalandığında sadece kendini değil takımı Gerolsteiner’i de bitirmişti. Ünlü maden suyu üreticisinin gazı kaçmış, sponsorluğa da tövbe etmişti.
Schumacher şimdi Miche takımıyla anlaştı. Bilenler biliyor, “Hormonlu Tavuk” Rasmussen de bir süre önce aynı takımla sözleşme imzalamıştı.
Bakalım iki kuzeyli önümüzdeki sezon Akdeniz coğrafyasında neler yapacak, hep beraber göreceğiz…
ÇEVRECİ TİP
Taraf’ın arka sayfasında ’20 Soru’ var ya; “O soruların sorulmasını istediğiniz kim var?” deseler hiç sektirmeden Recep Tayyip Erdoğan derim.
Başbakanın en sevdiği kelimenin ne olduğunu, hangi mesleği yapmak istemeyeceğini, hayat felsefesini neyin özetlediğini, kendisi olmasaydı kim olmak isteyeceğini merak ediyorum.
20 soru içinde yok ama 21. soru olarak Başbakan’a, “En gıcık olduğunuz tipler?” gibi bir soru sorulsaydı onu pek merak etmezdim. Nedense içinden bir ses cevabı bildiğimi söylüyor. Başbakan büyük ihtimalle “Çevreci tipler” diyecekti. Ne zaman nükleer santral, üçüncü köprü, HES’lerden filan bahis açılsa, suratına ekşi bir ifade oturuyor, sanki bir haşerattan söz eder gibi konuşmaya başlıyor.
Ne var ki Başbakan da olsanız o evrensel kural değişmiyor ve sevmediğiniz diken burnunuzun dibinde bitiyor.
“Çevreci diken” burunda bile durmak bilmiyor. Bohçası kapının eşiğinde bekleyen taze gelin misali her zaman firara teşne bir manzara arz ediyor.
Mesela bugün (20 Ağustos) İzmir’den Karşı Bisiklet ve Doğa Derneği’nin beraber organize ettiği bir eylem var. Loç Vadisi’nde HES’lere karşı direnen yöre halkına destek vermeye, beraber nöbet tutmaya gidiyor. (Yolculuk bu kez bisikletle değil otobüs ile yapılacak. Asıl büyük eylem ise 15 eylülde Ankara’dan başlayacak ve yol bisikletlerle kat edilecek.)
Konuyla ilgili detayları www.dogadernegi.org ve www.karsibisiklet.org sitelerinde bulabilirsiniz.
İyi nöbetler Tipitipim… www.aydancelik.com
