Yorum: Kalite farkı skoru belirledi

Bursaspor, Beşiktaş’tan en son puan alıp, şampiyonluğunu ilan ettiği zamana göre çok güç kaybetmiş bir takım görünümünde. Bu hem kadro olarak, hem oyun olarak hem de puan sıralamasındaki yer olarak görülüyor. Şampiyonluğa oynayan bir takımdan, puan sıralamasında ortalarda, oyun olarak sıradan bir takıma dönmüş yeşil beyazlılar. Bunda, disiplin sorunlarını neden olarak göstererek başka takımlara gönderdikleri oyuncuların katkısı büyük. Böyle olunca da Beşiktaş maçında, medya eliyle körüklenen rekabetten başka bir itici güç kalmıyor. Fakat takımın durumu sebebiyle de bu suni rekabet de çok anlamlı olmuyor. Rekabetin mekanı olarak sadece tribünler kalıyor. Deplasmana taraftar yasağı gibi bir uygulamayla düşünülünce, o rekabet de yaşanmıyor. Ortada, neden gerilimli olduğu belli olmayan bir maç çıkıyor.

Maça gelirsek; ilginç bir maç başlangıcı oldu. Üç kişi için ortak bir saygı duruşu yapıldığını ben hatırlamıyorum. Biri 88, biri 86 yaşında iki kişinin yanında, önlem alınmadığı için ve ambulans bulundurulmadığı için hayatını kaybeden 18 yaşında bir sporcunun olması gerçekten çok üzücü. Türkiye’deki zihniyete kurban verilmiş bir sporcu ne yazık ki Aslı Nemutlu.

Maçın ilk yarısı ile ikinci yarısı arasında çok fark vardı. İlk yarı ne kadar Beşiktaş’ın hakkıysa, ikinci yarı da aynı oranda Bursaspor’un hakkıydı fakat ilk yarıyı da, ikinci yarıyı da tek farkla Beşiktaş önde bitirdi.

İlk yarında, geçen hafta pozisyon bulamayan Beşiktaş’ın yerine İbrahim Toroman’ın arapası ile Egemen Korkmaz’ın gol aradığı bir Beşiktaş gelmişti. O kadar istekli çıkmıştı Beşiktaş maça. Zaten Necip Uysal’ın 6. dakikada topu baskıyla alıp, golü takımına kazandırmasından belliydi bu istek. Fakat, Carlos Carvalhal’in ilginç bir oyun sistemi var. Takım tek farkla öne geçtiği anda frene basıyor. Buna rağmen Beşiktaş gol aramaya devam etti. Ne zaman ki, Manuel Fernandes’in geri pasıyla Bursaspor gol buldu, Carvalhal frenden ayağını çekti. Bu durum çok etkisini gösteremeden Edu ile öne geçti Beşiktaş. Bursaspor tüm maçta 8 dakika kadar eşit olabildi skorda.

İkinci yarıda ise Carvalhal’in freni yüzünden Beşiktaş kalesinde bir çok pozisyon gördü. İşte burada yetenek farkı ortaya çıkıyor. Beşiktaş bulduğu pozisyonları gole çevirebilirken, kadrosunda yıldız niyetine bir oyuncu bulunan Bursaspor bunları gole çeviremedi. Mustafa Pektemek’in 83. dakikada bulduğu gol de böyle değerlendirilmeli. Fernandes ile aralarındaki paslaşmalar sonrası gelen gol ile maçın son 10 dakikası taraftarların kutlamaları ile geçti.

Golün dakikasında ilginç bir görüntü vardı. Edu’yu oyundan alıp, Mustafa Pektemek’i oyuna soktuğunda Carvalhal, takımı hücuma çıkartmak istedi denilebilir. Fakat Carvalhal, gol olup sevinirken yanında defans oyuncusu Sidnei hazır bekliyordu. Golden hemen sonra da zaten Almeida ile değişti bu oyuncu. Yani Carvalhal, Mustafa’yı soktuktan sonra hemen onu ilerde yalnız bırakacak hamleyi de yapacaktı ki, Beşiktaş’ın şansına bu hamleyi yetiştiremedi.

Sonuç olarak Beşiktaş aradaki yetenek farkının sahaya yansımasıyla maçı kazandı. Maçın gerilimli olması da, olumsuz yanların üzerinin örtülmesine neden olacaktır.

Son olarak maçı sunanlara bir not: Ertuğrul üzülme, hayat devam ediyor! sloganı kaybeden takım teknik direktörüne moral vermek için değil; kaybettiği bir karşılaşma sonrası hırssızlığı ile taraftarı çılgına çeviren bir eski teknik direktöre yanıt vermek için atılmış olmalı!

Yeşil Gazete yazıları ve diğer yazılar için: http://www.urbarli.net

Koray Doğan Urbarlı
Koray Doğan Urbarlıhttp://urbarli.net
İzmir’de doğdu. İzmir Kız Lisesi’nden sonra Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü bitirdi. İlk önce Ege Üniversitesi Sosyoloji’de, sorasında da Ankara Üniversitesi Sosyoloji’de yüksek lisans yapmaya başladı. İkincisine devam ediyor. Bir kamu belediyesinin Dış İlişkiler Müdürlüğü’nde beyaz yakalı işçi olarak hayatına devam ediyor. Yeşil Gazete ekibine köşe yazıları, Türkiye, spor ve Dünya haberleri ile katkı sunuyor.

İLGİLİ HABERLER

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Aşırı hava olayları spor organizasyonlarını ve sporcuları da etkiliyor

Aşırı hava olayları sporcuların sağlığını tehdit ediyor. Aynı zamanda birçok stadyumun deniz seviyesinin yükselmesiyle su baskınlarına maruz kalacağı tahmin ediliyor.

Olimpiyatlarda yeni kombin eski hikâye

Olimpiyat demek etkinlik demek, pr, event, moda, medya, pazar, hayranlar, fanatizm, logolar, sporcu vücutları demek. Olimpiyat demek dünyanın her yerinden milyonlarca seyirci, yani tüketici adayı demek. Dünyanın en büyük endüstrilerinden moda endüstrisinin son yıllarda sporla daha da yakınlaştığı düşünülürse olimpiyatlarda modadan daha fazla bahsediyor olmamız şaşırtıcı değil.

Resiflerin üstüne inşa edilen kuleden büyük ölçekli inşaat projelerine: Tahiti’nin olimpik sörf krizi

Tahitili Teahupo'o yerli halkı, çevrelerine ve yaşam tarzlarına zarar...

2024 Olimpiyatları: Seine Nehri’nde ‘kirlilik’ nedeniyle ikinci antrenman iptali

Birleşik kanalizasyon sistemi nedeniyle aşırı yağışlarda Seinne Nehri'ne kanalizasyon atığı karışan Paris'teki Olimpiyat Oyunları'nda ikinci kez triatlon sporcularının antrenmanı iptal edildi.

[İklim Masası] Sözde ‘yeşil’ Paris Olimpiyatları en sürdürülebilir olamadı

Olimpiyatların ne kadar sürdürülebilir olduğunu inceleyen bir araştırmaya göre en sürdürülebilir olmak için fazla büyük olan 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nın en yeşil olma taahhütlerini sözde kaldı. Olimpiyat Komitesi'nin öne çıkardığı sürdürülebilir girişimler ise şüpheyle yaklaşılması gereken pazarlama söylemlerinden ibaret.

EN ÇOK OKUNANLAR